Tarihi 28 Ekim 2016

Çünkü güçlüyüz

Ahmet Hamdi Paşa "Hoş geldin dindaşım" dedi. Yemen'de hararetle sarıldı, uzaklardan gelen misafire. Onu "Müslüman kardeşimiz Abdullah Mansur" diye tanıştırdılar. Hararetli dini sohbet yaptılar sabahlara kadar. Abdullah Mansur süper Arapçası ile ne kadar İslam Alimi(!) olduğunu gösterdi herkese... Hayranlıkla dinlediler onu. Ama asıl adı Wyman Burry idi. İngiliz askeri istihbaratında casustu. Abdullah Mansur adıyla Ortadoğu'da girmediği yer kalmamış, binlerce rapor göndermişti Londra'ya.
Onu şeyh zannettikleri Hicaz'dan Kraliçe'ye "Burada İstanbul'a karşı rahatsızlık duyanlar çok, İSTİFADE EDELİM" diye bildirimde bulunuyor, "Suudi Arabistan'ın rahatsızlığı" diye kitap yazıyordu. Bir adam vardı, Arapça'yı Oxford'da öğrendi, Farsça'yı Hindistan'da.
Müslüman alimlerden İslam dinini öğrendi.
Türkçe dahil 25 dili anadili gibi konuşuyordu.
Afgan kıyafetiyle Sind Müslümanları'nın içine girdi. 30 yaşında sünnet oldu. Mekke'den Afrika çöllerine kadar gitmediği Müslüman ülke kalmadı. Gittiği yerlerde İslam'ı anlattı. Adı Sir Richard Francis Burton'du. Tedbiren sünnet olmuştu. Her gördüğünü Kraliçe'ye rapor eden İngiliz askeri istihbaratçıydı.
Lawrence'ı biliyorsunuz, anlatmaya gerek yok.
Anılarında "İstanbul'daki operasyonları Boğaz'da Kırmızı yalıda yapardık" diye yazan İngiliz casusu Kim Pilby, Ortadoğu haritasının çizildiği çadırda tarihe tanıktı. Ürdün Kralı olarak ilan edilecek zatın danışmanı olarak. O haritayı çizen ve çadırda merakla bekleyenlerin önüne atan Sir Percy Cox'tu. Biraz sonra Suudi Kralı olacak kişiye fırça atıyor, "İngiltere için her şeyimi feda etmeye hazırım" diye o harita çadırında bağırıp bağlılık bildiren Kuveyt'i yönetecek adama "Aferim oğlum" diyen gözlerle bakıyordu. Bugünkü Ortadoğu'nun mimarı Sir Percy Cox tam 10 yıl Kahire'de El Ezher üniversitesinde İngiliz casusu olarak Müslümanlar'a ders vererek bu noktaya gelmişti. Kolay değildi harita çizme kudretine ulaşmak öyle. Daha nice sünnetli-sünnetsiz, İslam Alimi diye insanları peşinden koşturan İngiliz casusu cirit atıyordu her yerde.
Lozan'da Musul konusunda anlaşamamıştık.
Sonrasında İstanbul'da İngilizlerle Musul için masaya oturduk. Haliç Konferansı'nda İngiltere adına karşımıza çıkan kişi, 10 YIL El Ezher Üniversitesi'nde Müslümanlara ders veren HARİTACI Sir Percy Cox'tu.
Musul için pazarlığa girdiğimizde "Hakkari ve Beytüşşebab'ı da isterim" diye tutturuyor, anlaşamıyorduk. Percy Cox'un bir numaralı elemanı "Çöl Kraliçesi" diye meşhur olan ve Müslüman kıyafetleri ile tüm Ortadoğu'yu gezip Londra'ya aktaran kadın casus Bell'di. Kocası Çanakkale'de öldürülünce,"Müslümanım" diyerek gezmediği yer kalmamıştı intikam adına.
Mısır'da İngilizler adına tarikat kurup binlerce insanı peşinden koşturan Cemalettin Efgani'yi anlatmamıza gerek yoktu. Adam Mısır'da mason locası başkanı olduğunu açıkladı yıllar sonra. Şimdi Sir Percy Cox'lara, sünnet olan Sir Richard Francis Burton'lara ihtiyaç yok. "Batının emrindeyim" diyenlerin peşinde koşan nice Ahmetler, Mehmetler bu işi fevkalade yapıyorlar. Hatta Ortadoğu'da haritaların tekrar çizildiği, Musul'un bir kez daha paylaşıldığı dönemde savaş uçakları ve helikopterlerle bile Türk halkını bombalıyorlar.
Mahmut Şevket Paşa vardı bir zamanlar.
"Katar ve Kuveyt gibi iki kasaba için ne gerek var İngilizlerle takışmaya" diyordu.
Sultan Abdülhamid Han'a ağır hakaretler ediyor, "Canavar" diyerek, tahttan indirmeye Emanuel Karasuları gönderiyordu. O Emanuel Karasu'nun torunları bugün kimlerle ortak iş yapıyor Türkiye'de çok merak ediyorum.
Emanuelci ve ittihatçı Mahmut Şevket Paşa'nın 25 yıl şoförlüğünü yapan namazında niyazinda genç, emekli olduğunda soluğu Kudüs'te alıyor, ağlama duvarında Museviliği icra ediyordu. Yaz yaz bitmez. İhanetler, satışlar ve din adamı kisvesine girenlerin peşinde terörist olan hainler... Dün neyse bugün de o. Paris Match Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Gilles Martin-Chauffier "Avrupa'daki siyasetçiler, alt sınıftan geldiği için Putin'i ve Erdoğan'ı otoriter olarak görüyor. Ne de olsa diğerlerine göre daha GÜÇLÜ bir duruşunuz olduğu sürece bu diğerlerini rahatsız eder" diyor. "Erdoğan hakkında Batı'da kara propaganda yapılması onun doğru yolda olduğunu gösterir" diye ekliyor.
Evet doğru yolda ve güçlü olduğumuz için rahatsızlar. İçimizdekileri onun için sahaya sürüyorlar. Kimini dindar görünümüyle, kimini de PKK'lı sünnetsizler olarak!