Tarihi 17 Temmuz 2015

Boğaz!

Ukrayna'da önceki gün 100'ün üzerinde saldırı gerçekleştiriliyor. 8 asker ÖLÜYOR, 16'sı yaralanıyor, ülkede akbabalar gezmeye devam ediyor. PARAN IN FİRAVUNLARI eş zamanlı olarak üç ülkeye saldırı düzenlediler. Bunlardan biri Ukrayna, diğeri Venezuela'ydı.
Üçüncüsü Türkiye'ye ise Gezi ve 17 Aralık'la geldiler. O dönem Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olan Erdoğan'ı indirip, ülkeyi parçalayarak KONTROL edilebilir hale getirmek hedefleriydi.
Erdoğan'ın karşısına uluslararası Baronlarla şirket evlilikleri yaparak akraba olan BOĞAZ'ı çıkardılar.
Yalılardan yükselen "BİZ ÇAPULCUYUZ, İNDİRELİM" sesleri ozon tabakasını deliyordu neredeyse.
Türkiye'de son 13 yılda karlarını beşe katlayan OLİGARKLAR, "IMF'den borç alalım yoksa kriz çıkar" diye avaz avaz bağırıyordu. Bu AKIL sınırlarını zorlayan bir durumdu. IMF'e AVUÇ AÇMAK, ülkenin anahtarını BANKA LARA , dolayısıyla FİRAVUNLARA teslim etmek demekti.
Erdoğan, ülkeyi DENETİM altına alacak bir numaralı operasyon mekanizması IMF'i kovduğu için hedef tahtasına oturtuldu. Bu ülkeye yapılan saldırıları anlamak için eşzamanlı tezgaha maruz kalan Ukrayna'yı iyi okumak gerekiyordu. Ukrayna'daki operasyonda Almanya'nın yanısıra ABD Dışişleri Bakanlığı da devredeydi. CIA, National Endowment for Democracy (NED) ve uzantısı NDI, Carnegia Uluslararası Barış Vakfı gibi Amerikan sivil toplum kuruluşları Ukrayna'da çukur kazıyordu.
Bizim Baronların çok sevdiği Catham House, Alman Marshall Fonu, NATO Bilgi ve Dokümantasyon servisi, Horizon Capital Advisers de çukur kazıcılara kürek oluyordu.
Müthiş bir ittifak sahnedeydi. Adına da All-Ukranian Union Fatherland dediler. Yani "Bütün Ukrayna Birliği Yurdu" diyerek operasyon masasını sevimli hale getirdiler.
Ukrayna için mezar taşı alan Uluslararası Rönesans Vakfı'nın PATRONU, Baronların tetikçisi Georgo Soros'tu. Mezaryeri içinse Amerikan Ulusal Demokrasi Vakfı NED Ukrayna'da tam 3.8 milyar dolar harcıyordu.
Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç, AB varken gidip Ruslar'la ticaret anlaşması yapıyordu. Bu AB lideri Almanlar'ı da darbe içine sokmak için mükemmel bir ÇEREZDİ. Amerika'daki PARANIN FİRAVUNLARINI asıl ilgilendiren ise IMF tarafından verilmesi planlanan krediye karşılık Yanukoviç'in "VERGİLERİ ARTIRMAM, KEMER SIKMAM, PARAYI DEVELÜE ETMEM" diye diretmeseydi. Hemen uluslararası Baronların emrindeki OLİGARKLARI devreye soktular.
Ukrayna'nın en zenginlerinden Rihat Ahmedov meydanlarda 300 bin kişi ile gövde gösterisine başladı. Ülke Yahudilerinin zenginler listesindeki lideri Igor Kolomoisky ve Serhiy Taruta da cepheye sürüldü. Ukrayna Baronlarından Victore Pinçuk da Yanukoviç'in kovulmasıyla hemen harekete geçirildi. Ülkede en güçlü "PATRON"lardan biriydi. İşaret edeceği kişi mutlaka seçilirdi. Nitekim PATRON Punçik, Başbakanlık için Arseniy Yatsunyuk'u gösterdi.
Parmağıyla gösterdiği eleman Başbakanlık koltuğuna oturdu. Ukrayna zengini Pinçuk, Soros'la derin bağları olan bir Firavunlar ordusu komutanıydı. Onun seçtiği Başbakan Yatsenyuk da bir "BANKACI" askeriydi. Emir Soros'tan geliyor gibi görünse de perde arkasında Başbakanlık için Yatsenyuk'un adını ilk ortaya atan kişi ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Victoria NULAND hanımefendiydi. Nuland ismi bize hiç yabancı değildi. Yunanistan'da "Borçlarımızı ödemeyeceğiz, kemer sıkmayacağız" diyerek referanduma giden ÇİPRAS'ın kapısını sessiz sedasız çalan kadındı.
Referandumla HALK DESTEĞİ almasına rağmen Çipras'la görüşüp tükürdüğünü yalatan, daha ağır şartlarda AB ile anlaşmak zorunda bırakandı. Çipras'a "Ya anlaşırsın ya da ÖLÜRSÜN" diyen MEZARLIKTA yer göstericisiydi. Yunanistan AB'den koparsa bu gelecekte NATO'nun dağılması demekti. PARANIN FİRAVUNLARI, bu tehlikeyi bahane tepsisine koyup ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuland'ı devreye girmeye ikna etmişlerdi. Nasıl Ukrayna'da Yanukoviç AB'den uzaklaşıp Rusya ile ticarete yönelince kaçarak canını zor kurtardıysa, Yunanistan'da da aynısı söz konusuydu. Ukrayna'da Başbakan atayan NULAND , Atina'da Başbakan da indirirdi. Çipras kaçmamak ve ölmemek için Yunanistan'ı ÖLDÜRMEYİ seçti. Kemerler sıkılacak şimdi... Hemde halkın BOĞAZ'ında! Türkiye'de de HAYALİNİ kurdukları dünya bu. Halkın boğazı sıkılırsa, OLİGARKLARIN Boğazı kazanır hep. Erdoğanlı bir Türkiye ise PARANIN FİRAVUNLARININ boğazını düğümlüyor. "Can Boğaz'dan gelir" diye boşuna söylememişler. IMF'siz nice BAYRAMLARA...