Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 30 Haziran 2012

'Derviş için Türkiye krize sokuldu'

TAKVİM'in dünkü manşetinde çarpıcı bir haber vardı.
Güneş Taner, Kemal Derviş'in 40 milyar dolarlık IMF yardımını batacak bankalara dağıttığını öne sürüyordu.
Derviş, yakın siyasi geçmişimizin en önemli ve en tartışmalı aktörlerinden biri.
Görüşleri, uygulamaları bugün hala geçerliliğini koruyor. Ama diğer yandan o dönemdeki rolü de hala tartışılıyor.
Derviş'in Türkiye'deki rolünü sorgularken; sözü halef/selef olduğu bir isme, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini kendisinden devralan Masum Türker'e bırakıyoruz.
Yazının başlığındaki iddia Türker'e ait.
Peki bu iddia neye dayandırılıyor?

* * *
DSP lideri, söze krizden önceki durumu özetleyerek başlıyor: "2001 yılında Kemal Derviş'in Türkiye'ye gelebilmesi için ekonomi krize sokuldu. Yabancı bankaların ani para çekmesiyle kriz yaşandı. Aslında uluslar arası gelişmeleri dikkate aldığınızda 2001 Şubat ayındaki krizinin yaşanmaması gerekiyordu.
Krizden 1 ay evvel DSP'nin 6 kişilik ekonomi grubu olarak Başbakanımız Sayın Ecevit'e rapor verdik. 'Kur düşük oldukça cari açık hızla artıyor, kriz kaçınılmaz hale geliyor. Ani para çıkışı olabilir.
Engellemek için Haziran ayında uygulanacak kur çapasına (dalgalı kur'a) şimdiden geçilsin'
dedik. Bunu söylediğimizde ocak ayıydı. Şubat'ta kriz patladı."

* * *
Krizden sonra Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel ve Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp görevlerinden ayrıldılar.
Ekonomi yönetiminde boşluk oluşmuştu.
İşte o dönemde Kemal Derviş sahneye çıktı.
Masum Türker anlatmaya devam ediyor: "O dönemde IMF 2. Başkanı Fischer Türkiye'deydi. Ona soruyorlar. Fischer de 'Kemal Derviş var. Zaten siz de iyi tanıyorsunuz' diyor. Bu arada iş dünyası da Derviş'i öneriyor. Çünkü krizden önce Kemal Derviş herkese mektup göndermiş. İktidar partilerine, muhalefete, Genelkurmaya, iş dünyasına... Ekonomide neler yapılması gerektiğini anlatmış. Yani Derviş'i herkes tanıyorlar. Hükümet Derviş'e ilk başta Merkez Bankası Başkanlığı teklif ediyor.
Ama dış çevreler ve işadamları lobi yapıyor.
Derken Derviş Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı oluyor. Derviş'in Bakanlığı döneminde IMF ile 10 milyar liralık nakit kredi anlaşması imzalandı. IMF ile diğer anlaşmalar SDR anlaşmasıdır. Daha evvel yapılmış ama o dönemde de bir güvence olarak durmuştur. Yani IMF, Türkiye'ye bir anlamda kefil oluyor. Dış çevrelere o borcunu ödemezse ben öderim, diyor. Garanti veriyor. Burada nakit para aktarımı söz konusu değil."

* * *
Masum Türker'le dün telefonda konuştuk.
Sohbetimizin sonunda Kemal Derviş'in rolü konusunda ağır bir iddia ortaya attı:
"Ben görevi Kemal Derviş'ten 12 Ağustos 2002'de teslim aldım. Daha sonra devir-teslim törenine ait kayıtları izlediğimde şunu fark ettim: 'Allah'a şükür değişimi demokratik bir şekilde sağlıyoruz' demiş. Yani gelecek seçimde artık bu hükümetin olmayacağını söylemiş.
İşte Derviş'in rolü buydu... İktidarı değiştirmek..."