BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 16 Mayıs 2015

İttihatçılara geçit yok

7 Haziran bir kırılma noktasıdır. 7 Haziran'da kimler kazanacak? Kimler kaybedecek? Terörü arkasına alanlar mı?
Yeni İttihat-Terakkiciler'mi?
Baas'çı zihniyet mi? Yoksa millete sevdalılar mı? Bu bakımdan çok hayati bir noktaya yaklaşıyoruz.
Anketler ve meydanlar kimin kazanacağını gösteriyor.
BÜYÜK TÜRKİYE TRENİNE binenlerin gür sesini duyuyoruz.
Bu ne demek?
7 Haziran'da sadece bir AK Parti iktidarı çıkmayacak, Yeni Türkiye devrimi gerçekleşecek.
100 yıllık ittihatçı zihniyet çökecek. 21'inci yüzyılın Türkiye'si ayağa kalkacak. 100 yıl önce toprakları lime lime edilen, 3 milyon kilometrekareden 789 bin'e indirilen, başını dışarıya çeviremeyen ülkemiz, "Nerede kalmıştık" diyerek, önünde açılan ufka bakacak. Hayati seçimler sürecinde, CHPMHP-
HDP, aynı noktaya ateş ediyorlar. "Başkanlığa karşıyız. Erdoğan'ı Başkan yaptırmayacağız". Gayeleri belli. Ülkemizi "BÜYÜK TÜRKİYE" yapmaya karar vermiş MİLLETİN ADAMI'nı durdurmak.
Bir koalisyon hükümetini başımıza, 13 yıl sonra tekrar bela etmek.Birbirinin gözünü oyacak rakip partinin bakanlarının sonunda siyaseti-ekonomiyi nereye getirecekleri belli. Son örnek: DSP-MHPANAP hükümeti 2001 yılında Türkiye'yi dibe vurdurmuş bir iktidar olarak, tarihin kara sayfalarında yer alıyor. 100 yıl insan için uzun devletler için kısa bir süredir.
Burada önemli olan şudur: 100 yıl önce neredeydik. 2023'te nerede olacağız?
115 yıl önce Osmanlı'nın kıtalararası güç haritasını şekillendirmeye çalışan bir stratejik hafıza, bir jeopolitik aklı vardı. (Büyük strateji: 1901 Ortadoğu petrol haritası ve Bağdat-Hicaz demiryolu) Osmanlı İmparatorluğu Yemen'de , Kızıldeniz kenarında, Hint Okyanusu'nun kıyısında geziyordu. Yemen demek , Hem Hint Okyanusu'na açılan Kızıldeniz'i hem Arap Yarımadası'nı hem Mekke ve Medine'yi savunmaktı.
Ne yaptılar? Bugünkü CHP'nin anası olan İttihat-Terakki Partisi'ni kurduran İngilizler-Fransızlar-Masonlar, Abdülhamit'i bir darbeyle devirdiler. Çanakkale'de bir gelecek savaşı veriyorduk. Bağdat'ın, Şam'ın jeopolitiği Çanakkale'den başlıyordu. Aslında İstanbul kadar Suriye, Mezopotamya da orada savunuluyordu.
Karşımızda İngiliz-Fransız donanması vardı. Ne yazıktır ki onlara göz kırpan bazı partilerin adamları İstanbul'da beşinci kol olarak çalışıyordu. Peki bugün ne yapıyorlar? ÜST AKIL, Batılı koalisyon, 2013'ten sonra tam saha prese geçti.
Çanakkale'de karşımızda yer alan o meşhur ittifak, değişik taktiklerle karşımızda. Onlarca yıl, Türkiye'yi iç çatışmalarla tüketmeye ve yeniden ayağa kalkmasını engellemeye çalışanlar aynı ülkelerdir. Müslüman kanını emerken İslam Dünyası'nı 'biraraya getirecekliderlik yapacak' Türkiye'yi durdurmaya çalışanlar da aynı güçlerdir. Aradan 100 yıl geçti, Neo-Emperyalist Üst Akıl projeleriyle mücadele ediyoruz. Aynı senaryolar, aynı cepheler, Batı'nın gözüne bakan partiler arkalarında baronlar ve onların kuklası hainler. Büyük Türkiye olmamızı engellemeye çalışıyorlar. Yakın coğrafyamızın kılcal damarlarında akan kan olmamıza tahammül edemiyorlar.
Maalesef onların büyük projelerine alet olan bir Muhalefet Cephesi. Tayyip Erdoğan'ı kuşatarak aslında Yeni Türkiye'nin önüne kesmeye çalışıyorlar.
Sabah Gazetesi yazarımız değerli Engin Ardıç, geçmiş günlerde bir yazısında harika bir slogan kullandı: No derriban:
Yalan haberler, karamsar yorumlar, düzmece anketler, tutmuyor, yürümüyor, sökmüyor... Son kurşunlarını atacaklar, bu kurşunlar çok acıtıcı da olabilir. Fakat deviremeyecekler. Seçimi gene AK PARTİ kazanacak. Taksim ayaklanması sırasında özenti kumkuması kötü ruhlu bir insan "no pasaran" demişti. (No pasaran geçiş yok. 1936 İspanya iç savaşı sırasında anarşistlerin kullandığı slogan..) Madem İspanyol muhabbeti seviyorsunuz, al bu da benden: "NO DERRİBAN DEVİREMEYECEKSİNİZ''

SONUÇ: AZİZ MİLLETİMİZ , BATI'LI KOALİSYONUNUN ADAMLARINI İKTİDAR YAPMAMAYA KARARLIDIR. ÜST AKIL ENSTRÜMANLARINI DİNLEMEMEKTEDİR . YENİ İTTİHAT'ÇILARA GEÇİT YOK.