Tarihi 3 Ocak 2013

Başbakan'ın ince hesabı

Aylardır yazılıp çiziliyor. AK Parti'de üç dönemi dolduran bakan, parti yöneticisi ve milletvekillerinin bundan sonra ne yapacakları tartışılıyor. Tüzük gereği bir daha aday olamayacaklarına göre neyle uğraşacaklar?
Televizyonlar, bakanlara mikrofon uzatıyor:
- Milletvekilliğinde üç dönemi doldurdunuz.
Tüzük gereği önümüzdeki dönem aday olamayacaksınız. Peki, bundan sonra ne yapacaksınız?
Gazeteler, kabinenin bazı başarılı isimlerinin büyükşehirlerde belediye başkanlıklarına soyunacağını iddia ediyor.
Bazı bakanlar da kamuoyuna "tamam artık" açıklamaları yapıyor:
- Biraz da aileme ve torunlara zaman ayıracağım.
Genel kanaat, AK Parti'nin A Takımı'nın büyük bölümünün "tasfiye olacağı" yönünde.
Acaba öyle mi?
Yoksa işin içinde başka ince hesaplar mı var?

* * *
Kabinedeki şu isimlere bakın:
Bülent Arınç, Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Ali Babacan, Sadullah Ergin, İdris Naim Şahin, Nihat Ergün, Binali Yıldırım, Mehdi Eker, Hayati Yazıcı, Taner Yıldız, Faruk Çelik, Recep Akdağ, Egemen Bağış, Suat Kılıç ve Fatma Şahin.
Hepsi önemli isimler...
İçlerinde, AK Parti'yi bugünlere taşıyan oldukça önemli icraatların altına imza atan bakanlar var.
Devam edelim...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek de üç dönem sınırlamasına takılmış durumda.
Önümüzdeki seçimde aday olamayacak.
İsimler o kadar çok ki...
Ömer Çelik, Abdulkadir Aksu, Hüseyin Çelik, Salih Kapusuz, Hüseyin Tanrıverdi, Haluk İpek, Nurettin Canikli, Mustafa Elitaş, Mehmet Ali Şahin, Burhan Kuzu, Bülent Gedikli, Reha Denemeç ve daha pek çok isim...
Tamamı üç dönemi doldurdu. Parti tüzüğü gereği dinlenecekler. Önümüzdeki seçimlerde milletvekilliğine aday olamayacaklar.
Parlamenter sistem devam eder, parti yönetimi ya da başka bir alanda görevlendirilmezlerse köşelerine çekilip oturacaklar. Tabii, kural olarak parlamento dışından bakan olarak atanabilirler. Ancak, üç dönem sınırlaması yapan bir iktidar, tekrar göreve gelse de böyle bir adım atmaz, atamaz.
Peki ya sistem değişirse?
Türkiye, Başkanlık Sistemine geçerse?
İşte o zaman bu isimlerin tamamının önü açık. Hepsini yeniden kabinede "Bakan" olarak görmek mümkün!

* * *
Öngörülen Başkanlık Sistemi'nde, bakanlar Meclis içinden atanmayacak. Hiç biri "milletvekili" sıfatına sahip olamayacak. Milletvekilleri, Parlamento'da sadece yasama görevi yapacak. Ayrıca yürütmeyi denetleyecek.
Başkan, bakanları Meclis dışından seçecek.
O durumda, üç dönem sınırlamasına takılan ve önümüzdeki dönem milletvekili olamayacak isimlerin tamamı, yeniden bakanlık koltuğuna oturabilir.
Bugün söylenenlerin tam tersi...
Başkanlık Sisteminde, bakanlık için milletvekillerinin önü kapalı. Milletvekili seçilip, Parlamento'ya giren hiçbir isim bakan olamaz.

* * *
Şimdi düşünelim!..
Türkiye, Başkanlık Sistemi'ne geçti ve Başbakan Erdoğan da "Seçilmiş Başkan" olarak Çankaya Köşkü'ne çıktı.
O durumda Parlamento dışında kalan kabinedeki bütün başarılı isimleri yeniden "bakan" olarak görevlendirebilir. Aynı isimlerle yola ve hizmete devam edebilir.
Başbakan, Başkanlık Sistemini istediğine ve tablo da bu olduğuna göre...
İnsanın aklına şu soru gelip takılıyor:
- Acaba, AK Parti'deki üç dönem sınırlamasının altında ince bir hesap ve Başkanlık Sistemine yönelik bir hazırlık mı var?