Tarihini bilen millet, kökü sağlam çınar gibidir.
Zamanla eski âdet ve ananesini, yaşayış tarzını unutan, tarihini bilmeyen, ecdadının neler yapmış olduğundan haberi olmayan bir millet, kendini ayakta tutan köklerinden birkaçını kurutmuş olacaktı.
2002 yılından itibaren üzerimizdeki kabuğu kırdık. "Milletimiz Yeniden Uyandı."
Tarihin, bir şuur, bir bilinç, bir ruh olduğu anlaşıldı. Şuurun, bir kimlik duygusu olduğu, yaşadığı toprağa bağlılık hissine işaret ettiği, genç nesillerin, milletin geçmişini, değerlerini, dinini, dilini, kültürünü tanıması, öğrenmesi, benimsemesi ve yaşatması gerçeği bir kez daha kanıtlandı.
TARİHİ KİTAP- FİLM PATLAMASI
Son yıllardaki Türkiye'de yükselen tarihi şuuru gösteren gösteren bazı örneklere göz gezdirelim: "Osmanlı İmparatorluğu, Balkan, Sarıkamış, Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarına ait kitapların satışında yüzde 300 artış oldu.
2012'in başından bu yana yayınlanan Osmanlı ve Türkiye ile ilgili yeni kitap sayısı 32'ye yükseldi.
Kuruluş ve İmparatorluk Sürecinde Osmanlı (Halil İnalcık) kitabı Mart ayında en çok satan kitapların başında bulunuyor.
Muhteşem Süleyman dizisi önemli örnek oldu.
TRT'de Osmanlı ve Kıyam dizisi başladı.
Fatih Sultan Mehmet ve Fetih-1453 filmi, kısa sürede 5 milyon seyirci rekorunu kırdı. Çanakkale, Sarıkamış filmleri hazırlanıyor.
Müzelere ziyaret patladı. 2002 yılında 7 milyon olan müze ve örenyeri ziyaretçi sayısı 30 milyona çıktı.
MÜZECİLİK'TE DEVRİM
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Tarihe akın var'' diyerek, TAKVİM'e değerlendirmelerde bulundu: "Kaçırılan tarihi eserleri tek tek getiriyoruz. İngiltere'den Eros başı, ABD'den gelebileceğini tahmin ettiğim bir kaç eser var. İznik Çinileri ülkemize dönecek. İstanbul tarihi yarımada projesi.
Mısır'dan Roma'ya, Bizans'tan Osmanlı'ya kadar birçok uygarlığa şahitlik yapmış öğeler bir arada olacak. Ayasofya, Sultan Ahmet Camii, Yerebatan Sarnıcı, Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı, Süleymaniye Camii'nin yanı sıra, Haliç, Fener ve Balat gibi buram buram tarih kokan semtlerdeki asırlık kilise, cami ve evler burada yaşayacak.
Ankara, Resim-Heykel Müzesi'ndeki eser sayısı 400'den 800'ün üzerine çıktı.
Ankara'ya AKM alanında bir Uygarlıklar Müzesi yapılacak.
Ankara Roma Tiyatrosu kazı ve restorasyonlarla ortaya çıkarılıyor.
Ulus tarihi kent merkezinde birçok bina yıkılarak tarihi bir meydan ortaya çıkarılacak.
Ankara Belediye İnanç ve Tarih Müzesi, Fotoğraf Müzesi ve Şehir Müzesi kuruluyor. İzmir'de mega müze projesi hazır.
Van'a yeni bir müze Kale yapılacak.
DÜNYA MİRASI ANADOLU
Nice medeniyetler kurmuş, Avrupa'nın aydınlanmasına ve Ortaçağ karanlığından kurtulmasına aracılık yapmış, insanlığın ortak mirasına birçok katkıda bulunmuş, zengin ve gerçek bir tarihe sahip olduğumuzu yeniden anlıyor ve tarihi hamlelerimizi sürdürüyoruz.
Modern müzecilik, toplumu eğitmek, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesini sağlamak gibi bir misyonu üstlenmiştir.
Günümüz modern müzeciliğinde temel amaç eserleri depolamak ve sergilemek değil, eğitimdir.
Müzelerdeki sergilemeler ya da insanlara sunulanlar, toplumların emeklerinin, düşüncelerinin, hayata bakışlarının ve inançlarının kanıtlarını, dönemlerinin yaşam ve sanatını gösterdiğinden müzeler, tarihin anlaşılmasına, eski geleneklerin öğrenilmesine, zevk ve estetik beğenilerin gelişmesine ve eğitimin okul dışında da devam ettiği fikrinin benimsenmesine, sonuç olarak; halkın eğitimine yardımcı olmaktadırlar.
Her ulus geride bıraktığı yaşantısını yeni kuşağa tanıtmak, milli benliklerini geçmişten aldıkları güçle sürdürebilecekleri için atalarının oluşturdukları uygarlıkları tanımak arzusundadır. Bu açıdan modern müzecilikte müzeler, milli kültür ve terbiye açısından toplum için büyük önem taşımaktadırlar.
Modern müze, temel görevlerinin yanı sıra, bölgesini araştıran, çevresi ile iletişim kuran, her türlü sosyal, kültürel çalışmaların yapıldığı bir merkez olma yolundadır. Modern müze günümüzde artık yeni mesajlar, genel yaklaşımlar üretmekte ve değişmelere ayak uydurmaktadır.
Yeni Türkiye dünya mirası Anadolu toprakları ile yarınlara hazırlanmaktadır.''
