BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 15 Ocak 2011

Demokrasimizin sembol isimleri: Menderes ve Özal

Semboller hayatın hemen her alanında karşımıza çıkar. İnsanoğlu kimi zaman eğitimle, kimi zaman sezgiyle bu sembollerin ifade ettiği fikirler veya veriler hakkında bilgi sahibi olur. Sembollerin çok kullanıldığı alanların başında ise siyaset gelir. Siyaset, sembollerin ve geleneklerin etrafında şekillenir.
Tarihsel deneyler, siyasal sembollerin küçümsenemeyecek kadar önemli olduğunu açıkça gösteriyor.
Bir bayrak, bir tarihi isim, tarihi bir ismin çocukları, havaya kalkmış bir yumruk ve sallanan bir fötr şapka kitlelerde çok açıklayıcıdır.
Bu anlamda bazı kişiler, bir süre sonra bir sembol ve geleneğin ifadesine dönüşebilir.
Siyasi kimliği kazanmış bir kişi ise soyadı marifetiyle bu kimliği gelecek nesillere aktarabiliyor. Bu durum, bir ailenin bizzat kendisinin bir siyasi sembol ve geleneğin taşıyıcısı olmasına yol açabiliyor. Böylece seçmene eski partinin veya geleneğin devam ettiği yer, kişi veya aile üzerinden işaret edilebiliyor. Bir aile üzerinden siyasetin sembol, gelenek ve hafıza ihtiyacı karşılanabiliyor.
Türkiye'de demokrasinin, sivil yönetimin ve askeri müdahalelerin zalimliğinin bir sembolüne dönüşen Adnan Menderes ve ailesinin Türkiye için taşıdığı sembolizmin altı hep çizilmektedir.
Türkiye'yi kapalı kapılar ardından çıkaran, kendi kabuğunu kırmasına yol açan, değişim hareketinin öncü isimlerinden merhum Turgut Özal unutulmazdır.

AYDIN MENDERESAHMET ÖZAL
Aydın Menderes ve Ahmet Özal, bu sembol babaların oğlu olarak Türk siyasetinde önemli görevler yapmaktadır.
Aydın Menderes, Demirel-Cindoruk DP'sinin dışındadır.
Aydın Menderes'in Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Hüsamettin Cindoruk'a karşı koyduğu tavır, Menderes DP'sinin bugün Cindoruk DP'si tarafından kullanılmasının önüne geçmiştir.
Ahmet Özal'ın geleceği, DP kongresinde belirlenecek.
Genel Başkan olması zor görünüyor. Kongre sonrası Ahmet Özal'ın farklı kulvarlarda yer aldığına tanık olabiliriz. Aydın Menderes ve Ahmet Özal'ın, gelecek seçimde yer alacağı kulvar çok konuşulacaktır. Çok konuşulan 'Demokrasinin yıldızları' afişini de hatırlatırım.
Bu afişte üç isim vardı. Adnan Menderes, Turgut Özal ve Recep Tayyip Erdoğan.
Aydın Menderes ve Ahmet Özal'a yakın duran Başbakan Erdoğan'ın yeni hamleleri bu bakımdan dikkatle takip edilmelidir...

* * *
ANKETLERDEN ÇIKAN İKİ ÖNEMLİ TESPİT
Birbirinden farklı kamuoyu araştırma kuruluşlarının anketlerini dikkatle okuyanlar bazı konularda Türk milletinin şaşmaz biçimde duygu ve düşüncelerini yansıttığını görmektedir.
Milletimizin iki önemli tespiti, aylar -yıllar geçmesine karşın, tüm anketlerde aynı ağırlıkta çıkmaktadır.
Birincisi, Türkiye'yi tehdit eden ülkeler ile ilgili sonuçlar.
Halkımız nazarında ilk iki tehdit ABD ve İsrail olarak görülüyor. Avrupa Birliği'ne ilgi de yerlerde sürünüyor.
İkincisi, muhalefete hiçbir ankette iktidar olarak düşündüğünü gösterir oy verilmiyor. Normal şartlar altında, hükümete duyulan güven azalırsa aşağı yukarı aynı nispette muhalefete güvenin artması beklenir, değil mi? Türkiye'de hiç de öyle olmuyor. İktidara ciddi olarak bir rakip yok. Türk milleti koalisyonları sevmiyor.
Muhalefetten bir parti hiçbir ankette, iktidar partisini geçemezse, nasıl tek başına iktidar iktidar çıkaracak?

MHP KOALİSYONU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in, bu durumu şimdiden gördüğünü şu sözlerden anlıyoruz: "Türkiye'nin geleceğiyle, yaşadığı sorunlarla ilgili olarak eğer çözüm üretecekse herkesle koalisyon yapılabilir. MHP ile de olur. MHP Türkiye'nin bir partisi, parçası. Geçmiş dönemde bir koalisyon yaptı MHP-DSP ile çok da uyumlu bir koalisyondu bence."
Gürsel Tekin'in uyumunun sonucuna bakalım. Bu koalisyon sonrasında gidilen 2002 seçimlerinde ne olmuştu?
MHP ve DSP yüzde 10 barajını aşamamış, Meclis dışında kalmıştı.
Ne uyum ama.