Tarihi 16 Nisan 2013

Özal'ı Demirel'mi öldürdü?

Eski bakanlardan Ekrem Pakdemirli'nin "Özal'ın Mirası" isimli kitabında ilginç iddialar var. Bunlardan biri de Yusuf Bozkurt Özal'ın, "Ağabeyimi Süleyman Demirel öldürdü" şeklindeki düşünceleri.
Olayın perde arkasını yazacağım, ama önce Ekrem Pakdemirli'nin kitapla ilgili Star Gazetesi'ne söylediklerine bakalım...
Özal, Orta Asya gezisinden döndükten sonra telefonla Süleyman Demirel'i arıyor. "Ekonomide bazı işler iyi gitmiyor" diyor:
-Ekonomi ile ilgili teknik elamanları bana gönder. Ekonomiyi birlikte gözden geçirelim.
Demirel
de "Bırak ekonomiyi" cevabını veriyor:
-Arkadaşlar seni vatana ihanetten Yüce Divan'a gönderiyor. Sen ona bak.
Özal
buz kesiliyor. Mosmor oluyor.
O görüşmeye tanık olan Yusuf Özal da Demirel'e yükleniyor:
-O an ağabeyime bir şey olmasından, felç olmasından korktum. Çünkü, ağabeyimi o güne kadar bu şekilde mosmor bir vaziyette görmedim. Ağabeyimi Süleyman Demirel öldürdü. O sıkıntı, ertesi gün ölümüne sebep oldu.

* * *
Şimdi gelelim Yüce Divan meselesine.
Yüce Divan tartışmaları nereden çıktı?..
Bilindiği gibi cumhurbaşkanlarının dokunulmazlıkları var. Vatana ihanet suçu dışında hiçbir şekilde yargılanamıyorlar.
İşte bu yüzden Yüce Divan'a gitmesi için Cumhurbaşkanı Turgut Özal o dönemde bazı milletvekilleri tarafından "vatana ihanetle" suçlandı. Yüce Divan'da yargılanması için TBMM'de imza toplama girişiminde bulunuldu.
O günlerde Özal "federasyondan" bahsediyordu. Bu yüzden Meclis'te hem kendi partisi olan ANAP, hem de DYP gruplarından tepkiler alıyordu. Özellikle DYP'li milletvekilleri Özal'a ağır ifadelerle yönleniyordu.
DYP Kırıkkale Milletvekili Sadık Avunndukluoğlu, bir çalışma yaptı. Özal'ın sözlerini tek tek çıkardı. İlgili kanun maddelerini de karşısına yazdı. Hukukçu kökenli olan Avundukluoğlu'na göre, Özal'ın "vatana ihanetten" yargılanması gerekiyordu. Bu yüzden Yüce Divan'a sevk edilmeliydi.
Avundukluoğlu, yaptığı çalışmayı ve hazırladığı teklifi Demirel'e verdi.
Aradan birkaç gün geçti...
Süleyman Demirel, Sadık Avundukluoğlu'na sordu:
-Sen ne yapmışsın Sadık?
Avundukluoğlu
soruya soruyla cevap verdi:
-Ne yapmışım?
Demirel
, keyifli bir şekilde ve gülerek cevap verdi:
-Adamın idam fermanını hazırlamışsın.
Diyalog devam etti:
-Peki yanlış mı yapmışım efendim?
-Hayır.
-O zaman Meclis'te hemen imzaya açayım.
-Aman ha dur.
Ardından, Sadık Avundukluoğlu ile bir araya geldik. Hazırladığı çalışmayı önüme koydu. Demirel'le yaşanan diyalogu anlattı.
Haber son derece önemliydi. Ben de o diyalogdan bahsetmeden Avundukluoğlu'nun iddialarını köşeye taşıdım. Yazının başlığı da aynen şöyleydi:
"Vatana İhanet Suçlaması."
Özal,
bu yazıdan son derece rahatsız olmuştu. Çünkü, yayınlandığı gün Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Zaman gazetelerinin temsilcilerini Çankaya Köşkü'ne davet etti.
Köşemdeki iddialara cevap verdi. Adeta geniş bir savunma yaptı.
İşte, Pakdemirli'nin kitabında yer verilen olayın perde arkası budur. Pakdemirli'nin anlattıklarına bakılırsa, Demirel, Özal'a "Arkadaşlar seni vatana ihanetten Yüce Divan'a gönderiyorlar" demiş demesine de...
Bunun gerçekleşmesini bizzat kendisi engelledi. Avundukluoğlu'nun teklifinin TBMM'de imzaya açılmasına "hayır" cevabını vererek, Özal'ın Yüce Divan'da yargılanmasını Demirel önledi.
Ben de tarihe not düşmek için yazdım.