Kadere bakınız. "Katil cinayet yerine geri döner" misali, darbeci eski darbecinin adresinden ayrılamıyor.
Fethullahçı darbeciler, 14 Temmuz gecesi Eskişehir'deki Muharip Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Şanver'in kızının Moda Deniz Kulübü'nde düğün törenini hedefe koymuşlardı. Orgeneral Ünal ve Hava Kuvvetleri Komuta kademesi bu düğün törenindeydi.
Düğün devam ederken bir askeri helikopter kulübün bahçesine havacı kamuflaj kıyafeti bulunan askerler helikopterler hızla inerek Orgeneral Ünal, Orgeneral Şanver dahil bütün üst düzey komutanları da rehin alarak darbeyi başlatıp götürdüler.
DARBECİLİĞİN DERİN ADRESİ MODA DENİZ KULÜBÜ. Deniz Kulübü, Encümeni Daniş'in düzenli toplantı yaptığı yerdir. Kimilerine göre devlete rota çizmeye çalışan gizli bir güç odağı, kimilerine göre hükümetlere yön vermek isteyen bir teşekkül, kimilerine göreyse yalnızca emektar eski devlet görevlilerinden oluşan buluşma-tartışma grubu burada toplanır. Bünyesinde emekli genelkurmay başkanlarını, kuvvet komutanlarını, eski bakanları, emekli büyükelçiler gibi kalbur üstü kişilerden oluşan topluluğun Moda Deniz Kulübü'nde gerçekleştirdikleri bazı darbe teşebbüsleriyle örtüşmesi gözden kaçmıyordu. Örneğin, 28 Şubat ve 27 Nisan darbe teşebbüsleriyle Encümeni Daniş çok örtüşmüştü. Aziz Türk Millleti geçmiş olsun. Yine tarih yazdınız. Türkiyemiz için kara bir leke darbe girişimini önleyen ve sabah da hayatına devam eden aziz milletimizin bir ferdi olmaktan onur duyuyoruz. Darbe girişiminde hayatını kaybeden, her biri demokrasi şehidi olan güvenlik görevlilerimizi, polisimizi ve vatandaşlarımızı rahmetle, minnetle anıyoruz. Tarihteki 16 devletin hiçbiri dıştan yıkılmamıştı.
Hep içten vurulduk. Kaleler hep içten fethedilmiştir. Milletimiz, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Meclisimizin 3 siyasi partisi, medyanın büyük bölümü, STK'lar dernekler, Çanakkale ve Milli Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana İLK KEZ beraberce büyük bir belayı Allah'a şükür def ettik. Kilitlendik. Birleştik. Onun için yıkamadılar. İçten vuramadılar aziz vatanımızı. Bu darbe, bir hiyanet çetesi, altın nesil diyerek yola çıkanların katil ruhlu piyonlarıın kalkışması TSK içindeki Fethullah Gülen'in yetiştirdiği paralel terör yapılanmasının bir kalkışmasıydı.
Bu kalkışmayı Aziz Millettin bir neferi olan başkomutan Erdoğan ve vatanını, milletini seven, bayrağını seven ve bu alçakça girişime asla prim vermeyen değerli komutanlarımızın, subaylarımızın durdurması,Türk tarihine yeni bir şeref levhası olarak asılacaktır. Halkımız, demokrasinin ve milli iradenin bizim için ne kadar önemli olduğunu bütün dünyaya ilan etmiştir... Tankların önüne yatan, üstüne çıkan, canını ortaya koyan, canını bu uğurda feda edenleri aziz milletimiz bedel ödemeye hazır olduğunu bir kez daha göstermiştir... Milletimizin ortaya koyduğu basiret, Türkiye'de demokrasinin kesintiye uğramasının önünü kesmeye kararlı olduğunu ilan etmiştir.
SONUÇ: Tarihimizde, 30 sene süreyle kutlanan bir bayram vardı. 1963'ten 1982 Anayasası'nın kabulüne kadar kutlanan bir utanmazlık ve ruhsuzluk vesikası olan 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı. Bu bayramı 1963 yılında 1960 darbesini yapan Albaylar Cuntası ihdas etmişti. Aziz Milletimizin seçtiği ve görev başına getirdiği Adnan Menderes ve arkadaşlarını , demokrasi kültüründen nasipsiz darbeci unsurların egemen olduğu silahlı kuvvetler tarafından alaşağı ederek ihdas etmişti. Dünün Darbecileri nasıl sa bugünün Fethullahçı Cuntaları da . halkın görev verdiklerini görevden almayı, darağaçlarında sallandırmayı kafalarını koymuşlardı.Albaylar Cuntası o günün "demokrasi bayramı" ilan edilmesine sebep olanlar demokrasiyi katledenlerdi.
Bugün,demokrasiyi katletmeye karar veren Fethullahçı Cuntaya karşı,Aziz Milletimiz,15 Temmuz 2016'ın DEMOKRASİ BAYRAMI ilan edilerek anlamlı ve kalıcı bir cezanın verileceğini düşünmekte, gönülden,damardan beklemektedir.
