Yeni ümit, yeni heyecan olarak YENİ SİYASETTE Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu dönemi başlayacak. Ak Parti hücrelerini yenileyerek 2015 genel seçimlerine hazırlanacak.
Ahmet Davutoğlu Başbakanlığı'ndaki yeni hükümetin programı hazırlanıyor.
YENİ PROGRAMIN 3 ÖNCELİĞİ var:
Proaktif dış politika (Bölgesel güç-Küresel oyuncu, yakın coğrafyada ekonomik ve siyasi entegrasyonlar) çözüm süreci (Türk-Kürt entegrasyonu ve yeni Ortadoğu haritası) ve dünyanın 10'uncu ekonomisi olmak (Üretim, ihracat ve istihdama dayalı yeni ekonomik hedefler)...
2015 Haziran'ında ne olacağını şimdiden düşünme şansımız var. Görünen köy kılavuz istemez. Önümüzdeki genel seçimde Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'nin siyasetin raflarında yerini alacağını görmemek mümkün mü?
10 AĞUSTOS'UN MANASI
10 Ağustos'ta aziz halkımız kendi elleriyle Yeni Türkiye'nin başkanı olarak Tayyip Erdoğan'ı seçti. Ne entrika yaşadık, ne muhtıra.
Barış içinde sandıklara gittik. Geleceğe umutla bakıyoruz.
Büyük devletler 20 yıllık, 50 yıllık programlar açıklardı, Türkiyemiz önündeki yılın ne getireceğini düşünmekten kendini alamazdı.
Uzun vadeli plan yapacak gücü kendimizde bulamazdık. Daha doğrusu buldurmazlardı. Şimdi 2023, 2053, 2071 yıllarını hedefleyen günlere ulaştık. Ne kadar sevinsek, gurur duysak azdır.
Çok uzak değil. 13 yıl gibi kısa bir süre önce batıyorduk, yarınları kara kara düşünüyorduk. Fakat aziz milletin sağduyusu ve feraseti bizleri, 50 yıllık proje yapar hale getirdi.
TAKVİMLER NE DİYOR?
Takvimler 19 ŞUBAT 2001 gününü gösteriyordu.
Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile yaşadığı tartışma nedeniyle toplantıyı terk etti.
Yaşanan bu kriz, ekonominin dibe vurmasına yol açtı. Bülent Ecevit-Devlet Bahçeli-Mesut Yılmaz hükümeti 'Türkiye'yi kurtarsın' diye Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş'i, Ankara'ya çağırdılar.
Pınarhisar cezaevinden çıkan Recep Tayyip Erdoğan Türk siyasetinin yıldızı olarak parlarken, 14 AĞUSTOS 2001 günü Adalet ve Kalkınma Partisi'ni (AK Parti) kuruyordu.
2002 YILI: Ecevit aniden Ankara'daki Başkent Hastanesi'ne kaldırılınca, ortalık karıştı.
Başkentin sisli bulvarlarında siyasi entrikalar başladı.
MHP ile Kemal Derviş arasındaki kavgalar, koalisyon partileri arasında gerginlikler önemli gündem maddeleri oldu. DSP ikiye bölündü.
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, yayladan 3 Kasım'da seçim istedi.
Aziz millet, entrikalardan, ekonomik çöküntüden, koalisyon hükümetlerinden ve mevcut partilerin liderlerinden illallah diyordu.
3 Kasım'da gerçekleştirilen genel seçimi, Türk siyasetinde yeni pencere açtı. Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller ve Devlet Bahçeli dibe vurdu. Ak Parti ve Tayyip Erdoğan siyasi deprem sonrasında bir ümit, bir heyecan olarak Türk siyasetine yön vermeye başladı.
SONUÇ: Tarihi bir gerçeği hatırlamalıyız.
Osmanlı İmparatorluğu, Akdeniz'i bir 'Türk Gölü' yapmıştı, ama okyanuslara açılmayı başaramamış, okyanuslara açılacak gemileri yapamamıştı. Gemilerimiz son olarak Cebelitarık ve Kızıldeniz'de Yemen önlerine kadar gidiyor, buralardan Atlantik ve Hint okyanusuna açılamıyordu. İngilizlerin büyük gemileri Atlantik üzerinden Afrika'nın Ümit burnunu dolaşıyor, Hindistan'a gidiyor, dünya ticaret eksenini Akdeniz'den çekip alıyordu. Ve Osmanlı'nın ekonomik çöküşü buradan başlıyordu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu Başbakanlığı'nda, Yeni Türkiye okyanuslara açılmak noktasında.
BÜYÜK TÜRKİYE GEMİSİ BU SEFER OKYANUSLARA AÇILACAK. 2015 HAZİRANI'NDA CEBELİTARIK VE YEMEN'DEN ATLANTİK VE HİNT OKYANUSU'NA DOĞRU AÇILMAYA HAZIR MISINIZ?
