Muhabbet ortamı kişilerin karşılıklı etkileşimini gerekli kılar.
Bu anlamıyla kişilerin etkin katılımı ile gerçekleşir.
Etkin katılım, katılımcıların ruhsallığı deneyimlemesine, bütünlük hissinin yaşanmasına imkân sağlar. Bu durum ise ruhsallığın etki alanında olan, bireysel ve toplumsal, birçok işlevin yerine getirilmesi ile sonuçlanır. Nitekim, Başbakan Davutoğlu'nun muhabbet yemeğine katılan Mustafa Timisi'nin önceki akşam katıldığı TV proğramında, "Ben, Başbakan Davutoğlu'nun yaklaşımını çok sıcak buldum. Bu sefer çok ümitliyim. Meselenin çözümüne giden yolların taşları döşeniyor.
Bağcıyı dövmek yerine üzüm yiyelim" demesi bir Alevi sağduyu olarak samimi bir çıkış özelliğindedir.
Çok samimi konuşan Mustafa Timisi kimdir? 1 Mayıs 1936, Sivas Divriği doğumlu olan Mustafa Timisi, bugün 80 yaşına yaklaşan bir fikir ve siyaset ustasıdır. 1969 seçimlerinde kurucusu olduğu Birlik Partisi'nden Meclis'e girdi. 1973 seçimlerinde Sivas milletvekili seçildi.
1987 seçimlerinde Sosyal Demokrat Halkçı Parti'nden İstanbul milletvekili seçildi. CHP genel başkan yardımcılığı yaptı. CHP'de bulunmuş, parti kurmuş, sosyal demokrat düşünceleriyle tanınmış bir Alevi fikir ve siyaset adamı Mustafa Timisi'nin TV'de açıkça, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu çok samimi bulmasını, Alevi meselesine çözüm bulma konusunda, kendisinden ilk defa çok ümitli olduğunu açıklamasını muhakkak dikkate almalıyız.
Hacıbektaş yolu
Başbakan Davutoğlu, Alevi açılımına net tavırlarla yaklaşıyor. Bu kapsamda önce Hacıbektaş'a gitti. Burada, yazılı metin olmadan (irticalen) yaptığı çok samimi konuşma büyük ses getirdi: "Hacı Bektaş-ı Veli'yi ziyaret eden ilk Başbakan olmak bana gurur verdi. Dersim, modern Kerbela'ydı. Bir devlet iki şeyle kaim olur: Tarihdaşlık ve ortak vatandaşlık bilincidir. Alevi - Bektaşi geleneği 12 imam geleneği ve Hz. Peygamber'e kadar giden silsiledir. Bizim yolumuz, Hazreti Ali'nin, Hazreti Hüseyin'in, Hazreti Hasan'ın ve bütün 12 imamın yoludur. Onu benimsediğimiz zaman göreceğiz ki farklarımız azalacak. Onu benimsediğimiz zaman göreceğiz ki aynı kaynaktan besleniyoruz. ALEVİ-SÜNN İ AYRIMI OLMAYACAK ."
Çözümün taşları döşeniyor
Bugüne kadar hiçbir iktidarın cesaret edemediği, elini taşın altına koymadığı Alevi meselesini çözme konusunda Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde çalıştaylar düzenlenmiş ve bunların sonucunda bazı iyileştirmeler yapılmıştı. Bu konuda, Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in hakkı teslim edilmelidir Başbakanlık konutundaki muhabbet gecesinde, Davutoğlu'nun "Alevi meselesini çözmek için söz veriyorum" vurgusunun çok samimi bulunduğuna işaret ediliyor. Yeni yılın ilk aylarında parlamento gündemine gelecek bir demokratikleşme paketi hazırlatıyor.
Pakette, cem evlerinin yasal statü sorununun çözülmesi öncelikli hedef olarak görülüyor.
SONUÇ: Cumhuriyetimizin 100'üncü yılına yaklaşmakta olduğumuz günlerde Başbakan Davutoğlu'nun Alevi meselesine köklü bir bakışla yaklaşması, siyasetin çok ötesinde meseleye derinlemesine çare araması, birlik ve beraberliği sağlamada gösterdiği samimi çaba ve dialoglar takdirle ve tam destekle karşılanmalıdır. DERİN AN LAMI OLAN ATASÖZÜMÜZ DERKİ:
MARİFET İLTİFATA TAB İDİR.
