BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 17 Mart 2014

Kırım-Lazkiye hattı

Arap baharının başladığından beri, Akdeniz-Karadeniz başta olmak üzere Cebelitarık- Süveyş üzerinden Basra Körfezi'ne giden hat kırılma noktası oluşturuyor.
İki küresel güç ABD ve Rusya, soğuk savaş döneminin sona ermesinden bu yana tarihi bir kavşağa doğru ilerliyorlar. Bir taraftan Kırım'ı Rusya'ya kaptırmak istemezken, diğer taraftan Suriye-Lazkiye limanı üzerinden de hayati bir kavga içinde girmiş durumdalar.
Türkiye'nin jeopolitiği burada önemli bir değeri ifade ediyor.
Büyük resime bakalım:
Yatay olarak, bir ucu Avrupa'nın göbeğine basan Kırım'a, diğer ucu Afganistan-Pakistan'ı da kavrayarak Karadeniz-Hazar-Ortaasya-Çin'e dokunan, dikey olarak Akdeniz-Kızıldeniz'i avuçlayan iki hat var karşımızda.
Tüm 'ağır ağabeyler' masada. Obama-
Putin başrolde
, Türkiye'ye de o masanın tam göbeğine oturunca Başbakan Tayyip Erdoğan hem ortada hem de taktiksel bakımdan ikisinin de yanında.
Amerika ve Rusya'nın gözünü Türkiye çevirdiği sırada iki gelişme üzerinde önemle durmakta yarar var.
BİR) Yakın Coğrafya'nın her şeyiyle ilgilenen Türkiye Başbakan'ı Tayyip Erdoğan'ın, iç meselelerle 'dışa bakamaz' durumda getirilmesidir.
İKİ) Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler'in deniz kuvvetleri komutanı olmaya aday iken donanma komutanlığından istifa eden Nusret Güner'le yaptığı 'yılın olayı' özellikli görüşmesinde ortaya çıkan, kritik bir dönemde Türk Donanması'nın çökertilmek istenmesi gerçeğidir.
Donanma komutanı

Nusret Güner'in Ergün Diler'e "Bunlar Müslüman olamaz" dediği sıkıntılı bir süreçte, Fethullah Gülen'in paralel yapısı Başbakan Erdoğan'ın elini kolunu bağlayan bir operasyona imza atıyor.
Ergün Diler'in sorusuna Nusret Güner'in verdiği bir cevap var ki, ızdırap verici bir duruma işaret ediyor: "Dış bağlantıları olan yabancı istihbarat örgütlerinin içinde bulunduğu Cemaat-X mafya grubu, dünyanın 10 büyük donanmasından birisi haline gelmekte olan deniz gücümüzü biçti. Türk donanmasını çökertti. Bölgesel güç olmamız engellendi."
Akdeniz ve Karadeniz, ABD ve Rusya'nın hâkimiyet kavgasına dönüşürken, Türk donanmasının çökertilmesi ne hazin bir durum...
Erdoğan ve Putin

Kırım'da referandum yapıldı. Rusya Devlet Başkanı Putin, Kırım'ın Ukrayna'dan ayrılıp Rusya'ya bağlanması kararı karşısında nasıl bir tavır alacak?
3 seçenek tartışılıyor:
1) Referandum sonucundan hemen sonra Kırım'ı ilhak etmek.
2) Uluslararası tepkilerin yatışmasını beklemek.
3) İlhak yerine Kırım'ın bağımsızlığını resmen tanımak -ve daha önce Abhazya ve Güney Osetya için yaptığı gibi- Kırım'ı kendi denetimi altına almak...
Putin, bu üç şıktan hangisini tercih ederse etsin, sonuçta bundan kazançlı çıkacak olan Rusya'dır. Zira Kırım fiilen Kiev'in yönetiminden çıkacak ve Rusya'nın güdümü altına girmiş olacak. Olacak da, Başkan Obama'nın söylediği gibi, Moskova böyle davranışın "bedelini" ödemek zorunda bırakılacak...

SONUÇ:
Başbakan Tayyip Erdoğan ne yapacak? Türkiye-Rusya ilişkileri son yılların en hassas pozisyonuna girecek.
Başbakan Erdoğan, Putin'i dünyada en iyi tanıyan liderlerden birisi. Türkiye için bu büyük bir şans.
30 Mart seçimlerinde halkımızın oyları, Türkiye'nin jeopolitiğini kullanacağı tarihi bir sürece yol verip vermeyeceğini de ortaya çıkaracaktır.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın sandıklardan gücünü koruyarak çıkması, arkasına aziz halkımızın tam desteğini alarak Kırım'ın olası savaş ikliminde Obama-Putin arasında tarihi bir arabuluculuğa soyunmasına vesile olacaktır.