BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 28 Şubat 2011

Türk siyaseti bir çınarını kaybetti

Türkiye siyasetine damga vuran bir tarihi kişi, siyaset çınarı Necmettin Erbakan hakkın rahmetine kavuştu. Nur içinde yatsın.
Erbakan hareketi, temelde, toplumu dini ve manevi kimlik ve geleneğinin ve tarihi geçmişinin bir şekilde kabul görmesini arzu eden halkın, bu özlemlerine tercümanlık yapmış ve desteğini kazanmıştı.
Yetiştirdiği devlet adamlarının ellerinde Türkiye'nin geleceğe emin şekilde yürümekte olduğunu görüyordu. Gözleri arkada kalmadan aramızdan ayrıldı.
Erbakan Kozanoğulları soyundandır.
1800'lü yılların son döneminde Adana'nın Kozan ve Saimbeyli bölgelerinde asırlarca hüküm süren Kozanoğulları Beyliği'nden gelip İstanbul'a yerleşen ve Sultan Abdülhamid'e yakınlığı ile bilinen Hüseyin Bey'in torunudur. Annesi Kamer Hanım'dır. Kamer Hanım ise Sinoplu Kale Kumandanı Binbaşı Halil Bey'in torunudur.
Kozan oğulları daha sonraları Nazırzade oldular. 1934 senesinde Soyadı Kanunu çıktığında herkes soyi-sim ararken Nazırzadeler Erbakan soyadını aldılar.
Erbakan, Sinop ilinde dünyaya geldi.
Babası Mehmet Sabri Bey, Cumhuriyet'in üçüncü yılının kutlandığı 29 Ekim 1926'da dünyaya gelen oğluna "Dinin Yıldızı" anlamına gelen Necmettin adını koydu. O, karanlıkta kalan nice meseleleri, bilinmeyenleri aydınlatacaktı.
Merhum eşi Nermin Hanım eşi Erbakan için şöyle diyordu: "O, iyi bir lider olmanın yanı sıra çok iyi bir eşdir. İçinde bulunduğu yoğun programlarına rağmen bizi ihmal etmez. Çocuklarla yeteri kadar ilgilenir. Bu yönüyle de çok iyi bir babadır."
Milli Görüş'le yola çıktı ve Milli Görüş'le ebedi istiratgahına yürüdü. Onu arkadaşlarının güzel sözleriyle uğurluyoruz: "Dindardı. Çok zekiydi. Yüzünde tebessüm hiç eksik olmazdı. Güler yüzlüydü.
Basiretliydi. Hadiselerin neticelerini zamanında tesbit ederdi. Sabırlıydı. Acıları, sıkıntıları yutarak yoluna devam ederdi.
Azimliydi. Gayretliydi. Çalışkandı. Tembellik en çok sevmediği şeyler dendirdi. Yoruldum dediği duyulmamıştı. Cömertti. Yumuşak huylu idi. Tatlı sözlüydü. Güzel hatipti. Sade ve net konuşurdu. İkna ediciydi. İstikrarlıydı.
Gözünden bir şey kaçmazdı. Çok nazikti.
Sürati çok severdi. Yüksek bir hoşgörüye sahipti. Ne pahasına olursa olsun doğru bildiğini ve karar verdiğini yapardı.
Dava adamıydı. Kökü ezelde, dalı ebedde olan bir düşünceyi kendisine dava edinmişti. İyiyi, güzeli, hakkı, hukuku, doğruyu, dürüstlüğü hakim kılmayı kendisine gaye edinmişti.
Bir 28 Şubat post modern darbesi ile iktidardan ayrıldı. Kader, bir 27 Şubat sabahında hakkın rahmetine kavuştu.
Mekanı cennet olsun.