"Darbeye yasal zemin hazırladığı" belirtilen TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci Maddesi'ni kaldırttı. 35'inci madde çok meşhurdu. Bu madde "Silahlı Kuvvetler'in vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır" cümlesi bulunuyordu.
Tarihin tozlu raflarına gönderilen 35'inci Madde'nin özü, Türkiye'yi KORUMA-KOLLAMA kamuflajı ardında, darbelere gerekçe yapılmasıydı. Bu maddeden, cuntalareski Türkiyeciler-vesayetçi oligarklar çok memnundu. Darbeler tarihimizin omurgasında yer tutmuş, yapılan her darbe veya teşebbüsünün dayandığı bir kale olarak, TSK İç Hizmet Kanunu 35'inci Madde'yi çok kullanılmışlardı.
Nitekim 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 ve 27 Nisan 2007 tarihlerinde, bu maddeye dayanarak, milli iradeyi katletmişler, demokrasimizi kesintilere uğratmışlardı.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun meşhur 35'inci maddesi artık yok.
KORUMA-KOLLAMA GÖMLEK DEĞİŞTİRDİ. ÜST AKIL tedirgin.
Rahatsız. Düşünceli. Bunu nereden anlıyoruz? 'ÜST AKIL'ın Türkiye şubesinde görevli odakların, Yoldaş Medyadaki yazılardan, kalemşörlerinin Üst Akıl'ı 'koruma ve kollama' faaliyetlerinden. Örneğin Hürriyet yazarı Taha Akyol, bir yazısında "Üst Akıl, Paralel, Dış Güçler gibi laflar komplo teorisidir" diyerek, koruma-kollama çalışmalarına imza atmıştı. Ne oldu da, Doğan Medyanın kaptan köşkünde, Üst Akıl'ı korumakollama faaliyetlerine hız verildi?
Nedeni var. Türkiye Gladyosu'nun, Derin ABD'ye (Baronlar -Üst Akıl) bağlı olarak görev yaptıklarını bilmeyen kalmadı. İçimizdeki
İNGİLİZLER-Etki ajanları'nın Baronlar'ın kanatları altında başta Derin ABD-Avrupa menfaatlerini savunduklarını ayna gibi ortaya çıktı.
Özellikle de 2013 yılından başlayarak, sayısız kez "ayan beyan" belgelenmiş derin planlar, kurgulanmış olaylar, oluşumlar, yapılar o kadar çok açığa çıkıyor ki, Aziz Milletimiz artık yutmuyor. Üst Akıl planları etkisiz kalıyor. Bunu ortadan kaldırmak için ne yapıyorlar? İnkar ederek, hasıraltı etmeye, karartmaya yelteniyorlar.
Türkiye'de Haçlı-Siyonist (Batı) güç merkezlerinin uygulayıcısı olarak, "özel bir misyon" üstlenmiş olanlar, bir taraftan; böyle yaparak; derin olayların veya bağlantıların, kapı gibi gerçeklerin üzerini örtmeye çabalıyorlar.
Diğer taraftan, yeni derin planlarını uygulatmaya devam ediyorlar.
SON ÖRNEK: MERAL AKŞENER PROJESİ. Üst Akıl, daha önce, Mustafa Sarıgül Projesi, Selahattin Demirtaş Projesi'ni devreye sokmuştu.
Başarılı olmamışlardı. Şimdi, Meral Akşener projesi ile SERT MUHALEFETİ dizayn peşindeler.
Merkezine Meral Akşener'i oturtan ÜST AKIL projesinde, dikkatle değerlendirmeye aldıkları bir model var:
ERKAN MUMCU-MEHMET AĞAR MODELİ... 27 Mayıs 2007 tarihinde Doğru Yol Partisi'nin ismi Genel Başkan Mehmet Ağar tarafından Demokrat Parti olarak değiştirildi.
Değişikliğin temel nedeni Erkan Mumcu'nun Anavatan Partisi ile DP çatısı altında birleştirilmesiydi. Siyasal Mühendisler bu birleşmeyi, Tayyip Erdoğan'ın Ak Partisi'ni iktidardan düşürmek için planlamışlardı.
SONUÇ: Bu sefer de, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı kuşatarak, Yeni Türkiye inşasını engellemek amacıyla Meral Akşener projesi devreye sokuldu. Ne tesadüf...
Mustafa Sarıgül ve Erkan Mumcu'nun, Meral Akşener'in yanında yer alacağı konuşuluyor. Akşener, MHP'yi ele geçiremediği taktirde, DEMOKRAT PARTİ çatısı altında,
eski ANAP-DYP'lileri, MHP'den koparacaklarını, BBP ve Saadet Partisi'nden ve CHP'den ayrılacakları bir araya getirmeyi planlamış durumda. Zaman-zemin (9 Ekim) koklanıyor.... DEJAVU...
