İşaret veriyordu. CHP'nin strateji grubu Benenson da elbette Kemal Kılıçdaroğlu'na derin analizler yapıyordu. CHP'de seçim öncesi, KOALİSYON hazırlıkları üzerinde fikir jimnastiği yapılmadığını kimse söyleyemez. CHP derinliğinden gelen sinyalleri tek tek ele alalım:
1) Deniz Baykal, bazı garantiler olmasaydı, aday olarak seçilmezdi. Çünkü AK Parti'den oy alamayacak Baykal'ın, muhalefet cephesinden yeterli oy alması mümkün görünmüyor.
MHP soğuk, HDP kilit parti iken, Baykal riske atılmazdı.
2) Akif Hamza Çebi'in, grupbaşkan vekilliğinden ayrılması... Kemal Kılıçdaroğlu'na kardeşi kadar yakın Çebi'nin grub yönetim aktörlüğünden ayrılması, BAKAN YAPMA girişimidir.
3) Bakanlıkların bölünmesi bir başka gelişmeye yol açıyor. BAKAN YARDIMCILIĞI sayısının artmasına.
Bu gelişme hükümet ortağı olacak örneğin CHP'nin, milletvekili olmayan bazı önemli şahsiyetlerini bakan yardımcısı yapma şansı verecek.
Yüzde 51 AK Parti-CHP hükümeti demekse, yüzde 49 da AK Parti-MHP hükümeti demek. 14 Haziran 2015'teki gazetemizde çıkan yazımda, "TUĞRUL TÜRKEŞ'E DİKKAT" demiştim.
Sinyal gelmişti.
Günümüzde, Tuğrul Türkeş'in Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan ile konuşup konuşmadığı yazılıyor. Babasından aldığı, uzlaşma ruhu ve yıllardır kazandığı tecrübenin ismi olan Tuğrul Türkeş'in ortaya çıkmaması düşündürücü değil mi? Birçok gazeteci peşinde ama Tuğrul Türkeş ısrarla konuşmuyor. Neden acaba?
Tuğrul Türkeş Milliyetçi Hareket Partisi'nde çok önemli isim. Hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a saygılı, hem Başbakan Ahmet Davutoğlu'yla birebir görüşebiliyor.
Diplomatik ve etkili platformla yakın teması var. UZLAŞMA RUHU'YLA çok önemli temasları yapabilecek kapasitede. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de çok sevdiği bir isim.
SONUÇ: Eğer, AK Parti-MHP hükümeti kurulursa, MHP'li Tuğrul Türkeş muhakkak hatırlanacaktır. Rahmetli babası Alpaslan Türkeş de kilitli kapıları açmış, demokrasinin önündeki engelleri kaldırmış, uluslararası sürpriz hamleler yapmış bir Devlet ve Siyaset adamımızdı. Babasının Oğlu SIR KÜPÜ iyi yolda yürüyor.