BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Kasım 2015

Paris dersi

Yüz yirmi dokuz masum insanın hayatını kaybettiği eş zamanlı terör saldırılarıyla karşılaşan Fransız halkına taziyelerimizi sunuyoruz. Ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Fransız halkına taziyede bulunurken, yıllardır binlerce insanımızın kaybına yol açan kalleş terörden muzdarip olan 78 milyonluk aziz milletimizin hislerine tercüman oldu: "Terörün dini, milleti, ırkı, vatanı yoktur. Terörizmin hepsi kötüdür, teröristin hepsi kötüdür. Benim teröristim iyi seninki kötü mantığını artık bir kenara bırakıp, ayaklar altına almamız gerekir. Bu elim hadise terörizm konusunda uzun süredir dile getirdiğimiz hassasiyetin ne kadar isabetli olduğunu acı bir şeklide göstermiştir.
Artık terörizmle mücadele konusunda sözün bittiği yerde olduğumuzu belirterek, bunun ön plana çıkması gereken bir dönemde olunduğunu hatırlatmak istiyorum."
SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ:
Türkiyemiz kalleş terörden yıllardır muzdarip. Taşeron terör örgütleri derin Avrupa'nın kanatları altında gelişmiş ve büyütülmüştü. ASALA, DHKP/C ve PKK terör örgütleri Fransa topraklarında yaşadı, yaşıyor. Biz çok çektik. Fransız halkı da, büyük bir faciayla karşılaştı. Acı olaylar, herkese ders olmalıdır.
DEMİRTAŞ DERS ALSIN:
Paris'teki saldırıdan sonra, Fransız basınının devletine sahip çıkması, yönetim, halk ve medya olarak tek yürek oluşu çok anlamlıdır. Bizim için de çok düşündürücüdür. Fransa basınında, 'Katil Hollande' yok. Devletine sahip çıkan sorumlu yayıncılık varken, Ankara Garı'nda Türkiyemiz'i kana bulayan hain saldırıdan sonra Demirtaş ve malum medyanın, Cumhurbaşkanımız ile hükümeti suçlaması bir anda gözümün önüne geldi. Saldırıların hemen ardından Fransız medyası vatandaşları sağduyulu olmaya çağırırken, güçlü ve birlik içinde durulması gerektiği yönünde telkinlerde bulunurken, Ankara Garı faciasından sonra insafsız, şuursuz, çok rahatsız edici açıklama ve yazılara imza atanları, halkımızın vicdanına bırakıyorum.
KAPAK OLSUN: Fransa'nın çok satan etkili gazetesi Liberation'un yayın yönetmeninin aşağıdaki yazısı, Türkiyemiz'e karşı kurgulanan YIKICI İTTİFAK mahfillerine ve medyasına kapak olsun: "Katiller Fransa'yı, Fransa'nın uluslararası rolünü ve siyasetini hedef aldılar. Bu geceki saldırılar, bütün ülkeyi terörize etmek üzere hedef gözetmeksizin yapılan vahşet eylemleridir.
Fransa toplumu, katiller karşısında bir santim bile geri adım atmama cesaretini göstermeli, uyanık olmalı ve bu dehşeti hukuk ve dayanışmanın gücüyle karşılama iradesini göstermelidir. Bu kanlı saldırılarla, Fransa'nın da kendi rolünü üstlendiği Ortadoğu'da yaşanan saldırılar arasında bir bağlantı kurmamak mümkün değildir. Ancak ülkemiz yoluna, gözünü bile kırpmadan devam etmelidir. Fransa, karşı karşıya kaldığı bu en büyük sınavla, ancak güçlü, gönüllü ve değerlerine bağlı olarak birlik olursa başa çıkabilir."

SONUÇ: Fransız basının düşündüğü tek şey ölenlerin yasını tutmak, acıyı paylaşmak ve birlikte kalabilmek oldu. Kalplerimize ateş düşüren facialar sonrasında, bizim malum medyanın, 'Saray gladyosu' manşetleri ve Selahattin Demirtaş'ın "Mafyalaşmış, katilleşmiş, seri katil gibi bunu uygulayan bir devlet anlayışı içerisindeyiz" lafları, asla hafızalarımızdan silinmeyecek. Milli olmak, milli düşünmek, insanın ruhunda olmalı.