Türkiye'de kalsınlar" diye bas bas bağırıyor. TIMES işi gücü bırakmış, Türkiye'deki mültecileri yazıyor dün.
Büyük sıkıntıları varmış, bürokratik engelleri aşamıyorlarmış. Türkiye onları mülteci olarak değil, misafir olarak ağırlıyormuş. Bağrımıza bastığımız Suriyeliler'e şüpheli gözüyle bakıyormuşuz.
Özellikle Kobani'den gelen 200 bin Kürt mültecinin durumu böyleymiş. 35 bin kişilik kamp yeri kumuşuz onlara ama 7 bin kişi kalmayı tercih etmiş. Bu sıkıntılar yüzünden mülteciler Avrupa'ya gelmek istiyormuş. Böyle olmazmış, Türkiye yanlış yapıyormuş. Görebiliyor musunuz adamlardaki alçaklığı! Ölümden kaçan tam 2 milyon kişiyi bağrımıza basmışız... Şerefsiz zihniyet, medya maşaları aracılığı ile bizi sorguluyor. Peki o TIMES gazetesinin yayın yaptığı İngiltere bugüne kadar kaç Suriyeli mülteciyi aldı biliyor musunuz? Topu topu 216 KİŞİ! AYLAN, 217. olmak isterken boğularak öldü. Yüzsüzler bunu sorgulamıyor, Ortadoğudaki petrolden trilyon dolarlar götüren, bu uğurda savaşlar çıkarıp bölgeyi kan gölüne çeviren kendi şirketlerini, devlet politikalarını eleştirmiyorlar. Kalkıyorlar hala 2 milyon mülteci ile ekmeğini paylaşan Türkiye'ye saldırıyorlar. Ödleri patlıyor, ölümden kaçan insanlar Avrupa'ya ayak basacak diye. Sonra kalkıp alçakça bize İnsan Hakları dersi veriyorlar tüm medyaları ile. "Türkiye Letonya'yı Erdoğan yüzünden geçemedi" diyen Boğaziçili ve CHP'li eğitimciden bir farkı yok bu zihniyetin. Bizi yalanlarla eğitmeye kalkarak, kendi utanmazlıklarını örtüyorlar yıllardır başarıyla. PKK'ya, ölüm makinelerine hala övgüler yağdırıyorlar binlerce km uzaktan. Teröristi destekleyenlere saz çaldırıyorlar ortakları oldukları yerli medyadan. Oy yağdırıyorlar sazla Nişantaşı'ndan, Bebek'ten! Sonra Tunceli'de polis öldüren katillerin cesetlerini, sazla milletvekili yaptıkları adamlara aldırıyorlar. Bizde oturup saz çalana bakıyoruz. Çaldırana değil!..
Allah akıl fikir versin.
