Tarihi 27 Ocak 2016

Ya sabır!

Mustafa Koç'un cenaze törenindeki bir ayrıntıya odaklandı Türkiye. Osmanlı bayrağına sarılmış tabutla defnedildi Mustafa Koç.
İlginç ve anlamlı bir mesajdı.
Türkiye'de bazıları "Osmanlı" denince yüzünü buruştursa da, tarih kitaplarımızda yıllarca ecdada sövülse de milyonların gönlünden kimse silemedi o sevgiyi.
Irak Başbakanı İbadi dün bir açıklama yaptı. "Türkiye Osmanlıyı canlandırma peşinde" dedi. En büyük korkuları bu. Osmanlı gelecek diye ödleri patlıyor.
Çünkü ecdadımızın adaletini ve tüm coğrafyaya götürdüğü hoşgörüyü, kucaklamayı, 600 yıl süren sevgiyi biliyorlar. Evet Türkiye bölgeye gitmek istiyor. Ancak bu halklar bazında gönül bağları ile olacak. Ankara asla işgalci planlar yapmıyor. Tam tersine, ezilen, sömürülen, zulme uğrayan insanların hamisi olmak için çırpınıyor. Ancak bu bile rahatsız ediyor bazılarını. Onlardan biri de İngiliz medyası. Londra'da basılan gazeteler de sık sık İbadi gibi "Ankara Osmanlı ruhunu canlandırmaya çalışıyor" diye haber yapıp, saldırıya geçiyor. İnglizsever İran da benzer açıklamalarla koroya katılıyor. Bölgede o kadar zulüm ve terör hakim oldu ki, bu nedenle Halkların Ankara'yı hasretle beklediğini biliyorlar. Sevgi ve hasretin kucaklaşmaya dönüşmesini engellemek için her yolu deniyor, PKK'ya onun içindir hendek kazdırıyorlar. Sınırımızın hemen ötesinde Tahran-Bağdat-Şam ve Moskova arasında kirli ittfaklar kuruluyor, Ruslar Türkmendağı'nı uçaklarla vuruyor, İran Afganistan'dan getirdiği Şii Türkmenleri soydaşlarını öldürmeleri için cepheye sürüyor. Cenevre'de başlayacak Suriye barş görüşmeleri için Rusya PKK'nın yan kolu PYD'nin de masaya oturması için kendini yırtıyor. Manevra üzerine manevralar yapıyorlar, 47 bin PKK'lı'yı silahlandırarak sınırımıza sürüyor, gözdağı veriyorlar. Rusya'nın, PKK'ya silah yağdırdığı dün itibariyle resmileşti.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov düzenlediği basın toplantısında, Irak'ta DAEŞ'e karşı ordunun yanı sıra PKKlı grupların da mücadele ettiğini, Rusya'nın bu gruplara silah sevkiyatını Bağdat yönetimi üzerinden yaptığını söyledi. DAEŞ'e mermi harcamayan Rusya Bağdat'a silah yığıyor. Bağdat da gelen silahları PKK ve onun Suriye kolu PYD'ye güle oynaya taşıyor. Tahran'dan başlayıp, Bağdat'a uzanan ve Şam'da son bulan bir hatla Türkiye'nin bölgeyle ilişkisini kesmek için var güçleriyle Türkmendağı'na operasyon yapıyorlar. DAEŞ ve PKK da onlara destek veriyor. Türkiye'nin Başika'da Kürtleri ve Musul Barajı'nı DAEŞ'e karşı koruması hepsini deliye döndürüyor.
Kuzey Irak Kürtleri ile olan beraberliğimiz, "Tahran-Bağdat-Şam üçgeninde GEDİK açıldı" diye yorumlanıyor. Bu yüzden Barzani'yi de devirmek için PKK ve İran yanlısı partileri kullanarak sürekli darbe girişiminde bulunuyorlar. ABD son dönemde Kandil ile Kobani'nin arasını bozmak için çalışıyor, Suriye'deki PYDli komutan Redur Halil'in PKK tarafından öldürüleceği konuşuluyor. Cenevre görüşmeleri öncesi kartlar karılıyor, herkes masaya güçlü oturmak için son saatleri deli gibi saldırarak kullanıyor.
Oyunlar, tezgahlar tüm hızıyla sürüyor, satranç oyununda filler, atlar kaleleler hatta vezirler dahi gitmek üzere, herkes birbirine "ŞAH" çekiyor. Peki böyle bir ortamda bizim muhalefet ne yapıyor? Hiç bir şey! Onların dünya ve bölgemizde, burnumuzun dibinde yaşanan çatışmalar, çizilen yeni haritalar umurunda değil.
Böyle bir gündemleri yok. Sanki herşeyden habersiz gibiler. Sadece Musul'da elçiyken DAEŞ tarafından rehin alınan ve CHP'den Ardahan milletvekili seçilen Öztürk Yılmaz birşeyler söyledi. "CHP'ye bundan sonra dış politikada hedefler ve projeler belirleyeceğiz" gibi laflar etti. Yani henüz bir hedef yok daha.
Belirleyecekler... En azından dışarıya da bakma kararı almışlar. Haritalar çizilmek üzere ama neyse buna da şükür!Koskoca anamuhalefet partisi PM'de Dış Politikayı tamamen Öztürk Yılmaz'a bıraktı. O da geçtiğimiz ay CNNTürk'te "Türkiye'nin Başika'da asker bulundurmasında ne menfaati var?" diye sormuştu.
Eyvah ki ne eyvah! Daha bunu anlayamayan biri, koskoca muhalefete dış politikada HEDEFLER belirleyecek iyi mi? Allah milletimize sabırlar versin.