Tarihi 3 Ocak 2011

Neyi kutladık biz?

Sahi, yılbaşında neyi kutladık biz? Geçen yılın olumlu yanlarını mı, yoksa hayatımızda yol açtığı muhteşem güzellikleri mi?
Tabii ki değil.
Biz, 2011'in gelişini kutladık. Yani, bir bilinmeyeni!
Peki, bilinmeyen bir şey kutlanır mı?
Olmaz, ama biz yaptık, daha yeni kutladık. Hem de biz bu bilinmeyeni kutlama işini yılladır yapıyoruz. Her yeni gelen yılı kutluyoruz. Ardından da umutlarımızı daha sonra gelecek yıla aktarıyoruz!
***

Alışmışız bir kere... "Yeni yılı nasıl kutladın?" diyene, öyle ya da böyle verecek bir cevabımız var:
- Vallahi bu sene dışarı gidemedik.
Evde kutladık.
- Arkadaşlarla toplandık.
- Gelenek haline getirdik. Bu sene de yılbaşını Uludağ'da kutladık. "Ne kutlaması kardeşim" diyen pek yok:
- Bilinmeyen bir şey kutlanır mı?
İnsan, 2011'de başına ne geleceğini bilmeden peşin peşin kutlama yapar mı?
Belki bazıları "Yeni yıl gavur adetidir" deyip, tepki gösteriyor. Bu tür kutlamaların dinde yerinin bulunmadığını söylüyor. Bir kısmı da istihzalı bir şekilde cevabı verip, ne düşündüğünü ortaya koyuyor:
- Yedi tane ecnebi birleşip bir danaya girmezse, ben de kesinlikle yeni yıl meni yıl kutlamam arkadaş.
Ammaaa... "Ben müneccim miyim?" diyen çıkmıyor:
- Nereden bileyim 2011'in bana mutluluk getireceğini? Ya tersi olursa?
Ya yeni yılda kazalarla ve belalarla karşılaşırsam? Bu gerçek ortada dururken, insan bilmediği bir şeyi kurlar mı?
Çünkü...
Toplumun geniş kesimlerinde adet haline gelmiş. Yeni yıl kutlanır! Hem de ne getireceği, nelere yol açacağı bilinmese de!..
***

Aslında "Yeni yılı kutluyoruz" demek bir alışkanlık haline gelmiş.
Biz, aslında yeni yılı kutlamıyoruz. Yeni bir yıla girerken, içinde bulunduğumuz yılda gerçekleşen olumsuzlukları düşünüp, onlardan sıyrılmayı diliyoruz.
Umut fakirin ekmeği!..
Kimi, yılbaşı piyangosunun kendisine vuracağını düşünüp, hayaller içine girdi. O an için kendini zengin hissetti.
Kimisi, yeni yılı "daha fazla aşın habercisi" olarak gördü. Hayat standardının yükselmesini düşlüyor.
Kimi de iş hayallerinin yeni yılda gerçekleşeceği ümidiyle yaşıyor. Yıllardır ulaşamadığı hedefi 2011'de yakalamayı umuyor. "Kutluyoruz" diyoruz, ama aslında kutlamıyoruz. Biz, sadece umuyor ve diliyoruz!
***

Felaketler oldu, sıkıntılar çektik, acılar yaşadık. Ancak, 2010 yılı Türkiye açısından pek de kötü geçmedi. Tersine, son derece olumlu gelişmeler de yaşandı.
En azından dünya ciddi ekonomik sıkıntılarla boğuşurken, bazı ülkeler iflas bayrağı çekerken, biz dibe vurmadık. Üstelik, yılı IMF ile stand-by anlaşması yapmadan atlattık. IMF'li yılları geride bıraktık.
Elbette bazı yapısal problemlerimiz devam etti.
Etti, ama bazılarını da aştık.
2011'de ne olur, yeni yıl Türkiye için neler getirir, Allah bilir!
Şimdiden bilinen, 2011'de bazı vergi ve haçların artacağı. Yılın ortasında da Türkiye'de genel seçimlerin yapılacağı.
Türkiye'de seçim ekonomisi uygulanmaz ve ekonomimiz "seçim darbesi" yemezse, şimdilik problem yok. Tabii, seçim sonuçlarının da istikrarı bozmaması gerekli.
Şu anda yapılacak tek şey, 2011'in size, bize, hepimize ve ülkemize hayırlar getirmesini dilemek!
Herkese mutlu bir 2011 dileği ile ...