BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Ocak 2014

Başbakan'a her yer miting

Yıllar önce, Mustafa Kemal Atatürk, İngilizler'in taşeronluğunu yaptığı Yunan Ordusu'nun Sakarya önlerine kadar gelmesi karşısında, "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz" demişti.
O gün, karış karış müdafadan, bugün karış karış saldırıya geçilen bir hareketi Başbakan Tayyip Erdoğan, Brüksel'de miting yaparak gerçekleştirdi.
Avrupa'nın ortasındaki bir şehirde miting yapan Erdoğan, çok anlamlı bir mesaj veriyordu: "Dünyanın her yeri Yeni Türkiye'nin miting alanıdır..."
Peki bu olguyu yaratan gelişmeler nelerdir? 30 Ocak 2009'da İsrail Cumhurbaşkanı Peres'in diplomatik sınırları aşan sert konuşmaları karşısında Başbakan Erdoğan'ın "One Minute" çıkışı, İsrail'e, "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" demesi, tüm dünyada yankılanmıştı. Erdoğan, Müslüman ülkelerde adeta bir BAYRAK haline geldi. Bu bayrak dalgalanmaya başladı. Bir Türk lideri Kahire'de, Tunus'ta Libya'da, Somali'de, Bosna'da, Makedonya'da miting yaptı. AB'nin başkenti Brüksel'de yapılan miting, "Dünyanın heryeri Türkiye'nin miting alanıdır artık" manasındadır.

Nereden nereye!

Emperyalist güçlerden Fransa ve İngiltere, Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamak üzere hain planlarını uygulamaya sokmuşlardı. 1912'de Osmanlı'nın Balkan topraklarını parselleyerek işe başlamışlar, Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Sevr Antlaşması'yla yurdumuzu tamamen elimizden alma noktasına gelmişlerdi.
İngiliz Başbakan'ı Lyod George, "Türkleri Asya'ya atın..." diye haykırırken, taşeronluğunu yapan Yunan Ordusu İzmir'den Sakarya önlerine kadar gelmişti. 22 gün ve 21 gece aralıksız devam eden bu savaşta Mustafa Kemal, tarihe geçen o ünlü ifadeyi kullanmıştı: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır." Sonra, "İlk hedefiniz Akdeniz" sözleriyle, orduyu yeni bir hedefe yöneltmişti.

Gelecek vizyonu

Atatürk'ün ömrü vefa etmedi. Bu hedeflere, yıllar sonra Başbakan Tayyip Erdoğan yöneldi.
2002 yılında iktidara gelen Erdoğan ve siyasi kadrolar, TÜRKİYE'YE BİR GELECEK VİZYONU ÇİZDİLER. Gelecek vizyonu içindeki iki hedef; "2023 HEDEFİ, 2071 HEDEFİ" çok anlamlıdır.
10 yıl önce, önündeki ayları göremeyen Türkiye, bugün artık önündeki 12 yılı, 50 yılı planlıyordu. Bu gelişmeler, silah ve petrol baronlarının canlarını sıktı.
Boş durmadılar. Tarihi imzaların atıldığı 2013 yılında, Türkiye'nin önünü kesmek üzere, küresel güçler, iç-dış odaklı çevreler 17-25 Aralık ve devamındaki farklı operasyonları devreye soktular. Belli ki, ONE MİNUTE'ın ezikliğini yaşıyorlar.

SONUÇ:
Yapılanların bir karşılığı olmayacak mı? Olacak.
Dün, Milli Kurtuluş Savaşı'yla bağımsızlık mücadelesi veren, bugünlerde de, siyasi ve ekonomik bağımsızlık için kararlı olan aziz halkımız, hesap sormanın hazırlığı içindedir. Büyük Türkiye yürüyüşüne engel olmaya çalışan paralel devlet elemanlarına, küresel güç taşeronlarına, hainlere tarihi derslerinden birisini daha vermeye kararlıdır.