BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 2 Ekim 2014

Afganistan'dan IŞİD'e uzanan yol

Bugün Irak'ta, Suriye'de, Ortadoğu'da yaşananları anlamak ve İŞİD'in ne olduğunu, nereden ve nasıl çıkarıldığını doğru biçimde değerlendirmek için Afganistan'a bakmakta yarar var. Afganistan'dan IŞİD'e uzanan yollara bir göz gezdirelim:

2 AĞUSTOS 1990:
Irak, bir gece yarısı Kuveyt'e girdi. Kuveyt'in işgaliyle birlikte bölgede tüm dengeler değişti. ABD Başkanı Baba Bush'un, arka planda destek olduğu sonradan anlaşıldı. ABD liderliğinde adeta bir dünya koalisyonu kuruldu...
O günlerde Amerika basınında Türkiye'nin Kerkük ve Musul'u alabileceği yazılıyor, bazı Amerikalı yetkililer de Türkiye'yi Kuzey Irak'ı alabileceği konusunda cesaretlendiriyordu... Türkiye'de; Özal ile Bush arasındaki şu diyalog konuşuluyordu: "Bush: Sayın Özal, Kuzey Irak ve Kerkük'e girin...
Özal: Sayın Bush, bugün gir diyorsunuz. Yarın da çık dersiniz.
Bush: Kim girdiği yerden çıktı ki siz de çıkacaksınız... Kıbrıs'a girdikten sonra çıktınız mı?" (Gazeteler, 20.6.2014) ABD'nin o günlerdeki niyeti Türkiye'yi kuzeyden Irak'a sokmaktı. Baba Bush'un oyunlarından zor kurtulduk.

Oğul George Walker Bush

George Walker Bush, yani oğul BUSH, Ocak 2001 ila Ocak 2009 arasında iki dönem ABD Başkanı olarak görev yaptı.
7 EKİM 2001: ABD öncülüğünde koalisyon güçleri, Afganistan'a girdi.
Hedef, Taliban'ı yok etmekti. 2014'lere geldik. Taliban hala ayakta. Afganistan'da istikrarsızlık devam ediyor. Pakistan'da milyonlarca mülteci yaşıyor.
20 MART 2003: ABD ve İngiltere önderliğinde oluşturulan koalisyon, Irak'ı işgal etti. İşgal, bütün bölgede büyük altüst oluşlara yol açtı. Hedef, Ortadoğu'nun, ABD'nin çıkarları doğrultusunda bütünüyle yeniden şekillendirilmesi amaçlanıyordu. İşgalin planlayancısı Neo-Con'ların beyni Wolfowitz Ortadoğu'da ABD'nin "yeni güç merkezleri oluşturma teşebbüslerini engellemek ve muhtemel rakipler daha büyük roller oynamaya heveslenmeden caydırmak" için "gerektiğinde tek başına harekete geçmekten kaçınmayacak" bir kararlılıkla askeri güce dayanmak gerektiğini savunuyordu.
TBMM tarihi bir kararla, İslam coğrafyasına ABD askeriyle beraber Türk ordusunun gidişine, Irak'a ABD askerinin kuzeyden (Anadolu topraklarından) müdahale için geçmesine mani oldu.
Bunun yerine, NATO üyesi olmak hasebiyle; hava sahasını ve İncirlik Üssü'nü kullanıma açtı. Oğul Bush, Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu diye başlattığı, işgalle, istikrarsız Irak, Suriye. Akan kan ve gözyaşları, ölen milyonları arkasında bıraktı gitti.

BUGÜN:
Obama 2'inci dönem başkanlığının 2'inci yılında, BUSH olmaya doğru yürüyor-yürütülüyor. Derin Amerika'nın silah-kimya-petrol grupları ve Neo-Con'lar canlı mı canlı. Ortadoğu çok karışık. İstikrar yok. Irak ve Suriye paramparça. Taliban'ın devamı olan silahlı çeteler var. El kaide, İŞİD, El Nusra ortalarda. Türkiye 2 milyonu bulan mülteci ile tek başına kaldı. Elbette, Türkiye; sınırlarımız boyunca yaşananlara kayıtsız kalamaz ve dengeleri başkalarının kurmasına müsaade edemez.

SONUÇ:
ABD Başkanı Obama'nın söylediği gibi, IŞİD'e karşı savaş belli ki yıllar alacak. Yani ister istemez hem insani hem maddi zaiyat, hem de Türkiye topraklarına yönelen tehdit gittikçe artacak. Bu açıdan bakınca, düşmanlıkları derinleştirmek değil dostluklar inşa etme zamanındayız. Çünkü onlar uzakta, gidici... Biz ise aynı coğrafyanın insanları, aynı dinin, İslam medeniyetinin mensuplarıyız. Kardeşlerimizle ebediyen beraber yaşayacağız. Bin düşünerek hareket etmek, Türkiye'nin geleceğine konacak olası ipoteklerin önüne geçecektir.