Tarihi 14 Kasım 2012

Meclis karışacak

Öyle görünüyor ki Başbakan kararlı ve Türkiye Başkanlık Sistemi'ne doğru gidecek. Son günlerde ortaya çıkan göstergelerin tamamı bu yönde.
Tabii, bunun için anayasa değişikliği gerekli.
Şimdi denilebilir ki:
- Başbakan'ın kararlı olması neyi değiştirir? İktidarın, Meclis'te Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu yok. Önemli değil ki bu... Muhalefetin hali ortada!
Eksikler muhalefetten tamamlanır.
Referandumla da olsa gerekli anayasa değişikliği gerçekleştirilebilir.
CHP'de geçtiğimiz Pazar günü Parti Meclisi toplantısı yapıldı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da şehit cenazelerinde olduğu için, toplantı Adnan Keskin'in başkanlığında gerçekleşti. Ciddi tartışmalar yaşandı. Oldukça sert çıkışlar yapıldı.
PM
'de "ulusalcılar" bayrak açtılar.
Gülseren Onanç'ın bazı gazetelere yaptığı açıklamaları alabildiğine eleştirdiler. Özellikle Trabzon Milletvekili Volkan Canalioğlu ile Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'ın eleştirileri hayli ağırdı. Bazı CHP yöneticilerinin parti kimliği ile bağdaşmayan açıklamalar yaptığını ve bu yüzden seçim bölgelerinde sıkıntı yaşadıklarını söylediler.
Eleştiriler öylesine yoğunlaştı ki...
Gülseren Onanç, kürsüye çıkıp açıklama yapmak ve milletvekillerini sakinleştirmek zorunda kaldı.
CHP'nin içi hayli karışık. Parti bugün sağdan sola pek çok görüşün koalisyon yaptığı bir yer görünümünde.
Gün oluyor parti içindeki bir kanat öne çıkıyor, gün geliyor bir diğeri etkinlik sağlıyor.
Tartışmalar uzun süredir devam edip gidiyor...
Herkesin gözü Kılıçdaroğlu'nda. Genel Başkan'ın alacağı pozisyonu bekleyip ona göre tavır belirlemeyi düşünen milletvekillerinin sayısı az değil. Kılıçdaroğlu da işte bu yüzden herkesi memnun etme politikası güdüyor. Pek çok konuda net tavır ortaya koyamıyor.
Ama nereye kadar?

* * *
Kılıçdaroğlu da biliyor ki, bazı milletvekilleri CHP'ye pamuk ipliği ile bağlı.
Yine biliniyor ki CHP'de ortaya çıkacak kopmalar, AK Parti'nin işine yarayacak.
Bu yüzden parti içi disiplin mekanizmaları bile devreye sokulamıyor. Disipline verilmesi gereken milletvekillerinin durumları şimdilik askıda tutuluyor.
Mesela İstanbul Milletvekili Faik Tunay uzun süredir CHP'nin faaliyetlerine katılmıyor.
Ancak, CHP'nin protesto ettiği Çankaya Köşkü'ndeki 29 Ekim Resepsiyonu'na tek başına gitti.
Faik Tunay, açıkça ortaya çıkan bir isim.
Ancak, CHP'de onun gibi parti kimliğinden şimdiden kopmuş başka milletvekilleri de var.
CHP içinde bile 10 ismin her an partiden ayrılabileceği tahminleri yapılıyor.
Anamuhalefet Partisi'nde, ileride AK Parti ile birlikte hareket edebileceği düşünülen iki ayrı "risk grubu" var:
1) Sağdan gelen milletvekilleri.
2) İkinci Cumhuriyetçiler.

* * *
MHP'ye gelince...
Oradaki durum şimdilik belirsiz. Ancak, TBMM'de MHP kökenli bağımsız iki milletvekili bulunuyor.
Antalya Milletvekili Yusuf Ziya İrbeç, MHP'den ihraç edildi. Bir ara Genel Başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Son olağan kongre sürecinde ise "tartaklanması" olayları yaşandı. İstanbul Milletvekili İhsan Barutçu, kaset skandalı sırasında Bahçeli tarafından istifası istenen isimlerden. Ancak, direndi ve milletvekili adaylığından istifa etmedi. Seçim sonucu "milletvekili" sıfatını kazanıp Parlamento'ya girdi.
Parlamento kulislerinde, AK Parti'nin anayasa değişikliğine destek almak için bu iki milletvekiliyle de irtibata geçebileceği konuşuluyor.

* * *
Tablo ortada:
AK Parti'nin, Parlamento'da tek başına yeterli çoğunluğu olmasa da anayasa değişikliği çok zor değil. Eğer istenir ve bastırılırsa, eksikler diğer partilerden rahatlıkta tamamlanabilir.
Bunun üzerine Başbakan'ın kararlılığı da konulursa, Başkanlık Sistemi için referandum yolu ile de olsa bir anayasa değişikliği kapıda gibi görünüyor.
Demek ki, ufukta Başkanlık Sistemi var.
Şimdiden söyleyeyim, herkes hesabını ona göre yapsın!