'Türkiye' nin dünya üzerindeki yeri neresidir?' sorusu, yeni dünya düzeni kurulurken ülkemizin geleceği analizlerinde çok büyük ipuçları vermektedir.
Bu çerçeveden Türkiye'nin jeopolitik konumu ve avantajlarına bir göz atalım. Türkiye'nin jeopolitik konumu belirlenirken, dünyadaki güç odaklarını göz önünde bulundurmak gerekir.
Bugün için dünya coğrafyasında bulunan güç merkezleri; ABD, Rusya, Çin ve Avrupa'dır.
Yakın coğrafyamızı çerçeveleyen Balkan, Kafkas ve Ortadoğu ülkeleri, bilindiği gibi, dünyanın en istikrarsız bölgeleridir. Türkiye, cumhuriyet kurulduğundan bugüne, bölgede hep istikrar adası olarak kalmayı başarabilmiş, son yıllarda çok yakın komşusu olduğu bu savaş bölgelerinde de barış için etkisini çekinmeden kullanmaya başlamıştır.
Asya'nın enerjisi
Yeni dünya düzeni kurulurken, dünyanın jeopolitik dengelerinin değişimi üzerinde Doğu-Batı Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Ömer Özkaya, TAKVİM okurları için dikkati çeken bir analiz yaptı: "Arap Baharı, aslında Asya ile Avrupa'nın enerji kaynaklarını ve geçiş yollarını kontrol altına alma mücadelesidir.
Halkların daha fazla özgürlük taleplerinden doğan enerji, büyük güçler tarafından, kendi planlarının tahakkuku için kullanılmaktadır.
ABD Başkanı Barrack Obama'ya göre Asya-Pasifik bölgesi, dünyanın geleceğini belirleyecek kilit bir rol oynayacak. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'a göre ise dünyanın geleceğine Afganistan'da veya Irak'ta değil, bizzat Asya'da karar verilecek...
ABD, yükselen Çin'e karşı Hindistan'ı bir denge unsuru olarak kullanmak istiyor. Obama'ya göre Hindistan artık bir küresel güç ve 21.
Yüzyıl'da belirleyici bir rol oynayacak."
Hazar-Basra Körfez hattı
Özkaya, yeni Türkiye liderliğine, Asya'yı merkeze oturtmaları önerisinde bulundu, analizini sürdürdü: "Geleceğin büyük güçlerinden Çin ve ABD'nin Asya'daki en büyük müttefiki Hindistan, Basra Körfezi petrolüne olan bağımlılıklarını azaltmak istiyor. Bazı ülkelerin savaş odalarında ise, yükselen Asya'nın, gelecekte nasıl kontrol edilebileceğinin planları yapılıyor.
Asya'ya uzanan ve İran'ın kontrolündeki Basra'ya alternatif ilk rota, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'den başlıyordu. Şimdi, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının inşaasıyla, Bakü petrolü daha kısa yol olan Türkiye yolunu tercih etti.
Haritaya bakıldığında, Hazar'ın ve Basra Körfezi'nin birbirine bağlanması; yani Çin ve Hindistan'a giden su yolu... Buradaki en kestirme yolu da İran sunuyor. Eğer ABD, İran ile uzlaşırsa, Çin ve Hindistan'a uzanacak tüm Akdeniz rotalarından vazgeçmek mümkün.
ABD-Türkiye-İran İttifakı'yla, Doğu ve Batı'yı enerji vasıtasıyla kontrol etmek ve yeni bir dünya kurmak mümkün olacaktır. ABD-İran anlaşmazlığı, İsrail'e hizmet etmektedir. Bu durum, Amerikan Milli Kanadı'na izah edilmelidir.''
