BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 21 Nisan 2013

Hilafet ve İngiltere

Hilafet, Mart 1924'te kaldırıldı. Hilafetin kaldırılışının 89 uncu yılı YENİ BİLGİLER VE BELGELER IŞIĞINDA etraflı şekilde konuşuluyor, Tartışılıyor. Sadece genç kuşaklar değil, orta kuşaklarımızda resmi tarihin dışını öğreniyor. Bilinmeyen, gizli kalan birçok konu yeniden masaya yatırılıyor ve 'stratejik beyin'lerimizin analizlerine tanık olunuyor. Önceki gün, Derin Tarih dergisi yönetmeni araştırmacı Mustafa Armağan'la sohbet ediyordum.
Hilafetin kaldırılışının bugüne kadar fazla konuşulmamış bir yönüne parmak bastı: Hilafetin kaldırılmasını İngiltere istiyordu. Halifeliğin kaldırılması bana göre, Lozan'da şart koşuldu.
İngiliz Milli Arşivleri'nden (National Archives) bulduğum bir "gizli" belge, Lozan'ın, İngilizler'in Hilafet'le bağlantısını net bir şekilde ortaya koyacak nitelikte.
10 Ocak 1924 tarihinde İngiltere Kralı V.George, Avam Kamarası'na yaptığı açış konuşmasında, Lozan'ı ilgilendiren bir tasarıdan bahseder:
Bu tasarı kabul edilir edilmez Lozan Antlaşması onaylanmış olacak ve Yeni bir çağ açılacak."
Kral V. George, Lozan'ın kabul edilmesiyle İngiltere için "yeni bir çağ veya dönem" açılacağını söylerken ne demek istiyordu?
Bu, Halifeden kurtuluşun bir tür müjdesi olarak yorumlanabilir mi?
Lozan anlaşmasını İngiliz Avam Kamarası Nisan 1924'te kabul etti.
Hilafet düğümü çözülünce tanınmalar da gelmeye başladı.
İngilizler'in, Lozan'ı onaylamak için Hilafet'in kaldırılmasını bekledikleri ve Hilafet'siz bir dünyanın kendileri için 'yeni bir çağ'ın açılması anlamına geleceğini düşündükleri açıktır.

ANLAŞMA ÇÖPE ATILDI
Atatürk'ün yakın arkadaşı Rauf Orbay, CHURCHILL'in hatıralarından öğrendiği bir sırrı şöyle açıklar: Lozan görüşmeleri yapılıyordu.
Bizim yegâne haberleşme aracımız olan telgraf hattı, Köstence'den geçiyordu.
Oraya da o tarihte İNGİLİZLER ve FRANSIZLAR hâkimdi. Dolayısıyla bizim çektiğimiz telgraflar, önce İngiliz istihbaratının eline geçiyor, şifresi çözüldükten sonra Churchill'e gidiyordu.
Ancak orada okunup bir karara bağlandıktan ve Lozan'daki İngiliz heyetinin başkanı Lord Curzon'a gereken talimat veriliyordu.
Demek ki İngilizler, Churchill, Lord Curzon bizimle Lozan'da oynuyordu. Bunu İngiliz Rambold şöyle ifade eder:
Lozan görüşmelerinde, karşıdakinin elini bilen briç oyuncusu gibiydik."
SONUÇ:
Hilafetin kaldırılmasını İngilizlerin istediği (yeni bilgiler ve belgeler çerçevesinde) konuşulduğuna göre, geçmişi tekrar düşünelim.
Hilafetin kaldırılmasıyla, Müslüman Hindistan, Pakistan, Arap milletleri ile Türkiye manen ve maddeten kopartılmıştır.
Kerkük ve Musul'u, Misakı Milli dışında bıraktırarak,100 yıldan beri Müslümanlar'ın hakkı olan petrolü kendi emelleri uğruna kullanmışlardır. 2002'ye kadar, Türkiye'yi yakın coğrafyadan uzak tutmak için oyun içinde oyun tezgâhlamışlardır.
OYUN BİTTİ... Ortadoğu'yu parçalayan İngiliz-Fransız yapımı Syes-Picot anlaşmasını çöpe atmada Türkiye öncülük yapmaktadır.
Artık GENİŞLEME UFKUMUZUN önünde duramayacaklardır.