Kandil'in yabancı servislerle paralelliği biliniyordu, ama Öcalan'ın 21 Mart Nevruz mesajını tek kelimeyle hafife alacak kadar yeni bir ihanet operasyonuna imza atacakları pek tahmin edilmiyordu. Geçen hafta çözüm süreci ile ilgili olarak umut verici açıklamalar yapılmıştı.
4 Şubat'ta İmralı'ya giden HDP heyeti, Öcalan'ın ile devlet heyetiyle yaptığı görüşmelerden 'güçlü bir irade beyanı' ortaya çıktığını anlamıştı.
Ankara'ya sağlam bir mesajla döndüler.
HDP ve hükümet ortak basın açıklamasıyla 'silahlı mücadele döneminin kapandığını' 21 Mart 2013'ten daha güçlü ifadelerle deklare edecekti.
İşte bu noktada, Kandil çetesiyle paralel ilişkiler ağı içindeki YABANCI SERVİSLERİN (DERİN AMERİKAAVRUPA-İSRAİL) hayatlarının en önemli oyunlarından birisini sahneye koydular. Uzun zamandır BAHAN E ARAYAN Kandil piyonları, iç güvenlik yasasını bahane ederek İmralı mutabakatına karşı çıkarak, barış köprüsüne dinamit attı. Burada çok dikkati çeken bir nokta var. Bazı çevrelerin ısrarla vurguladığı "İmralı ve Kandil'in eşgüdüm halinde hareket ettiği" tezini çürüttü. Öcalan'ın kabul ettiği bir zemini Kandil'in reddedebileceği açık bir şekilde ortaya çıkmış oldu. Gelinen noktada bu tablonun 7 Haziran seçimlerinde HDP'nin parti olarak seçime katılması ve Suriye'de kurulan PKK KANTON'LARI, Irak içinde Barzani-PKK dengesiyle birebir ilişkisi var.
BİRİNCİ STRATEJİ: Murat Karayılan ve Cemil Bayık, Derin Amerika-İsrail, Duran Kalkan, Sabri Ok, Mustafa Karasu'nun derin Almanya emrinde hareket etmeyi gelecekleri için daha doğru buluyorlar... Kandil çetesi, Irak ve Suriye'deki gelişmeleri fırsatçılığa çevirme politikasıyla hareket ediyor. Türkiye'de barışa yanaşmama karşılığında DERİN AMERİKA-AVRUPA-İSRAİL'DEN önemli destekler almış görünüyorlar.
Daha geçenlerde, Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, PYD'nin kadın Eşbaşkanı'nı Paris'teki sarayında kabul etti. Almanya'nın Peşmerge'ye gönderdiği silahların bir bölümü PKK'nın eline geçti. İngiliz basının ısrarla "Bölgesel Parlamento'dan" söz etmesi manidar değil mi?
İKİNCİ STRATEJİ: İstinye'de bir balıkçı lokantasında gerçekleşen buluşmada gazeteci bir hanımefendi, HDP lideri Selahattin Demirtaş'a "Kandil'le aranızı bozmayın" tavsiyesinde bulundu. Selahattin Demirtaş, Yahudi ortaklı İngiliz ve Avrupa medyasının desteğiyle ve bu gurupların Türkiye içindeki medya ve sivil toplum kuruluşları aracılığıyla seçim kampanyasını çoktan başlattı.
Demirtaş'ın İSTİNYE- CİHANGİRBRÜKSEL HATTI çalışıyordu. Partisinin, Alevi-Liberal-Sol-CHP'den uzaklaşan oylarla seçim barajını aşabileceği fikrini çok benimsemişti. Ayrıca, bu kesimlerin oylarının seçim barajını aşamama ihtimaline karşı, Kandil-
PKK militanlarının silah tehdidiyle AK Parti'ye inanan Kürt vatandaşları korkutma planı da devreye sokuldu.
Kandil çetesi, özellikle Türkiye'nin İstanbul, Batı ve sahil kesimlerinde AK Parti'ye gönül vermiş Kürt vatandaşlarımızı silahla korkutmayı planladıkları anlaşılıyordu. "HDP barajı aşamazsa olaylar tırmanacak, yaşadığımız yerlerde yaşamamız zorlaşabilir, bir kere bile olsa HDP'ye oy verelim ki, HDP baraj dışı kalmasın" korkusu yaratılmaya çalışılıyordu.
SONUÇ: Derin Avrupa-Amerikaİsrail, belli ki Ortadoğu halklarını bölüp parçalamak için PKK'ya jandarmalık rolü verdi. Yabancı servislerin konuşamadığı Öcalan, bölgenin reel aktörleriyle Ortadoğu'ya barış ve huzur getirecek bir vizyona sahip ve Türkiye'ye güvenirken, Derin Batı'nın uşaklığını yapan Murat Karayılan, Cemil Bayık ve diğer PKK BARONLARININ bu rolü kabullendiği görüldü. YARIN: Kandil'in ŞAHİN KARARLARI, HDP'nin baraj dışında kalmasına yol açabilir. Sonraki hedef ne?
