Bazen güçlü olmanın yanı sıra yüksek sesle konuşmak da gereklidir." Aynen böyle diyordu önceki gün Justin McCharty. ABD'nin dünyaca ünlü tarih profesörü önceki gün Taksim'deydi. Dünyada var olan medya ile "TERS RÜZGARLAR" estirildiğini anlatıyordu. "YALAN RÜZGARLARI" nın operasyonlarla servis edilerek insanlarda nasıl algı oluşturulduğunu haykırıyordu.
O bir, "Ermeni soykırımı yalanlarının İngiliz İstihbaratınca pişirilip ABD'de ve tüm dünyada servise sunulduğunu anlatan BİLİM ADAMI"ydı. "Osmanlı'yı yıkmak için her türlü İFTİRA'yı kullandılar" diyordu. Türkler'in maruz kaldığı zulümlerin ve soykırımın ABD medyasına hiç yansımadığını söylüyordu.
Tam tersine medyanın yalan raporlarla, sözde Ermeni ve Rum soykırımını gündeme getirerek saldırdığını belirtiyordu. Sözü Osmanlı Bankası'na bombalarla saldıran ve çok kişinin ölümüne yol açan Ermeni çetesine getiriyordu: "O gün sadece banka bombalarla sarsılmadı, İstanbul'un her yerinde bombalar patlatıldı." Çok ilginçtir Osmanlı Bankası o dönem Fransızlar'a aitti. Bankada çok sayıda kişiyi öldürüp rehin tutan Ermeni çetesinin salıverilmesi için yalvaran da Fransız elçiydi. Çeteyi Fransız elçiliğinin yatıyla Fransız savaş gemiine kaçıran da oydu. Çetenin elebaşı daha sonra Türkiye'ye geliyor, milletvekili oluyordu. Fransızlar'a çalışan, dünyayı Osmanlı'ya karşı ayağa kaldırmak için insanları bombalarla öldüren, anılarında "Bombalar patladıkça işimiz çok kolaylaştı. Hiç bu kadar tesirli olacaklarını bilmiyordum" diye yazan biri daha sonra Paris'ten dönüp Meclis'imize giriyordu. Şimdi de birileri Kandil'den dönmeye hazırlanıyor. Meclisimize girmek için Türk Halk'ından oy istiyor. İstanbul'un sosyete semtlerinde ve Türkiye'nin sahil şeridinde yaşayan bazı CHP'liler ise her ne hikmetse HDP'ye oy vereceğini söylüyor.
Türkiye dün 19 Mayıs'ı kutladı. CHP'liler de büyük coşku yaşadı. Ve onları HDP'ye oy vermeye çağıran, başkanlarını birinci sayfalardan taşırıp şirin gösteren, köşe yazarlarına röportajlar yaptıran bir merkez medyamız var. "Türkiye Türklerindir" diyor o medya yıllarca. Ama şimdi HDP'nin oy alması için kendini hırpalıyor. Neredeyse "Ey CHP'liler HDP'ye oy verin" diyecek.
Ama aynı HDP'nin "Ermeni soykırımı yapıldı" diye bas bas bağırması sayfalarında yer almıyor. Aynı HDP'nin Şişli Teşkilatı tarafından dün atılan 19 Mayıs tweetini de bugün sayfalarında görmezler. Bakın ne diyor dün HDP Şişli Teşkilatı; "19 Mayıs PONTUS RUM SOYKIRIMI ANMA GÜNÜ..." Bir de haşteg açmışlar "Buacıhepimizin" diye. İşte bizim merkez medyanın öpüp kokladığı, şirinler şirini gösterip, CHP'lileri el altından oy vermeye çağırdığı HDP'nin hali. Sözkonusu AK Parti olunca "Ulusalcı, Halkçı, Atatürkçü" kesilip manşetlerinde ayağa kalkanlar, HDP'ye gelince koklaşıyorlar. 19 Mayıs'ı "Pontus Rum Soykırımı Anma Günü" ilan eden partiye gık çıkarmadıkları gibi, CHP'lileri "HDP'li" yapmaya çalışıyorlar.
Geçmişte yanyana gelmesi "KIYAMET ALAMETİ" olarak görülenler bugün omuz omuza vermiş durumda. Çünkü, OYUN KURANLAR öyle istiyor. Bu ülkede tezgah üzerine tezgah kuran SİN Sİ AKILLAR, memleketi geri almak için çırpınıyor. CHPMHP-
HDP koalisyonunu köşelerinden gözlere fısıldıyorlar. "Geliyor ha gayret, yeter ki bırakın partinizi HDP'ye oy verin" demeye getiriyorlar. Arkalarındaki SİNSİ AKIL aslında çok APTAL bir yapıya sahip. Her seçim öncesi "Tamam bu defa bitti, bir İmparatorluk çöktü" diyor...
Her defasında da MİLLET'ten tokat yiyor.
Hiç hesaplayamıyorlar. HDP ile MHP nasıl yanyana gelir? Hadi getirdiler diyelim neler olur bu memlekette? Ne HDP kalır ne de MHP. İkisinin de seçmeni İNCİNİR , ikisi de tarihe karışır. Bu arada unutmadan; ABD'li Tarihçi Justin McCharty diyor ki: "Türk'ü incitirsen iki şey yapar, ya boşverir ya da sert bir karşılık verir.
Ağlamaz, kendisine acındırmaz." Bu MİLLET, SİNSİ AKILLARA ve onların peşinden gidenleri boşverip, onlara SANDIKTA en sert cevabı veriyor. 7 Haziran da öyle olacak.
