BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Aralık 2013

300 milyar dolar çaldılar

28 Şubat Postmodern darbe davası çok kritik bir eşiğe geldi. Tamam mı?
Devam mı? noktasına yaklaşan davanın geleceği merakla bekleniyor. Son olarak dönemin genel kurmay başkanı
Karadayı Paşa'nın verdiği ifade sonrası, 28 Şubat davasının geleceği tartışılıyor.
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı dava 9 Ocak'tan bu yana devam ediyor. "Şüpheliler" kısmında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı, emekli Orgeneraller Çevik Bir ve Çetin Doğan ile emekli Tümgeneral Erol Özkasnak ilk 4 sırada gösterilmişti. Tartışmaları konuştuğum hukuk çevrelerindeki değerlendirmelere göre önümüzdeki aylar bazı sürprizlere gebe görünüyor. Olası sürprizler şöyle:
1: 28 şubat döneminde Tansu Çiller'in başkanı olduğu DYP'nin içinin boşaltılmasına yönelik bir SİYASİ BOYUTa geçilmesi...
2: Darbe döneminde batırılan bankalara yönelik bir EKONOMİK BOYUTUN kılcal damarlarına girilmesi...
Yeni gelişmelerde, Başbakan Erdoğan'ın etkili olacağı özellikle belirtilen bir açıklamasına dikkat çekiliyor: Gecelik faizin bin 500'e çıktığı dönemi, 8 bine çıktığı anı hatırlayın. Acaba kimler burada vurgunu vurdu? İşte o vurgunu vuranların aslında hesaba çekilmesi lazım. Suç duyurusu yapıyorum. Bugüne kadar, müdahalelerden, kimler, hangi rantı sağlamıştır?
Müdahaleler kimlerin ekmeğine yağ sürmüştür?
Müdahaleler, kimlerin önünü kesmiş, kimlerin ocağını söndürmüş, kimlerin kepengini kapatmış, kimleri de palazlandırmıştır?..
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından,TBMM'den istenen, DYP'den istifa milletvekillerinin ne zaman ayrıldıkları,nereye ,ne zaman geçtiklerine yönelik liste, dava dosyasına girdi. Müşteki sıfatıyla ifade veren Tansu Çiller'in, "ikna odalarında otellerin odalarında ,bir takım vaatlerle ve bir takım imkan sağlama vaatleri ve korkuyla DYP'nin içi boşaltılmıştır'sözleri ve verdiği özel bilgiler ışığında, (Örneğin, Hilton otelinin 9. katında neler oldu?) siyasi boyuta yönelme olasılığı artmış görünüyor. 28 Şubat'ın siyasi ayağı olarak DYP parçalanmıştı. DYP'den istifa ettirilerek koparılan milletvekillerinin çoğunluğunun Hüsamettin Cindoruk'un DTP'sine geçirilmesi dikkati çekiyordu.

YALIM EREZ NEREDE?
İlk olarak, Tansu Çiller'in RP ile koalisyon kurmasına karşı çıkan Yaşar Dedelek, Şinasi Altıner, Tevfik Diker ve İrfan Köksalan istifa ederek ANAP'a geçti. Refah-Yol hükümetine "ret'' oyu veren Emre Gönansay, İsmet Sezgin, Cavit Çağlar, Köksal Toptan, Rifat Serdaroğlu, Mehmet Köstepen, Mehmet Batallı ve Refaeddin Şahin DYP'den istifa ettiler. 7 Ocak 1997'de Hüsamettin Cindoruk "Demokrat Türkiye Partisi'ni" kurdu. 28 Şubat 1997: MGK toplanmış, 28 Şubat darbe kararları alınmıştı.
Siyasi kulisler canlıydı. DYP'yi parçalayacak aslanlar harekete geçmiş, pençelerini atmıştı.
Kabinede fireler başladı. Büyük dalgayı başlatan, Sanayi Bakanı Yalım Erez ve Sağlık Bakanı merhum Yıldırım Aktuna oldu.
DYP'den istifa ettirilen 11 isim 28 Şubat darbe hükümetine bakan olmuşlardı.

DEŞİFRE EDEN BELGE: '
Genelkurmay Harekât Başkanlığı Psikolojik Harekât Dairesi Faaliyetleri' başlıklı bir belge dikkati çekiyor.
Belgeye göre "DYP milletvekillerinin istifa ettirilerek Refah-Yol hükümetinin düşürülmesi en önemli faaliyet" olarak gösterildi ve şöyle dendi: Söz konusu dairemiz, DYP'li milletvekillerinin partilerinden istifa etmesinin sağlanması ve Refah-Yol hükümetinin düşürülmesini sağladı. Bu konuda vekillerine (Paşamızın selamı var, istifanızı istiyorlar) demek yeterliydi...
28 Şubat'ın "Bir toplumsal mühendislik olduğu kadar finansal mühendislik projesi" de olduğunu birçok yazımızda vurguladık. Bu süreçte 25 banka battı-batırıldı. Türk milleti, 300 milyar dolar kaybetti.
SONUÇ: Murat Demirel, Egebank'
ı 'usulsüz işlemlerle zarara uğrattığı' iddiasıyla yargılandı, 17,5 yıl ceza aldı. Erol Aksoy, İktisat Bankası'nın zarara uğratılması davasında zimmet suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Sümerbank'ı batıran Hayyam Garipoğlu'nun önceki gün, İstanbul mahkemelerince suçlu bulunarak cezalandırılmasının BATIRILAN BANKALAR dosyasının detayına girilmesine neden olacağı kaçınılmaz bir şart olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye, halkımızı fakirleştiren odakların ve yetim hakkını yiyenlerin hesap vermesini bekliyor.