Genel Başkanından bile tepki gördü:
-Eski Genel Başkanımızın çok güzel bir sözü var: Orduyu eleştirmek, ancak CHP Genel Başkanlığı katında olur.
Peki, CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal bu sözleri hangi olay üzerine ve kime karşı söyledi?
Şimdi sıkı durun...
Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bir basın toplantısı üzerine, Kılıçdaroğlu'nu uyarmak için söyledi!
Hatırlarsınız...
Genelkurmay eski Başkanlarından Yaşar Büyükanıt henüz emekli olmamıştı.
Emekliliği sırasında kendisine zırhlı araç alımı için hazırlıklar yapılıyordu. Bu çalışmalar, medyada yer alınca, Kılıçdaroğlu "CHP Grup Başkanvekili" sıfatı ile basın toplantısı düzenledi. Oldukça sert bir çıkış yaptı:
- Bu zırhlı araç için acaba ne pazarlıklar yapıldı?
Ortalık karıştı ve Deniz Baykal devreye girmek zorunda kaldı. Kılıçdaroğlu'nun bugün Süheyl Batum'a yaptığını, o gün de Baykal, Kılıçdaroğlu'na yaptı. Basının karşısına çıkıp, Kılıçdaroğlu'nu refüze etti.
Baykal, "Bu konuda konuşulacaksa Genel Başkanlar konuşur" mealinde sözler sarf etti.
CHP'de tarih tekerrür etti. Dün, Kemal Kılıçdaroğlu'nun düştüğü duruma bugün de Süheyl Batum düştü!
Batum, gelişmeler üzerine "pardon" dedi:
- Ben eski siyasetçi olmadığım için parti geleneğini bilmiyordum. CHP'nin eski Genel Başkanının söylediklerinden habersizdim.
Oysa, Batum'un bunları mesele etmesine hiç gerek yok. Önünde Kemal Kılıçdaroğlu örneği var.
CHP'nin geldiği noktada, artık bu tür hatalar "doğal" sayılır oldu. Daha düne kadar Kılıçdaroğlu da parti geleneğini bilmiyordu. Kılıçdaroğlu'nun da CHP kültürü çok fazla değildi. Önce DSP'ye adaylık başvurusunda bulunmuş, kabul edilmemişti. Kaderi O'nu CHP'ye yönlendirmişti. CHP'de ise bir anda yükseldi.
Hemen Bilim Platformu'na alındı.
Ardından PM Üyesi oldu.
CHP geleneğinden gelmediği için de hatalar yaptı. Süheyl Batum gibi daha önce de Kılıçdaroğlu'nun ağzı yandı.
Kılıçdaroğlu, Baykal'ın uyarıları sonucu öğrendiklerini şimdi CHP geleneğinden gelmeyen partinin yeni yöneticilerine öğretiyor!
Sadece Süheyl Batum mu?..
Elbette değil. Bugün sorsanız, CHP'nin parti yöneticilerinden büyük bölümü aynı cevabı verecek:
- Ben yeni geldiğim için parti geleneğini bilmiyorum. Çünkü, çoğu paraşütle indi!
Eskiden siyaset önce Gençlik Kolları'nda başlardı. İlçelerde ve illerde devam eder, sonra Genel Merkez'e gelinirdi.
Başlangıçta, il yönetimlerinde 3-5 yıl görev yapılırdı. Sadece oralarda kendini ispat edenler yukarılara doğru çıkabilirdi.
Üstelik, yukarı çıkmak öyle kolay da değildi. Adaylar, "ön seçim" süzgecinden geçirilirdi. Önce, örgüt önünde hesap verirdi.
CHP'nin bugün yaşadığı bütün sıkıntıların altında işte bu yatıyor. Parti kültürü ve gelenek olmayınca, Bremen Mızıkacıları gibi her kafadan ayrı ses çıkıyor!
