Önce Kemal Kılıçdaroğlu'nu genel başkan yaparak, "Yeni CHP" diye lanse ettiler.
DTP'yi yenilediler, HDP'yi kurdular, Selahattin Demirtaş'ı getirdiler. Devlet Bahçeli'yi yıkamadılar, MHP'yi ele geçiremediler.
CHP/HDP blokuyla, AK Parti'yi iktidardan düşürmeye güçleri yetmiyordu.
Yanlarına muhakkak MHP'yi almaları gerekiyordu. Bloğa, Devlet Bahçeli'yi sokmak için çok uğraştılar. 2015 Haziran seçimlerinde, az daha AK Parti'yi iktidardan düşüreceklerdi, ama başaramadılar. Bahçeli derin tezgâhı görmüş, yüzde 60 bloklu muhalefet cephesini kuramamışlardı. 1 Kasım eski Türkiyeciler için yine hüsran oldu. AK Parti, ezerek seçimleri kazandı. CHP-HDP bloğunun arkasındaki şirketler birliği, Bahçeli'yi kesinlikle yıkmaya soyundu.
Kim mi bunlar? Atlantik konsorsiyumu.
Doğan medya-Hürriyet-Cumhuriyet- FETÖ-CHP-HDP-Sözcü-Aydınlık- Yeniçağ bileşenleri ve basını. Meral Akşener'i merkeze oturtan kampanya, 19 Haziran'da sonuç verdi. Birinci raundu kazanan konsorsiyum, şimdi dört koldan Devlet Bahçeli'yi tasfiye etmek ve YENİ MHP'yi kurgulamak istiyorlar. YENİ MHP İLE NE HEDEFLENİYOR? 1) Olası bir seçim veya anayasa referandumunda, YENİ CHP/HDP/YENİ MHP Bloğu kurmak... Devlet Bahçeli'ye rağmen MHP'yi dizayn etme çabasının partiyi bölme noktasına getireceğini elbette biliyorlardı. Onları ilgilendiren MHP'yi ele geçirmek, olmazsa yeni bir parti kurup, sağda AK Parti'ye karşı bir sinerji meydana getirmeyi istedikleri muhakkak.
2) Sokaklarda, "iktidar karşıtı bir blok" inşa ederek, kaostan iktidar çıkarmak. "Yeni Toplumsal Muhalefet Dalgası"na MHP gençliğini sokmak.
Yani, MHP tarlası sürülüyor. Sokağı, şiddeti işaret edenlerin derdi siyaset değil.
Bu bağlamda, eski Türkiye kalıntılarının, eski vesayetçi, asker ve bürokratik oligarkların büyük ümit bağladıkları, sokakları karıştırma, kontrollü kaostan iktidar çıkarma rüyalarını değerlendirelim. Son olarak liseli gençlere el attılar.
Türkiye'yi 12 Eylül darbesine götüren mekanikler arasında, DEV-LİSE OLAYI muhakkak hatırlanmalıdır. Devrimci Liseliler (Dev-Lis), lise alanında örgütlenme amacıyla 1974 yılında dernekleşen bir yapıydı. Dev-Lis, Türkiye'de birçok lisede örgütlenmişti. Örtülü operasyonlar başlatılmıştı. Demokrasi örtüsü altında, kaos hazırlığı vardı. Sloganları: "Yaşasın demokratik lise mücadelemiz!" "Liseler bizimdir bizimle özgürleşecek!" "Sınavsız üniversite, demokratik lise." "Tek ses tek yumruk Dev-Lis geliyor!" Özelleştirmeye karşı, eğitim ve bilim emekçileriyle dayanışmayı hedeflemişler, din dersinin seçmeli olmasını ve müfredatın dinler tarihini mezhepleriyle beraber içerecek şekilde ve resmi dinle sınırlı kalmadan düzenlemesini savunmuşlardır. Milli Eğitim Kurumu'na karşı demokratik lise için mücadele edeceklerini söylüyorlardı. Güya faşist harekete karşı mücadele ediyorlardı. Anadilde eğitim hakkını savunuyorlardı.
Ders müfredatlarının millileştirilmesine karşı çıkılıyor, lise öğrencilerine dernekleşme hakkının tanınması için mücadele edeceklerini ifade ediyorlardı.
Laflar güzeldi de, arka planda darbeci cuntanın adamları ellerini ovuşturuyordu. 12 Eylül darbesine çanak tutturuldu. Toplumsal çatışmaya zemin hazırlandı. Siyasi istikrarsızlığın bu denli yoğun yaşandığı 1977-1980 yılları arasında Türkiye sokaklarında sağ- sol çatışması gitgide artıyordu. Sanal sağ-sol anlayışın gençleri sokaklarda, üniversitelerde kanlı mücadelesi ile Türkiye birçok katliama sokuldu. Siyasal ve toplumsal gerilim gitgide arttı bu durum darbeye kadar sürdü. Sivas ve Maraş'ta Alevi ve Sünni vatandaşlar arasında çıkartılan çatışmada yüzden fazla kişi hayatını kaybetti. Aynı rüyayı görüyorlar. CHP-HDP, Doğu- Batı hattı-Gezi sürecine ülkücü gençleri sokmanın peşindeler.
SONUÇ: Liseleri karıştırma operasyonuna dikkatle bakalım. Eski Türkiyeciler'in vesayetçilerin, askeri ve bürokratik oligarkların uyumadığını bilelim.
Aziz milletimiz bu filmi daha önce gördü. Konsorsiyumu uyarıyoruz. ÇEKİN ELİNİZİ LİSELERDEN...
