Kılıçdaroğlu dua etsin, seçmenin gideceği başka bir yer yok. Aksi halde, bu oran çok daha aşağılarda olurdu.
Kılıçdaroğlu ve CHP kurmayları da durumun farkında. Şimdilik bu gerçeği gizlemeye çalışıyorlar. AK Parti ise, Kılıçdaroğlu'ndan memnun olduğu için üzerlerine gitmiyor, durumu yüzlerine vurmuyor.
Kılıçdaroğlu vaziyeti idare ediyor.
Ne zamana kadar?
2014 başındaki yerel seçimlere kadar. İşte o gün gerçek anket ortaya çıkacak. CHP elindeki il belediyelerinin çoğunu kaybedecek. Asıl bomba o zaman patlayacak.
Şimdiden görünüyor ki CHP, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kaybedecek. Mersin, Eskişehir, Zonguldak, Ordu, Edirne, Kırklareli ve Aydın gibi belediyeler elden çıkacak. İzmir çekişmeli görünüyor.
Geriye sadece Muğla ve Tekirdağ kalıyor.
Üstelik, artık CHP'de ne "Baykalcı" ne de "Önder Savcı" kaldı. Tamamı tasfiye olup silindi. Kılıçdaroğlu partinin tek hâkimi.
Bundan sonra, parti içinde suçlayıp sorumluluğu üzerine atacağı kimse kalmadı.
Yenilgi de zafer de kendi hanesine yazılacak.
CHP, İstanbul'da bir kongre yaptı.
Kılıçdaroğlu, 11 bin kişilik salonu bile dolduramadı. Oysa, CHP'nin sadece İstanbul'daki il ve ilçe başkanları, il ve ilçe yöneticileri, belediye meclisi ve il genel meclisi üyeleri ile kongre delegelerinin sayısı, aileleri ile birlikte 18 bin kişi ediyor. İstanbul İl Kongresi'ndeki görüntü, onların bile partiden umudunu kesmiş olduklarını gösterdi!
Sadece onlar mı?
Değil elbette. Türkiye'nin dört bir yanında aynı hava hâkim. CHP'nin il kongrelerinin büyük bölümü sönük geçiyor. Parti yöneticileri bile büyük bir moralsizlik içinde. CHP'nin ikinci adamı Nihat Matkap, daha yeni açıkladı:
-Kamuoyu araştırmalarına göre, yarın seçim olsa yine AK Parti dört seçmenden ikisinin oyunu alacak gibi görünüyor.
Kılıçdaroğlu'nun sözlerinde de benzer bir hava hâkim. CHP Genel Başkanı, son açıklamalarında sürekli olarak AK Parti iktidardan hiç gitmeyecekmiş gibi değerlendirmeler yapıyor.
Çünkü...
Bir İstanbul'da kendi topladığı kalabalığa, bir de AK Parti İl Kongresi'nde Erdoğan'ın topladığı 100 bin kişiye bakıyor. Bu görüntü şuur altına işliyor. İçinde bulunduğu psikoloji de yaptığı açıklamalara yansıyor.
CHP'de moralsizlik diz boyu.
Herkes günü kurtarmanın hesabı içinde!
Hezimet kapıda ve göz göre göre, göstere göstere geliyor. CHP, ne yapıp edip yerel seçimden önce tedbir almak zorunda. Yoksa, önce belediye başkanlıkları, ardından da Kılıçdaroğlu'nun koltuğu gidecek!
Silivri Cezaevi'nde Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın kapısı bunun için çalındı.
Kılıçdaroğlu, yüzde 40'lık FB taraftarını "can simidi" gibi gördü. Aziz Yıldırım'ın ipine sarılmak istedi. Hesap, Yıldırım'ı CHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday göstermekti.
Plan erken deşifre oldu. Aziz Yıldırım hesabı tutmadı. Hoş, tutsaydı da seçimde hangi sonucu vereceği belli değildi.
Şimdi, Kılıçdaroğlu yeni arayışlara yönelmek zorunda.
Öyle görünüyor ki, önümüzdeki yerel seçimlere kadarki süreç, Kılıçdaroğlu'nun çırpınmaları ve çözüm arayışları ile geçecek. Buna karşılık ne yaparsa yapsın, CHP'nin yerel seçimlerden başarı ile çıkması zor görünüyor. Partiyi seçim sonrası oldukça ciddi çalkantılar bekliyor.
Kılıçdaroğlu, adım adım bitişe doğru ilerliyor...
Yanındaki isimler de durumun farkında. İşte bu yüzden Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü "kurtarıcı" olarak yedekte tutuyorlar.
Sarıgül planı tutar mı bilmem...
Ancak, bugünkü havaya bakılırsa, yerel seçimin ardından yaşanacaklar belli.
Kılıçdaroğlu "yolcu" gibi görünüyor!
