Tarihi 20 Aralık 2012

Erdoğan, bu Anayasayla da başkan!

Muhalefetin görüşü oldukça açık ve net.
CHP de MHP de "Başkanlık Sistemi"ne karşı. Meclis aritmetiği değişmediği takdirde, bu yönde bir anayasa değişikliği imkânsız.
Ancak, muhalefet istese de istemese de anayasa değişse de değişmese de... Erdoğan yine Başkan!
Nasıl mı? Anlatalım...
Geçtiğimiz Salı akşamı TRT Haber'de yaptığım İnce Çizgi Programı'nda Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ konuğumuzdu.
Oldukça ilginç tespit ve değerlendirmelerde bulundu...
Bozdağ, Ağustos 2014"Türkiye'de sistemin değişeceği tarih" olarak gösterdi. "Çünkü" dedi:
- Ağustos 2014'te Cumhurbaşkanını halk seçecek. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı, literatürde yarı başkanlık sistemidir.
Türkiye, Anayasa'yı değiştirsin değiştirmesin, halkın seçtiği cumhurbaşkanı Çankaya'ya oturduğu an, Türkiye'de sistem değişikliği fiilen gerçekleşmiş olur.
Ardından gerekçelerini ortaya koydu...
Önce, propaganda döneminden başladı.
"Ne diyecek adaylar seçim konuşması için halkın karşısına çıktığında" diye sordu:
- Doğal olarak kamuoyuna yönelik taahhütleri olacak. Dış politikaya, ülkenin yönetimine yönelik bir şeyler söyleyecek. Hükümetin millet aleyhine bir iş yaptığında karşısında duracağını anlatacak.
Bozdağ
'a göre, bu konuşmalar bile başkanlık sisteminin bir habercisi olacak!
Adayların konuşmaları zımnen "Ey millet yarı başkanlık sistemine geçtik, ben de bu sistemi en iyi şekilde işleteceğim" anlamına gelecek!

* * *
Üstelik, mevut Anayasa'da cumhurbaşkanına tanınan yetkiler hiç de az değil...
Bozdağ da buna dikkat çekti:
- Bir ilçenin kaymakamından tarım müdürüne kadar herkesin ataması cumhurbaşkanının imzasını gerektiriyor. Bugün Türkiye'de cumhurbaşkanı imza koymadığı zaman, bakanlar kurulu karar çıkaramıyor.
Cumhurbaşkanı imza atmadığı zaman neredeyse memleketin bütün işleri durabiliyor.
Sonra da en önemli noktanın altını çizdi:
- Halihazırda cumhurbaşkanı bu yetkileri kullanmayabilir. Halk da kullanmasını istemeyebilir. Ama halk seçtiği zaman cumhurbaşkanı bu yetkilerini kullanır. Halk da zorlar.
Çünkü, cumhurbaşkanının halka verilmiş taahhütleri olacak.
Bozdağ'
a göre sıkıntı çıkacağı aşikâr.
Başbakan Yardımcısı, bugün Türkiye'de "parlamenter sistem" diyemeyeceğimiz, "adsız bir sistemle" karşı karşıya olduğumuz görüşünde!
Bu yüzden de "Adını doğru koyalım" diyor:
- Türkiye'nin önünü açacak olan Başkanlık Sistemidir. Ülkenin enerjisini boşa harcatmayalım.

* * *
Bekir Bozdağ'ın söyledikleri ortada...
Eğer Başbakan Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığına adaylığını koyar ve seçilirse olacaklar belli.
Adı Cumhurbaşkanı olsa da "Yarı Başkanlık" yetkileri ile Çankaya Köşkü'ne oturacak. Doğal olarak, arkasına aldığı yüzde 50'nin üzerindeki oyla yetkilerini sonuna kadar kullanacak. Bir nevi "Yarı Başkan" olacak.
Muhalefet ne derse desin, nasıl davranırsa davransın, sonuç değişmeyecek. Türkiye'de farklı bir sistem hayata geçecek.
Bozdağ'ın söylediği gibi bence de şimdiden adını koymak lazım!

* * *
İnce Çizgi'de Bozdağ'a dokunulmazlıkları da sorduk...
"Donulmazlığın milletvekiline değil, yasamaya ait olduğunu" anlattı.
BDP'lilerin dağdaki PKK'lılarla kucaklaşma görüntüleri için "Yasama faaliyeti mi yapıyorlardı orada?" sorusunu sordu.
Yetmedi, ortaya çıkan fotoğrafın "Bir suçüstü hali" olduğunu söyledi. Ardından "silahlanın" çağrısına da sert tepki gösterdi.
Gördük ki, iktidarın tavrı çok net ve BDP'li milletvekillerine dokunulacak.