Katiller tarafından Türkiye'de insanların üzerine ateş emri verilmiş, tanklarla masum siviller ezilmiş, Meclis bombalanmış, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı öldürülmeye çalışılmış, 240 vatandaşımız şehit edilmiş, binlerce yaralımız var...
"Bunlar ABD için hiiç önemli değil" diyor James. Adam daha ne desin!Bu kadar net olan bir ABD'liye ilk kez tanık oldum. Şaşırdım vallahi. Peki ABD için önemli olan ne? James bu soruya da kalpten cevap veriyor. "Erdoğan Washington'da sevilmiyor. Erdoğan Avrupa'da da sevilmiyor" diyor. Evet sevdireceksin kendini kardeşim! Berlin'e, Londra'ya, Brüksel'e Washington'a sevdireceksin!
Eğer sevdirmezsen, yüzbinlerce masum sivil öldürülse bile umurlarında olmaz. Bizim James bunu diyor. Ve doğru söylüyor. İnsan hakları, demokrasi havariliği, hukuk dersleri, özgürlük palavraları tamamı yalan. Batı başkentlerinden bize bu yönde gelen saldırıların tamamı masal, hikaye, roman. Ülke lideri kendini sevdirirse, oh ne ala. Sevdirmezse, ölen ölsün, toprağa gömülen gömülsün... Böyle bir Batı var karşımızda. Vallahi bizim James aynen bunları anlatmaya çalışıyor verdiği röportajda. Hımm... Tamam anladık. Peki Erdoğan nasıl sevdirecek kendini? "Bakın" diyor James "Batı daha önce Erdoğan'dan daha otoriter olan çok liderle muhatap oldu" diye devam ediyor. Muhatap oldu dediği "BATININ SEVDİKLERİ". Otoriter liderler, diktatörler. Krallar, kanlı darbeyle yönetime el koyanlar, demokrasi dışında ülkesini yönetenler. Peki Batı nesini seviyormuş onların? Erdoğan'dan farkları neymiş de bu kadar sevdirmişler kendilerini. Hadi anlat bize James; "Fark şu; Suudlar, Mısırlılar - lisanımı maruz görün - her koşulda bize YALTAKLANIYOR." Vallahi aynen böyle diyor ABD eski büyükelçisi James. Hımmm...
Peki ne demek YALTAKLANMAK?
Birine hoş görünmek için onursuzca davranmak, dalkavukluk etmek. Yani demek istiyor ki James "ABD'ye hoş görünmek için Erdoğan onursuzca davransa, Washington'a dalkavukluk etse bu ülkede darbe-marbe olmaz." Formül bu, adam açık açık söylüyor.
"Erdoğan öyle değil, bizimle çatışıyor, çelişkilerimizi yüzümüze vuruyor" diyor. Halbuki onursuz, ABD karşısında el-pençe-divan avuç ovuşturan, YALTAK ve DALKAVUK lidere ihtiyaçları var adamların.
Darbenin hemen ertesinde yazdık. Kore savaşında Kunuri'de ABD ordusunun önüne beklenmedik anda Çin ordusu çıktı.
Ne yapacağını şaşırdı Amerikan askerleri.
Topuklayıp kaçmaları gerekiyordu, 3 güne ihtiyaçları vardı, yoksa öleceklerdi. Türk askerlerini Kunuri'de cepheye sürüp ölüme yolladılar. Kendileri de topuklayıp kaçtılar.
Onlara böyle ölüme gönderecek, "Yat" dediklerinde yatacak, "Öl" dediğinde ölecek Türk ordusu ve onun BAŞKOMUTANI lazım. Yine hemen darbenin ertesinde burada yazmıştık. "Washington 'Gir Rakka'ya' dediğinde girecek ve ABD çıkarları için ölecek bir Türk ordusuna ihtiyaçları var" diye... Onların sevecekleri LİDER, ordusunu ABD çıkarları için Ortadoğu mezarlığına sokacak olan dalkavuktur. Ne böyle bir lider, ne de böyle bir ordu var Türkiye'de. Bu yüzden hem Erdoğan'a, hem de Erdoğan'a saldırıyorlar. Ve bunu yüzsüzce açık ediyorlar. Bakın daha ne diyor James;
"Türk ordusu çok zor, selam çakıp DAEŞ'le savaşmaya gitmiyorlar, aylar süren müzakereler oluyor. Washington Türkleri sevmiyor bu yüzden" Evet işte bu... Amerika'ya selam çakacak, Rakka'ya girecek bir Türk Ordusu olursa bizi seveceklermiş. E, selam çakmıyorsa ne olacak? Gir, sız ordu içine, ele geçir, darbe yap.
Sinir bozucu, dalkavukluğu reddeden, onurlu, yaltaklığı sevmeyen ve yaptıkları alçaklıkları yüzlerine vuran bir Erdoğan'ı da indir... Yürü git!... Olay bu. James ne de güzel anlatıyor.
Adamlara dalkavuk lazım. Ee kim var bunu yapacak? "BATININ HİZMETİNDEYİM" diyen onursuz adam... Dalkavuğun SIZINTI teröristleri darbe girişiminde başarılı olsaydı, bu ülkenin ne hale gelebileceğini düşünebiliyor musunuz? Evlatlarımızın kime selam çakıp taşeron olarak kan göllerinde can vereceğini tahmin edebiliyor musunuz?
Yaltakçı Pensilvanya'daki kuştüyü yatağından Washington'a selam çakıyor... 79 milyon, onuruyla sokağa çıkıyor, DİK duran adama kalkan oluyor. 15 Temmuz'un özeti budur.
