Tarihi 31 Aralık 2012

Kirli sektör

Herkes Başbakan'ın ofisinden ve evinden çıkan "böcekleri" tartışıyor. Bu konuda çeşitli fikirler yürütülüyor. O cihazların kim ya da kimler tarafından konulmuş olabileceğine dair yorumlar yapılıyor...
Olay oldukça vahim. Ancak, yaşanan vehamet sadece Başbakan'la sınırlı değil. Dört bir yana dağılmış durumda. Belki çoğunuz farkında değil, ama bu ülkede peynir ekmek gibi dinleme cihazı satılıyor.
Herhalde insanlar bunları zevk için almıyorlar.
Evlerinde vitrine koyup sergilemiyorlar.
Suç işlemek ve birbirlerini dinlemek için kullanıyorlar.
Dört bir yanımız böceklerle dolu. Bizim sadece ortaya çıktığında haberimiz oluyor.

***
Açın interneti bakın...
Özel hayatın gizliliği ayaklar altında!
Her türlü "böcek" reklamı mevcut.
Nasıl bir dinleme yapmak istiyorsanız, mebzul miktarda uygun cihaz var.
Herkesin gözleri önünde açıktan satıyor.
Parayı bastıran en gelişmişini elde edebiliyor. Gerekli düzeneği kurup, dilediği insanı dinleyebiliyor. "Gizlilik" kavramı, sadece Anayasa ve yasalarda. Gerçekte ise yatak odaları dahil her şey herkesin gözünün önünde.
Yeter ki elinde iyi bir "böcek" olsun ve yeter ki uygun yere yerleştir.

***
İş bu kadar kolay! Piyasa "böcek avcıları" ile dolu...
Parayı basıyorsunuz, gerekli aramayı yapıyorlar. Evinizde ya da iş yerinizde böcek varsa çıkarıp önünüze koyuyorlar:
- İşte bu.
Sonra nasıl çalıştığı ile ilgili bilgiler veriyorlar. Kim ya da kimler tarafından yerleştirildiğine dair değerlendirmeler yapıyorlar.
Konuyu iyi biliyorlar. Çünkü, bu "böcek avcılarının" çoğu aynı zamanda "böceği" yerleştirip dinlemeyi yapan insanlar. Suç işlemek için adım atandan da, suçun mağduru olandan da para kazanıyorlar. Üstelik, bu sektörde aklın almayacağı kadar büyük paralar dönüyor.
Daha dün gazetelerde vardı. Adam, önce "böcekten nasıl korunulacağını" anlatıyor. Sonra da "Genellikle kimler dinletiyor?" sorusuna cevap veriyor:
- Bürokratlar, siyasiler, şirket sahipleri bize en çok başvuranlar.
Patronlar, müdürler, bazen, eşlerini dinletmek isteyen kadınlar da geliyor.
Açıktan suç işlediğini itiraf ediyor. Bu kirli sektöre ait kodları veriyor. Buna rağmen, "Sen ne söylüyorsun" deyip yakasına yapışan yok.
Yıllardır böyle gelmiş, böyle devam ediyor...

***
Üstelik, bu kirli piyasanın ilgi alanı sadece dinlemelerle sınırlı değil. Her türlü hukuksuzluk ve ahlaksızlık diz boyu!
Sağda solda ilanlar yayınlıyorlar: "Takip işleri yapılır."
Alabildiğine pervasızlar!
Mahkemeden karar çıkmadan polisin bile yapma yetkisi olmayan her alanda faaliyet göstermeye hazır olduklarını bildiriyorlar. Her türlü hukuksuzluğu yapabileceklerini ilan ediyorlar. Yeter ki siz paradan haber verin!
İçlerinde, bu işler için çeşitli isimler altında şirket kurup, vergi numarası alanlar bile var. Dört bir yanımız gırtlaklarına kadar suça bulaşmış insanlarla dolu.
Karşılarına dişli birileri çıkar da yakalanmalarını sağlarsa, ne yaptıklarından haberimiz oluyor. Aksi takdirde suç işlemeye devam ediyorlar.

***
Gerçekten özel hayatın gizliliğini korumak istiyor muyuz? Haberleşme hürriyetine saygı duyuyor muyuz? O durumda yapmamız gerekenler belli...
Önce, bu kirli sektörü yok etmek, sorunu kaynağında kurutmak zorundayız.
Sinekler yerine bataklığın üzerine gitmemiz gerekiyor. Ayrıca, bu bataklığın yerini ve boyutlarını Sağır Sultan bile duymuş durumda.
Üstelik, yasalarımız ve güvenlik güçlerimiz de yeterli. Sadece "haydi" diyecek güçlü bir iradeye ihtiyaç var.

Hepsi o kadar!