YILDIRIM'LAR YARATAN BİR IRKIN AHFADIYIZ.
TUFANLARI GÖSTEREN TARİHLERİN YADIYIZ.
Binali YILDIRIM Başbakanımız vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun.
Binali YILDIRIM, başbakan olarak, Yeni Türkiye inşasının mimarlığını-mühendisliğini yürütmek üzere AZİZ MİLLETİMİZİN bir neferi olarak göreve başlıyor.
Eski görevi neydi? Ulaştırma ve Denizcilik Bakanı.
Denizcilik profiline özellikle bakınız.
Yarınlar için önemli mesajlar veriyor.
Yıldırım'lar yaratan bir sürecin içindeyiz.
Büyük Türkiye yürüyüşünün lideri belli.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan.
2019 yılına kadar, Avrasya'nın kalpgahı- Türkiye gemisini okyanuslara açmaya kararlı. Allah nasip ederse, 2019-2024 yılı rotasını da çizecek. Erdoğan, Tuzla'da Türkiye'nin ilk uçak gemisinin inşasını başlatırken tarihi hedefe kilitlenmişti:
"Anadolu-Uçak gemimizin görev alanı, Hint ve Atlantik Okyanusu olacaktır." İşte pusula buydu, işte liderlik böyle olurdu. Akdeniz'de gezen Amerikan, İtalyan, Fransız, İspanyol uçak gemilerini gördükçe hep düşünürdüm. Bir zamanlar Akdeniz Türk gölünde, bizden pek büyük olmayan İspanyollar'ın, İtalyanlar'ın uçak gemisi var da Türkiye'nin neden yok?
Tarihe dikkatle bakalım. 18'inci Yüzyıl'a kadar dünyanın en büyük-güçlü ülkesi Osmanlı İmparatorluğu iken, aradan 200 yıl geçtikten sonra nasıl yıkıldı? Neden yıkıldı? Nedenler arasında birisi var ki, çok çok önemli. Osmanlı Deniz Kuvvetleri, AKDENİZ'DEN Atlantik Okyanusu'na, Kızıldeniz'den Hint Okyanusu'na çıkamadı. Çünkü yüksek gövdeliokyanus gemilerini devreye sokamadı.
Yapamadık mı? Yaptırmadılar mı?
YAPTIRMADILAR. YAPARDIK, FAKAT NEFES ALDIRMADI EMPERYALİST BATI. 20'inci Yüzyıl'ın büyük devletleri, İngiltere, Fransa, Rusya, Osmanlı, Almanya Anadolu üzerine derin planlar yapmaktan hiç vazgeçmediler. Osmanlı'ya karşı başlatılan hayasızca akınlar yüzünden, yapmaya fırsat bulamadık.
Bugün de aynı oyunları, tezgâhları, kumpasları görüyoruz. 21'inci Yüzyıl'da, dünyanın en büyük ekonomisi olmayı kafasına koymuş, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ve Türkiyemiz de bugün hayasızca akınlar karşısında dimdik ayakta duruyor. Çok sıkıştırılsa da, çok mevzide savaşsa da OKYANUS'LARA AÇILMA hedefinden şaşmıyor. Büyük lider devletini büyük yapar. Büyük devlet büyük düşünür.
Tuzla'da ilk Türk uçak gemisinin inşasını başlatan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın bir sözünün altını kalın çizgilerle çizmeliyiz: "Türkiye, nükleer uçak gemisi de nükleer denizaltı da yapacaktır." Neden uçak gemisi yapıyoruz? Somali'de, Cibuti'de, Katar'da Türkiye neden üs kuruyor? Bu soruları cevaplandırmadan önce, Akdeniz-Kızıldeniz'e bakmalıyız. Bir zamanların Akdeniz'i Türk Gölü yapan Osmanlı'nın parçalanmasından sonra, Akdeniz-Kızıldeniz'in stratejik mevkilerine hangi devlet çökmüştür? İNGİLTERE.
Akdeniz'in Atlantik Okyanusu'na çıkan kapısı Cebelitarık, Girit, Rodos, Kıbrıs (Agratur), Süveyş Kanalı, Aden Körfezi, Hint Okyanusu'na çıkan adalarda İngiltere vardır. Bu durum, sizlere stratejik mesaj vermiyor mu? İşte lider Erdoğan, okyanuslara açılacak bir Türkiye özlemini dile getirirken 100 yıldır Müslümanlar'ın kanını emen Anglo-sakson/İngiltere- Amerika'nın tezgâhlarına meydan okumaktadır. Bu nedenle hedeftedir.
AMERİKA AFRİKA KOMUTANLIĞI (AFRİCOM)... Amerika, Africom'u, Afrika'yı 'kontrol etmek' için 2008 Ekim'inde kurdu. Africom'a 3 ana görev verildi. Bunlar, petrol ve gaza ulaşımı sağlamak, ekonomik ve siyasi menfaatleri tehlikeye sokacak şiddet gruplarını etkisiz hale getirmek, Afrika ülkelerinin kılcal damarlarını kontrol etmek.
SONUÇ: Küresel güç Amerika'nın yaptığına dikkatle bakınız. Bölgesel güç konumunda bulunan Ortadoğu, Akdeniz ve Afrika üzerinde yeni hamleler yapan Türkiye'nin de aynı şekilde davranma hazırlığı dikkatlerden kaçmamalıdır.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın stratejik hamlelerini, 100 yıl sonra Akdeniz-Kızıldeniz ötesinde okyanuslara açılma, ülkemizin etki ve gücünü göstereceği bir dönemin ayak sesleri olarak okumalıyız.
