Bunu, benim gibi MHP'deki herkes de biliyor.
Nereden mi biliyor? Kongre sonuçlarından. Çünkü, "kapattım" denilerek, kapısına kilit vurulan Muğla, Çankırı, Edirne, Konya, Sakarya, Rize ve Kütahya il teşkilatlarının ortak özellikleri "değişim" istemeleri; "Devlet Bahçeli ile olmuyor" demeleri. 4 Kasım kongresinde Koray Aydın'ı desteklemeleri.
O kongrede "Devlet Bahçeli ile olmuyor" diyen başka iller de bulunduğuna göre, sıra onlara da gelecek.
Öyle görünüyor ki, bir tek Koray Aydın'ın memleketi olan Trabzon İl Teşkilatı'na dokunulmayacak. MHP'de Aydın'ı destekleyenlerin tasfiye edildiğini söyleyenlere de "Ne ilgisi var" denilecek:
- Bakın Trabzon İl Teşkilatı halen faaliyette. Trabzon'u kapattık mı? İşte MHP'nin şu sıralar uğraştığı en öncelikli işlerden biri bu: Parti içi muhalefeti, bir daha ayağa kalkamayacak hale getirmek!
Unutmadan ekleyelim...
Son kongre sonucuna bakılırsa, "değişim" dediği için topun ağzına konulanın oranı da partinin üçte biri civarında.
***
Bu güne kadar siyasi partiler değiştirmek istedikleri il yönetimlerini görevden alırlardı.Ardından, başka bir il yönetimi atarlardı.
MHP, Türk Siyasetine yeni bir tasfiye anlayışı getirdi...
Faks çekip "kapattım" dedi.
Niye? Gerekçesi yok. Genel Merkez ihtiyaç duydu, kapattı.
Aradan kısa bir süre geçti. Yeni bir yönetim görevlendirip, "açtım" dedi.
Niye? Bunun da gerekçesi yok.
İhtiyaç duydu açtı.
Böylece, kapatılan illerdeki büyük kongre delegelerini tartışmalı hale getirdi.
Önümüzdeki yerel seçim sonrası başarısızlık yaşanması halinde, yapılabilecek bir olağanüstü kongre çağrısının önünü tıkamak istedi.
Parti içi muhalefet ise bunun "Kanuna karşı geliştirilen bir hile olduğunu" öne sürüyor. Tartışmalar devam ediyor.
Hukukçulara görev verildi. Hazırlıklar yapılıyor. Bu tartışmalar, yakında mahkemelere taşınacak.
Devlet Bahçeli, Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini, MHP'ye büyük bir misyon düştüğünü söyleyedursun...
Partinin hali ortada. Kendi iç meseleleri ile uğraşıyor!
***
Kongrede yeniden Genel Başkan seçildikten sonra Devlet Bahçeli ne demişti:- Bugün başını kaldıran fitne amacına ulaşamamıştır. Partimizi içten oyma ve etkisiz kılma girişimleri sonuçsuz kalmıştır. MHP'ye kurulan tuzaklar boşa çıkarılmıştır.
Bugün Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olan Şevkat Çetin de "değişim" diyenleri "onursuzlukla" suçlamıştı.
O sözler, bugün yaşananların bir habercisiydi!
Söylenenler yoruma gerek bırakmayacak kadar açık ve net...
MHP'de, en temel demokratik hakların kullanılması "onursuzluk", Devlet Bahçeli'nin karşısına aday olarak çıkmak ise "partiyi içten oyma, etkisiz kılma girişimi" olarak görülüyor.
Durum bu olunca, yaşananlar son derece doğal!.. Bu zihniyetin tasfiyeyi devam ettirmesinin, MHP'de "değişim" diyenleri yok etmeye çalışmasının yadırganacak bir tarafı yok.
MHP Genel Merkezi, Devlet Bahçeli'siz bir parti düşünmüyor! En önemli hedeflerden biri Bahçeli'nin koltuğunu korumak!
Peki MHP'ye oy veren kitleler ne düşünüyor? Onlar da ilk seçimde düşüncelerini oylarıyla ortaya koyacaklar.
MHP seçimden başarılı çıkarsa mesele yok.
Ama tersi olur da MHP gerilerse, asıl kıyamet o zaman kopacak!
