Karadeniz bölgesi son yıllarda gittikçe daha fazla önem kazanıyor.
Bunun nedeni Karadeniz'in Hazar Denizi, ayrıca İran ve Irak'tan Avrupa'ya enerji kaynakları sevkiyatı şeklinde karşımıza çıkan transit özelliğidir. Karadeniz'in enerji açısından ve büyük dünya aktörlerinin verdiği önemi arttıkça askeri anlamda da önemi artıyor.
Bu durum Karadeniz bölgesinde güçlü bir güvenlik sistemi kurulması konusunun gündeme alınmasını gerekli kılıyor.
Bunlar olurken Türkiye, Rusya, Azerbaycan ve Gürcüstan'ın ilişkileri daha önemli bir nitelik kazanıyor.
Azerbaycan'da İlham Aliyev ve Gürcüstan'da Giorgi Margvelaşvili yeni seçimler sonucu Cumhurbaşkanlığına seçildi.
AZERBAYCAN: Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Aliyev'in ilk yurtdışı gezisini 13 Kasım'da Türkiye'ye yapma kararı vermesi ve Ankara'ya gelişinin, sadece bölgesel değil, küresel dünyada da çok derin anlamı vardır. Cumhurbaşkanı seçildikten sonra kendisini ilk arayan liderin Başbakan Erdoğan olması üzerine Aliyev'in, "Azerbaycan ve Türkiye'nin daha yapacak çok işi var. Yakın dostluk ve kardeşliğin gelişimini sağlamak temel vazifemdir" diyerek mutluluğunu açıkça gösterdiğine özellikle işaret ediliyor. Erdoğan ve Aliyev'in, Avrupa'nun kaderine hükmedecek, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı -TANAP Projesi ve buna bağlı gelişmeleri detaylı şekilde ele alacakları vurgulanıyor. Bilindiği gibi, tarihten gelen kardeşlik bağlarını bugünün koşullarında "Bir Millet İki Devlet" misyonunla perçinleyerek sürdüren iki ülke için de büyük öneme sahip TANAP Projesi, dünya enerji piyasalarında da ses getirecek dev bir projedir. TANAP Projesi için öngörülen 4 aşamanın ilki 2018'de ilk gaz akışıyla gerçekleşecek. 2020'de yıllık 16 milyar metre küp olacak kapasitenin, 2023'te 23 milyar metre küp, 2026'da ise 31 milyar metre küp seviyesine kadar ulaşması hedeflenmektedir.
GÜRCÜSTAN: Giorgi Margvelaşvili Cumhurbaşkanlığına seçildi. Yeni Cumhurbaşkanının, Türkiye ile uzun yıllara dayalı tarihi bağları daha ileri noktalara taşımayı ve geliştireceği yeni strateji kapsamında üç Güney Kafkasya ülkesi ile Türkiye arasındaki ittifakın birleştirilmesini düşündüğü belirtiliyor. Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun da Türkiye-
Gürcüstan ilişkilerini daha ileri aşamaya taşımak üzere yaptığı hazlıklar şöyle sıralanıyor: Vizelerin kalkması, pasaportsuz geçişlerin başlaması, Batum havaalanının ortak kullanmaya başlanmasının devamı olarak, iki Ülke ekonomilerini bütünleştirecek yeni adımlar atılacak. Bakü-Tiflis-Kars demiryolu inşaatı hızla yürütülüyor.
Marmaray'a bağlantısı yapılacak. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, çok güvendiği Dışişleri Sözcüsü Levent Gümrükçü'yü Tiflis'e Büyükelçi olarak gönderdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan 21-22 Kasım tarihinde Moskova'da olacak.
İki büyük Karadeniz ülkesi Rusya ve Türkiye'nin ilişkileri daha önemli bir nitelik kazanırken, küresel denklemleri de yakından ilgilendiriyor. Rusya ve Türkiye arasında ortak bakanlar kurulu gibi çalışan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısı için Rusya'ya gidecek Başbakan Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le ikili görüşmeler yapacağı belirtiliyor. İkili görüşmenin başlıkları şöyle: Ortadoğu'da yaşanan sorunlar. İran ve Irak gelişmeleri. Suriye'nin geleceği.
(Erdoğan, Suriye'de akan kanın bir an önce durdurulması yolunda Rusya'nın yeni formüllere yönelmesini isteyecek)
Enerji dahil bazı alanlarda stratejik ortaklık. (Mersin Akkuyu nükleer santralı, Güney Akım doğalgaz boru hattı gibi diğer önemli projeler değerlendirilece.
SONUÇ: Aliyev'in yeniden seçilmesi, Türkiye'nin Kafkasya politikasında stratejik mevziini koruması açısından çok anlamlıdır ve Avrasya'da yeni gelişmelere yol açacağı şüphesizdir. Erdoğan'ın Putin'le ve Aliev'le yapacağı baş başa konuşmalar, KAFKASYA'NIN NABZI'nın, üç liderin etrafında atacağının işaretidir
