İran aynı örgüte binlerce askeriyle Irak'ta karadan operasyon yapıyor.
Sanki iki müttefik gibiler. ABD ve İran yan yana, tuhaf bir durum var ortada. Aynı İran, ABD ile nükleer sorun konusunda anlaşma yapıyor.
Çok enteresandır İsrail, İran'ın ABD ile imzaladığı nükleer anlaşmayı yetersiz bulup yaygara yapıyor. Hala "İran'ı vuralım" diye bas bas bağırıyor.
Aynı İsrail'in ambargoya rağmen İran'a el altından silah sattığı ortaya çıkıyor.
İsrail'den silah alan İran, Yemen'de Husileri ayaklandırıp başkenti ele geçiriyor.
Yılda 2 trilyon dolarlık petrolün geçtiği Bab-el Mendep boğazına gözünü dikiyor. ABD ve İngiltere Yemen'deki İran yayılmacılığına sessiz kalıp seyrediyor. Perde arkasında Suudi Arabistan'dan Mısır'a kadar 10 ülkeye gaz verip "Yemen'de İran yanlılarına saldırın" diyor. Tüm çatışmalar ABD ve İngiliz petrol şirketlerinin işine geliyor. Çünkü Yemen'deki petrol yatakları uzun uğraşlara rağmen onlara verilmiyor. Akacak kan ve oluşacak kaos ortamı Batı'ya hizmet olarak dönüyor. Pakistan sınırında dün 8 İran askeri öldürülüyor. Birileri İran-Pakistan gerginliğini kaşıyor. Afganistan'daki durum malum. Nijerya'da Boko Haram katliamlarını tüm dünya seyrediyor.
Mısır'da darbe yaptılar, ülkedeki vehhabileri kullanarak SİSİ'yi iktidara getirdiler.
Aynı sinsi tezgahçılar Devrik Başkan Mursi yanlılarına el altından silah verdiler.
Eğer Mursi yanlılalrı o silahları reddetmeseydi, Mısır bugün kan gölüne dönecekti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde bile dün bombalar patlıyor.
Mali'deki iç savaş dinmek bilmiyor.
Suriye gerçeği ortada. Irak'taki paramparça olmuş durumda uçurum her geçen gün büyüyor. Libya'da IŞİD ülkede şehirleri ele geçiriyor. Yemen'den Afrika'nın en ücra köşelerine kadar her geçen gün büyüyerek örgütleniyor. Şii'yi Sünni'ye, Sünni'ye Şii'ye saldırtıyorlar. Yetmiyor Vehhabi'yi Suriye'den Irak'a yayıyorlar. Oradan Yemen'e gönderiyorlar. Şii'den başlıyor, Sünni'ye kadar önüne geleni camileriyle, türbeleriyle havaya uçuruyorlar. Terör örgütleri içinde BATI pasaportlu istihbarat örgütleri cirit atıyor. Bir ülkeye terörü sokuyorlar, çoğaltıyorlar, diğer ülkelere gönderip yayıyorlar. Türkiye'ye de operasyon üzerine operasyon yapıp, savaşın olduğu bölgelerde bataklığa çekmek için çırpınıyorlar. Her türlü provokasyonla geliyorlar ama planları tutmayınca pes etmiyorlar. İçeride barış sürecini sabote etmekten tutun Sünni-Alevi çatışmasına kadar hayata geçirmek için kullanmadıkları maşa kalmıyor. Bir ÜST AKIL İslam coğrafyasında MEZHEPLERİ birbirine sokmak için kendini yırtıyor.
Peki neler oluyor? Kimler neyin peşinde?
Manzara ortada ve her şey açıkça sırıtıyor.
Birileri İslam coğrafyasını onlarca parçaya ayırmak için düğmeye basmış durumda.
Mezhep savaşını körükleyip, ortalığı kan gölüne çevirme, Müslüman'ı Müslüman'a boğazlatarak hedefe yönelme peşinde olanlar uzaklardan seyrediyor. İslam coğrafyasını parçalara ayırıp mezheplerden nefret edilir duruma getirecekler. Öyle kan akıtılacak ki, insanlar mezhepleri reddeder hale getirilecek.
Yeniden dizayn edilen haritalarda daha da küçülmüş ülkelere mezhepsiz demokrasiler ihraç edilecek. "Hoşgörü, diyalog PROJELERİNE" muhtaç hale getirilmiş toplumlar oluşturulacak... Ve sonrasında rahatça sömürülecek. ÜST AKIL bunu istiyor ve bu uğurda İran'ı bile el altından Yemen'e sürüp, üzerine Suudi önderliğinde 10 ülkeyi salıyor.
Ortadoğu'dan Afrika'ya akan Müslüman kanı, onlara petrol olarak dönüyor.
Unutmayın... ABD Irak'tan çekildi, ardında kan gölü bıraktı ama tam 25 yıl attığı her bombanın parasını savaş tazminatı olarak petrollere el koyarak almaya devam ediyor.
İngilizler de onlara eşlik ediyor.
Kazanan PARA İMPARATORLARI oluyor.
Bugün ABD, Suriye ve Irak'ta IŞİD'e attığı her bombanın masrafını üzerine kar ekleyerek yine alacaktır. Bölgedeki kaosları anlayan, Türkiye'de oynanan oyunları görüp kurulan tezgahlara düşmez.
Ankara bu tezgahları görüyor ve oyuna gelmiyor. Ülkeyi kurtaracağını zannederek KAOS planlarına YEM olanları birileri iştahla mideye indiriyor. Ceylan aslana yem olmamak için daha hızlı koşmak zorundadır.
Aslan da Ceylan'dan hızlı olmazsa açlıktan öleceğini bilmektedir. Hayat, her geçen gün daha hızlı koşmaktır. Yeni Türkiye hızlı koşuyor, geride kalanlar önce aslanlara yem
oluyor. Artıkları da ÇAKALLAR yiyor.
