Mehmet Çetingüleç

MEHMET ÇETİNGÜLEÇ

Tarihi 10 Haziran 2012

Derin devlet, darbe yapan askerdir

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun sorularını yanıtlamadan 2 gün önce gazeteci Yavuz Donat'a "hafızamı tazeliyorum" demiş ve kendisi ile yapılan röportajlarla bazı belge ve bilgileri gözden geçirdiğini söylemişti.
Demirel'le 2007 yılında darbeleri ve "derin devlet"i konuşmuştuk. O güne kadarki en kapsamlı değerlendirmeyi TAKVİM'e yapmıştı.
Darbe komisyonu üyeleriyle yaptığı görüşmeden sızan bilgiler, Demirel'in aynı görüşleri tekrarladığını gösteriyor.
***

Peki "derin devlet"i nasıl tanımlıyor Demirel? İşte o röportajda yer alan ve bugün daha fazla anlam kazanan açıklamalar:
"Derin Devlet" dediğiniz hadise daha çok "Devlet işlemez hale geldi" deyip darbelerle devlete el koyup, devleti eline alan askerdir. İkinci bir Devlet gibi mevcut idareyi sırtlanan askerdir. "Derin devlet" dediğiniz devletin kurumlarıdır.
Devletin meşru kurumları dışında bir takım teşkilatlanmalar aranması Türkiye'de adet haline geldi. Devletten himaye gören, gayri meşru, gayri hukuki hiçbir organ yoktur. Zaten öyle bir şey olsa bu zamana kadar yüz defa çıkardı. Türkiye'de uzun süre kontrgerilla tartışması yapıldı ve bu kadar hükümet geldi geçti, Kontrgerilla diye beni itham edenler Hükümet kurdular, ben ertesi gün onlara söyledim, çıkarın Kontrgerilla'yı diye. Hiç kimse ortaya ne kontrgerilla çıkardı ne devletin içinde birtakım gizli, kanunlara uygun olmayan işler yapan üniteler ortaya çıkarıldı. Ama Türkiye'yi bu şüphelerden kurtaramadık. Bugünkü parlamentoya, bugünkü Hükümete bu şüphelerden Türkiye'yi kurtarma görevi düşer...
***

Röportajın başka bölümlerinde Demirel'in "derin devlet"e ilişkin yaptığı değerlendirmeler de şöyle sıralanıyor:
"Türkiye Cumhuriyetini korumak ve kollamak silahlı kuvvetlere aittir" diye bir kanun var. İç Hizmet Kanunu 35. madde.
Buna dayanarak silahlı kuvvetler geçmişte "Devlet çöküyor, uçurumun kenarına geldi" diyerek devlete el koymuştur. Hadise budur.
Derin devlet, denilen şeye katılmıyorum ben. Devlet bir tanedir. Devletin "yüzeysel" ve "derin" olarak ikiye bölünmesi yanlıştır.
Devletin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kumanda sistemine, kanunlarına ve nizamlarına tabii olmayan silahlı güçlerin bulunması kadar Türkiye Cumhuriyeti'ne yapılan bir iftirayı düşünmüyorum. Bu ihtimalleri kafadan geçirecek kadar bir iftirayı düşünemiyorum. Bir devleti küçülten şey bunlar..
Ben 7 sene Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığını yaptım.. Böyle bir şeye şahit olsaydım gereğini yapardım.
Kıyameti koparırdım. Devlet bir kumanda zincirine tabiidir. Maaşlı kişilerden müteşekkir olan kurumlarda kim bu tür şeyleri yapabilir ki.
***

Demirel, röportajın sonunda şu değerlendirmeyi yapıyor: "Cinayet işleyenleri veya kanun dışı hareket edenleri kimse koruyamaz. Devirler değişir, değişen devirler de onların yakasına yapışır...
Padişahlık değil ki burası. 4-5 senede bir yönetim değişiyor..."