Tarihi 27 Aralık 2012

CHP ve MHP'de ODTÜ şaşkınlığı

Üniversiteler ayağa kalktılar, ODTÜ'de anarşi ve terörü yeniden alevlendirme girişimlerine tepkilerini oraya koydular. CHP de MHP de bundan rahatsız oldu...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taşlı, sopalı, molotoflu gösterileri bir tarafa bırakıp, "Öğrencileri bastırmak için şiddet kullanmak doğru değildir" dedi. MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural da ODTÜ'deki olayları kınayan üniversite yöneticilerini "AKP icraatının savunucuları olmakla" suçladı.
Neden bunu yaptılar?
Herhalde sadece "muhalefet" olsun diye! Ya da sırf sessiz kalmamak ve bir şeyler söylemiş olmak için!

* * *
CHP'nin eski Parti Meclisi Üyesi olan ve halen CHP Meclis Grubu ve Genel Başkan Danışmanlığını yürüten Muhammed Çakmak'la konuştum. Farklı bir yaklaşım gösterdi. Oldukça çarpıcı bir iddiada bulundu... Çakmak, Bostancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Reddediyoruz" isimli toplantıda konuşan Levent Kırca'nın, Kılıçdaroğlu için söylediği çirkin sözlere dikkati çekti. O toplantıda Levent Kırca'yı alkışlayanlarla ODTÜ olaylarını çıkaranların "aynı ekip" olduğunu söyledi. Çakmak, "Bunlar belli gruplar" dedi:
- İçlerinde İşçi Partililerin de bulunduğu TGB'liler. Çoğu öğrenci olmayan militan bir grup. İçlerinde CHP'li gençler yok.

* * *
Üniversitelerde yaşanan son olaylara bakıldığında, Çakmak'ın dediği gibi belli gruplar ortaya çıkıyor. Bunlar "kolektivist" adı altında birleşiyorlar. Bir o üniversitede, bir bu üniversitede boy gösteriyorlar.
Belli bir merkezden yönetiliyorlar ve sayıları fazla değil. "Seyyar eylemci" olarak o üniversite benim, bu üniversite senin, dolaşıp duruyorlar. Ancak bir araya geldiklerinde sayıları 300-500'e ulaşıyor.
İlginç bir yapıları var...
İçlerinde İşçi Partisi'nden TGB'ye, anarşi savunucularından PKK sempatizanlarına kadar her görüşten insan yer alıyor. Bir ucu "Ben ulusalcıyım" diyenlere, diğer ucu da bölücülere kadar ulaşıyor.
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi gibi okullarda afişler asıyorlar: "Üniversite bizimdir, AKP giremez."
Zaman zaman da birbirleriyle çatışıyorlar!

* * *
Şimdi gelelim, MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural'ın ortaya koyduğu tepkiye. Hani "baltayı kendi ayağına vurmak" derler ya, aynen öyle!
Vural bilmiyor herhalde. ODTÜ'de bugün oluşturulmaya çalışılan yapı, geçmişte "ülkücü dramlara" yol açmıştı.
Dün de yazdım, Muhittin Canlıer, Hasan Hüseyin Sanlı ve Remzi Kütükçü isimli ülkücüler, Bahçelievler 7. Cadde'nin girişinde kurşuna dizilmişti. Muhitin Canlıer'in babası, Mersin'de at arabacılığı yapıyordu. O haliyle okutup, mühendis yaptığı oğlu, ODTÜ'deki aşırı sol gruplar tarafından katledilmişti. Yine kurşunlanarak öldürülen işçi Ramazan Turan, tek derdi evine ekmek götürmek olan garip bir Anadolu çocuğuydu.
Geçmişte MHP'ye gönül veren onlarca işçi, ODTÜ'de aşağılandı, hakarete uğradı ve dövüldü. Vücutlarında sigara söndürülerek işkence yapılanlar oldu. Hepsini isim isim çıkartmak mümkün.
Bugün isimlerinin yazılmasını istemiyorlar, ama...
MHP'nin ünlü bir belediye başkanı da geçmişte yaşanan ODTÜ'deki o zulümden nasibini aldı. Bir vali yardımcısı, ODTÜ'de işçiyken büyük eziyet yaşadı. Aralarında Ereğli Demir Çelik'te Genel Müdürlük yapan bir MHP'linin de bulunduğu, bürokraside önemli görevlere gelen pek çok isime ODTÜ'de kan ağlatıldı.
Oktay Vural'ın yaptığı açıklamaya bakılırsa, MHP geçmişte yaşananların hepsini unutmuş görünüyor!

* * *
Muhalefet ciddi bir şaşkınlık içinde!
Kamuoyunun yakından tanıdığı ve bugün köşesine çekilen bir MHP'linin söyledikleri oldukça düşündürücü:
- Şimdi görüyorum ki, AKP'yi bitirmek için kapatma davası açanlar hata etmişler. O dönemde CHP ve MHP'yi kapatmış olsalardı, iktidar bugün bu kadar güçlü olmazdı.