Mimardan ilginç bir cevap geliyor;
"Geniş caddeleri 200 yıl sonrasını düşünerek yaptım." O mimarın ne demek istediğini bugün geniş caddelere rağmen trafik yoğunluğunda sıkışan Fransızlar çok iyi anlıyor. Ülkeler, planlarını hayata geçirirken 100-200 yıl sonrasını düşünmek zorunda. Büyük ülke olmanın yolu buradan geçiyor... Türkiye'ye yıllarca hiçbir alanda üretim yaptırmadılar. Marshall yardımı ile geldiler, altına "Türkiye olarak asla tren yapmayacağız, kamyonlarla idare edeceğiz" diye imza attırdılar. 2. Dünya Savaşı'nda hurdaya çıkardıkları savaş uçağı ve gemilerini bize hibe ederken, gazete manşetlerimiz sevinç çığlıkları atıyordu. Ege'de, Akdeniz'de, Karadeniz'de savaşa girsek, gemilerimizden ve uçaklarımızdan attığımız füzeler yabancı yazılımlar nedeniyle ancak balıkları öldürebiliyordu. Yıllarca uygulanan örtülü üretim yasaklarına bugün "Dur" diyen bir iktidarla tanıştık ilk kez. Kendi tankımızdan, füzemizden, uçak gemisine, uyduya kadar ihtiyaçlarımızı kendimiz yapar hale geldik.
TAİ Genel Müdürü Temel Kotil dün açıkladı.
Kurduğumuz "UZAY BÖLÜMÜ"nde bir tonluk uydu üretimi için çalışmalara başladık.
Hatta 2 ülke satın almak için sıraya girdi.
Artık eski Türkiye yok, bambaşka yoldayız...
Peki Yeni Türkiye nereye gidiyor? Hadi gelin yolculuğa çıkalım. David Passig... O bir dünyaca ünlü İsrailli gelecek bilimci... ABD'de üniversitede kürsü başkanı... MOSSAD'ın bir numaralı raporcusu... Ülkelerin nüfusları, ekonomileri, konumları, stratejik durumları ve güçlerine bakarak gelecek tahminleri yapıyor. Geçtiğimiz yıl "Türkler süper güç olma yolunda" diyor. Uzun süren uykudan uyandığımızı söylüyor. Ve ekliyor; "Ankara savunma sanayini millileştirmek için kolları sıvadı. UÇAK GEMİSİ gibi projeleri süper güç olma yolunda atılan adımlar. Elbette Avrupa engellemeye çalışacaktır." Translantik Akademisi diye ünlü bir düşünce kuruluşu var Amerika'da...
Joshua Walker imzalı bir rapor yayınlıyor.
Bakın ne diyor Joshua; "Türkiye 10 yıl içinde bölgeler arası süper güç olacak. Attığı adımları görmemek mümkün değil. UÇAK GEMİSİ yapıyor. Dünyanın süper güçlerini görmek istiyorsanız askeri alanda attıkları adımlara bakacaksınız." Javier Solana ismini bir zamanlar çok sık duyuyorduk. Avrupa Birliği Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi idi.
"Avrupa Küresel Güç olmak istiyorsa Türkiye'nin önemini anlamalı."Türkiye son zamanlarda büyük adımlar attı.
UÇAK GEMİSİ projesi de bunlardan biri." diye bağırıyordu. İsrail'in Jaruselam Post gazetesi Şubat 2014'te aynen şöyle yazıyordu;
"Türkiye'nin UÇAK GEMİSİ projesi İsrail, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi'nde tüm güvenlik hesaplarını alt üst etti." Pulitzer ödüllü gazeteci Seymour Hersh, Şubat 2012'de "Türkiye küresel güç olmak için askeri hamleler yapıyor. Rakamsal olarak 9. sırada gözükse de aslında Türk Ordusu dünyada ilk dört içinde. Tek eksikleri UÇAK GEMİSİ." diyordu. ABD, İngiliz ve Alman, Fransız medyası da "Türkler UÇAK GEMİSİ yapıyor, dünyada dengeler değişiyor" diye bol bol haber yaptı. Örneklerin tamamını yazmaya kalksak burada sayfalar yetmez. Evet dünya "Türkiye Uçak Gemisi dahi yapmaya başladı. Küresel süper güç olma yolunda hızla ilerliyor" diyor. Dün aynı dünyada yaşayan bizim CHP'li bir milletvekilinin sözlerini yazmıştım. Kafayı fena taktım sözlerine.... "Ne işimiz var bizim UÇAK GEMİSİ ile... Okyanuslarda operasyon mu çekeceğiz" diyordu. Napolyon bugün mezarından çıksa bu açıklamayı yapanı öperdi. Bir Fransız işadamıyla kahvaltı yaptık dün. "Bizde çok sık sorulan bir soru vardır" diyordu. "Bir Türk'ten daha güçlü olan kimdir" diye...
Cevabını da verdi; "Bir Türk'ten daha güçlü olan iki Türk."müş. Bizi MİLLİ üretimden uzak tutmak adına yan yana getirmemek, ayrıştırmak için bu ülkede her şeye karşı çıkan ittihatçı kafalar yetiştirdiler. Adam "Operasyon mu çekeceğiz." diyor. Ne yani hala 200 yıldır olduğu gibi operasyon mu yiyelim? Bu kafayla Marshall kamyonunda kalan ve asla iktidar göremeyecek olan CHP, "Napolyon'un atlarına dönelim" derse şaşırmam.
