BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 23 Temmuz 2013

Ortadoğu'da çok önemli hamleler

Ortadoğu'da baş döndürücü gelişmeler oluyor. "Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir" deyimini hatırlayarak, yaşanan ilginç gelişmeleri, yorumlamaya çalışalım. Taktikler ve stratejiler üzerinden oluşan parametrelere göre gelişen olayları daha doğru anlandırmak mümkün olacaktır. Strateji, Ülkelerin son hedef, amaç ve ülküleri yolunda tarihi arka planı da olan, uzun zaman süreçleri içerisinde şekillenen ve değişmesi kolay kolay mümkün olmayan teori ve eylem programlarının adıdır.
Taktik ise başka bir olaydır.
Kalıcı temel stratejinin belirli evrelerinde, o stratejinin öngördüğü hedeflere ulaşma bağlamında ñ zaman zaman çelişkili görünse bile herkesi şaşırtan taktikler de uygulanabilir.
Bazen konjonktüre göre taktikler değişebilir ama stratejiler değişmez.
Bu parantezden konuya girelim. Günümüzün küresel güçleri kimlerdir? ABD, Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa Bölgesel güçler kim?
Türkiye, İran...
Dünyada mevcut güç dengelerinin en fazla çatıştığı yerin Ortadoğu olduğunu söylemeye gerek yok. ABD ve Rusya, Ortadoğu'da ortaya çıkacak her türlü değişim ve dönüşümü çok yakından takip ediyor.Parlayan üçüncü büyük güç, Çin milim milim Ortadoğu'ya giriyor.
Birinci dünya savaşı sonunda Ortadoğu haritasını masa başında çizen İngiltere ve Fransa, yenidünya düzeni kurulurken, dışta kalmamak için hayati çalışmalar içinde bulunuyor. Bir ve ikinci dünya savaşında devre dışı kalan Almanya, Avrupa'nın patronu olarak, yeni Ortadoğu senaryolarında, "ben de varım" diyor.
Bölgesel güç pozisyonuyla Yeni Türkiye, hem tarihten gelen ruhi-dini bağlılıklar hem de yenidünya düzeninde, "Müslüman Ülkeler lideri" olma özelliğiyle tarihi fırsatlar yakalıyor, hamlelerini sürdürüyor.
Kilit ülke İran da Türkiye'nin gölgesinde kalmamak için, taktik planlar içinde yaşıyor.
İsrail'de, kurulmasıyla birlikte bölgesel çatışmanın merkezinde taktik hamleler yapıyor. Bu çizdiğimiz çerçeveden, Ortadoğu'da son gelişmeleri nasıl okumak lazım? Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Ömer Özkaya, TAKVİM'e bir geniş bir değerlendirme yaptı:

ENERJİ DENKLEMİ
Mısır, Sünni İslam dünyasında önemli bir merkezdir ve Afrika'ya açılan kapıdır.
Mursi Yönetimi'nin askeri darbeyle devirilmesi, aslında Ankara-Kahire birlikteliğine ve bölgede beraber yapmayı planladıklarına karşı bir darbedir.
Mısır'daki gelişmeler, bu ülke üzerinde, Washington ve Londra'nın bir mutabakata vardığını göstermektedir. Bu durum, Yeni Mısır'ın ABD ile Avrupa arasında bir denge oyunu oynayamayacağı anlamına gelmektedir.
Mursi Yönetimi'nin devirilmesinden dolayı İsrail'in memnuniyeti de ortadadır.
Suriye'de PKK merkezli PYD'nin çıkışları, barış sürecini sabote etme ve Türkiye'yi yönlendirme maksatlıdır.
Esad yönetiminin devrilmesiyle Suriye'nin parçalanması, Irak'ta istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Burada, Irak hep merkeze alınmalı, sonra Suriye'ye bakılmalıdır. Irak'ta ne olursa olsun, Türkiye gözünü ve kulağını bir saniye bile ayırmamak mecburiyetindedir.
Rusya, enerji gelirlerine bağımlı bir ülkedir ve en büyük alıcı Avrupa'dır.
Avrupa, enerji bağımlılığında Rusya'dan kurtulmak istiyor. Bu noktada; Irak, Gürcistan ve Suriye, Avrupa için son derece önemlidir.
Rusya, Suriye hattından enerjisinin Avrupa'ya ulaştırılma çabalarını, milli güvenliğine karşı saldırı olarak görmektedir.
İsrail'in dev doğalgaz yatakları Tamar ve Leviathan'ın bölgedeki jeopolitik denge açısından da önemli.
İsrail, bu enerjiyi, Avrupa'ya, Rusya'nın enerji hâkimiyetine karşı kullanmaya hazırlanıyor.

SONUÇ: Ortadoğu'da yaşanacak yeni gelişmelerin İsrail ve derin Avrupa tarafından manüple edilmesi riski bulunuyor. Kilit ülke Türkiye olduğundan, iç dinamiklerimizle oynanma tehlikesine karşı uyanık olmalıyız.
Türk devleti 'bir ve bütün'lüğünü titizlikle korumak zorundadır.