BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 3 Mart 2015

Kandil kilidini kardeşlik açacak

Dolmabahçe'de Hükümet ile Öcalan heyetinin yaptığı anlaşma ve Öcalan'ın 'silahlara veda' mesajı sonrasında Yeni Türkiye'nin önünde yepyeni bir yol açıldığını hepimiz görüyoruz. Yarınlarla ilgili öngörüm şu: Asya ve Ortadoğu'nun kadim insanları Türkler ve Kürtler bu defa da başaracak. Bin yılda 5 defa beraberce dünyaya meydan okudular.

Her meydan okuyuştan sonra önce Selçuklu, sonra Osmanlı İmparatorluğu'nu tarihe hediye ettik. Bu defa da başaracağız ve Büyük Türkiye'yi adım adım kuracağız. 21'inci yüzyılın cihanşumul devletini yaratacak adımlar "HEP BİRLİKTE, HERŞEY TÜRKİYE İÇİN" ruhundan hayat bulacaktır.

Beraberliğimizin yarattığı stratejik pozisyon şudur: Tarihte, Kürt kardeşlerimizin, kendilerini "Türk -İslam koruyuculuğu" ana ekseninde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da varlıklarını sürdürebilmeleri, 1000 yıllık bir zaman diliminde Türk kardeşleriyle kurdukları 5 kader birliği sonucu sağlamışlardır.

5 kez kader birliği yaptık

1- 1071'de Malazgirt Muharebesi'nde birlikte zafer kazandık.
2- İslam âlimi İdris Bitlisi'nin Yavuz Sultan Selim'le gerçekleştirdiği beraberlik, 1512 Çaldıran'da 'Şialaşmak' tehlikesini bertaraf etti.
3- Sultan 2. Abdülhamit zamanında İngiltere'nin "Bağımsız Ermenistan Devleti" kurdurmasını engelledik.
4- 1. Dünya savaşı öncesinde İngilizler ve Ruslar, "Bağımsız Ermenistan Devleti" kurmak teşebbüslerini birlikte çökerttik.
5- İstiklal Harbimizde omuz omuza Sevr Antlaşması'nı parçalayarak Türkiye Cumhuriyetini kurduk.

Bugün Türkler ve Kürtler 6'ıncı kader birliğine giderken, yeni şafakların doğuşuna şahitlik edilmektedir. Bölünmelerden yorgun düşen aziz insanlarımız yeniden kökleri üzerinden doğmakta, ayağa kalkmaktadır.

Şimdi herkes merak ediyor. Kandil ne yapacak? Silahları bırakacak mı? Evet, İran'da nasıl yapmışlarsa aynen öyle yapacaklar. Hatırlayalım:
İran da 1979 yılından sonra "İslam İmparatorluğu Kurmak" gibi bir strateji benimsedi. Bu strateji doğrultusunda PKK ile ilişkiler geliştirildi. Karşılığında PKK, Kürt Ulusal Hareketi, İran Kürdistan Demokrat Partisi ve Komela'nın tasfiyesinde rol üslendi. Humeyni rejimi merkezi yönetimi güçlendirdikten sonra, PKK'yı sıkıştırmaya, otonom yapıya izin vermeyeceklerini bildirme sürecine geçti. PKK militanları dağlara çekilmek, merkezi yönetime karşı silahlı savaşmak durumunda kaldılar. İşte bu noktada PJAK kuruldu. PKK, PJAK vasıtasıyla İran'a karşı savaştı.

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Tarih 13 Ağustos 2011... KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan İran tarafından yakalandı ve bırakıldı. Çok konuşuldu. Orada ne oldu? Suriye'de 2011 Mart'ında "Arap Baharının" başlaması ve SİLAHLI AYAKLANMANIN GÜNDEME GELMESİNDEN SONRA, yeni strateji benimsedi. PJAK, isim değiştirerek KODAR oldu. Cemil Bayık ve Murat Karayılan, yeni bir strateji ile PKK silahlı güçlerini, İran'dan çekti. Suriye'ye gönderdi. Karşılığında sadece Suriye'de kantonların oluşması sürecinde, İran ile PKK Baronları ilişkileri daha sıklaştı. PKK'nın (PJAK) 2011'den sonra Suriye'ye yöneltilmesi ve İran'la silahlı mücadelesine son vermesinin arkasında ne olduğu anlaşıldı mı? Kandil'de Kongre Nisan ayında toplanacak. Öcalan'ın silahsızlanma planında son karar verilecek. Kongrede "Silahlı unsurların Türkiye'den bütünüyle çekilmesi" ve "Türkiye'ye karşı silah kullanmama garantisi verilmesi ve Türkiye'ye yönelik silahlı mücadelenin bırakılması" gibi seçeneklerin detayı üzerinde çalışma yapılacak.

SONUÇ
: Kongrede Türkiye'ye yönelik silahlı mücadelenin bitirilmesi yönünde bir karar çıkmalıdır. Silahları bırakmak için gerekli adımları atması zorunludur. Kandil Baronları, İran'dan PJAK'ı nasıl apar topar çektilerse, hiçbir pazarlık yapmadılarsa, Öcalan'ın kararına uymak zorundadır.