Tarihi 25 Ağustos 2011

Maskeli demokrasi

Libya diktatörü Muammer Kaddafi de fazla dayanamadı ve devrildi. Daha çatışmalar devam ederken ganimet paylaşımı başladı.
Amerika'nın emlak kralı ve Cumhuriyetçi Parti üyesi Donalt Trump, hemen televizyon kanallarına koştu:
- Libya petrolü bizim savaş ganimetimizdir. Asilere bırakmayalım!
Trump, Libya
'dan binlerce kilometre uzaktaki bir Amerikalı. "Asiler" diye adlandırdığı insanlar ise, Libya'nın gerçek sahipleri. Daha fazla özgürlük ve demokrasi istiyorlar. Bu uğurda canları pahasına mücadele etmişler; büyük bedeller ödemişler.
Sonunda bir diktatörü devirmişler.
Onlar daha serbest ve refah içinde bir ülke kurmayı hayal ederken, binlerce kilometre uzaktaki bir adam "Yok öyle şey" diyor:
- Yedirmem sana. Mutluluk ve refah senin değil benim hakkım. "Çünkü" diye devam ediyor:
- Sana ben yardım ettim. Kaddafi'yi benim sayemde devirdin. Bomba attım, para harcadım. Bunun karşılığını isterim. Aslan payını da ben alırım.
Durum bu olunca düşünmek lazım:
- Bu zihniyet mi dünya için daha zararlı, yoksa Kaddafi tipi diktatörlükler mi?
***

Adam açıkça "ganimetten" bahsediyor:
- Bütün yükün altına biz giriyoruz.
NATO'yu ekonomik ve askeri olarak biz destekliyoruz. Neden Libya'nın petrolünü biz almıyoruz?
Ve devam ediyor:
- Libya'nın petrolünü almazsak, isyancılar bizden daha zengin olacak!
Söyledikleri garip, acayip ve çirkin gelse de aslında batı zihniyetinin özü bu. Daha fazla para ve daha fazla zenginlik. Diğerleri maske takıyorlar, demokrasi ve insan hakları gibi kutsal değerlerin arkasına sığınıyorlar.
Dolaylı yollardan sömürgeci politikaları sürdürüyorlar. Trump ise, lafı hiç dolandırmadan direk söylüyor:
- Mutluluk ve refah senin hakkın olamaz. Önce ben mutlu ve refah içinde olmalıyım. Kalanı sana veririm.
Çünkü, ben senden çok daha güçlüyüm!
O daha samimi!
Trump, demokrasi ve insan hakları gibi değerlerin aslında birer "maske" olduğunu gösteriyor.
Batı değerlerini ve dünyanın asıl gerçeğini bütün samimiyeti ile ortaya koyuyor!
***

Amerika'nın Irak'a girerken ortaya koyduğu gerekçeler, dün gibi hafızalarımızda.
Sözde insanlara demokrasi ve huzur götürecekti. Irak'ın çehresi değişecekti.
Bush, daha sonra ağzından baklayı kaçırdı. Irak'a düzenlenen operasyonun yeni bir "Haçlı Seferi" olduğunu söyleyiverdi.
Amerika, gerçekten de Irak'ın çehresini alabildiğine değiştirdi. Düzenlediği operasyonun sonunda Irak tam bir bataklığa dönüştü.
Bugün Afganistan'ın durumu da aynı.
Yabancı güçlerin orada bulunulmasının altında da emperyalist hesaplar yatıyor.
En çarpıcı örnek ise Somali'de yaşanıyor...
Somali'deki insanlık dramı, bölgeyi uzun süre sömüren batının umurunda bile değil.
Hep görmezlikten geliyor. Yaraya merhem olmayacak göstermelik yardımlarla durumu kurtarmaya çalışıyor. Oysa, yıllar boyunca o bölgeden aldıklarının binde birini verseler, bu insanlık dramı yaşanmayacak.
Ama vermiyorlar...
Çünkü, yapacakları yardımın kendi menfaatleri açısından herhangi bir karşılığı yok. Bu yüzden de bu dramı görmezlikten geliyorlar.
Kafa hep aynı. Donalt Trump kafası!
***

Şimdi gelelim bize...
Öyle propagandalar yaptılar, öylesine gerçekleri çarpıttılar, öyle illüzyonlar sergilediler ki... Bize yıllarca hep yutturdular.
Kendi medeniyetimizden koparttılar. İnsani değerleri, hakkı, hukuku, adaleti sürekli olarak batıda arattılar.
Oysa, bütün bunlar orada değil bizde vardı!
Somali örneği ortada...
Baksanıza, Türkiye olarak uzun süreden beri dünyaya insanlık dersi veriyoruz. Tabi almak isteyen olursa!