Tarihi 4 Mart 2015

Çüş!!!

Büyükbaş hayvanları durdurmak için kullanılan seslenme vardır.
İşte ilk duyduğumda bu seslenme çıktı ağzımdan. "Oha" dedim. Londra'da üç kız havaalanına geliyor. Uçakla İstanbul'a inip, IŞİD'e katılıyor. İngiltere Avam Kamarası, bizim THY Genel Müdür'ü Temel Kotil'i çağırıyor. "Gel bakalım bize anlat, nasıl taşıdın bu üç kızı" diye. Evet gerçekten bu İngiliz küstahlığına söylenecek söz "Oha"ydı. Ben de gereğini yerine getirdim.
Adamlar bizi sömürgeleri Yeni Zelanda veya Hindistan zannediyor. Kaç yıldır burada yazıyoruz, senelerce perde arkasında bu ülkeyi İngiliz AKLI yönetti diye. Osmanlı'yı yıkanlar hiç içimizden çıkmadılar. Karşılarına şimdi YENİ TÜRKİYE dikildi ama umurlarında değil. Küstahlıkta sınır tanımıyorlar.
Sanki Türk Hava Yolları onların şirketi gibi "Gel bakalım buraya hesap ver" diyor utanmazlar. Düşünsenize British Hava Yolları bir yanlış yapsa biz Genel Müdürleri'ni Ankara'ya çağırıp Meclis'te ifadesini alabilir miyiz? Bunu yapsak İngilizler ayağa kalkar. Ama dedik ya, karşımızda hayasız bir sömürgeci İngiliz kafası var. Üstelik THY yanlış da yapmamış. Uluslararası anlaşmalara imza atmış. O anlaşmadan doğan haklarla 3 İngiliz kızı uçağına almış. İngiliz istihbaratı da 3 kızla ilgili bilgi toplamış, IŞİD'e katılabilirler diye hazırlanan şüpheliler listesine koymuş. Ama nedense takip etmemiş. Havaalanında uçaklara binenlerin listelerine deli danalar gibi bakıyorlar. Ancak bu üç kızı güya atlamışlar. Şimdi şerefsizce "Siz neden yakalamadınız" diye bize saldırıp göz göre göre gönderdikleri üç kız üzerinden ALGI operasyonu yapıyorlar. İşte tam bu noktada onlara "Oha" demenin kaçınılmaz olduğu kanaatine vardım.
Ancak dün düşen başka bir haber beni "Çüşş" noktasına getirdi. İngiltere İçişleri bakanlığı, Türkiye üzerinden Suriye'ye geçerek IŞİD'e katılan vatandaşlarının önünü kesmek için proje hazırlamış. Ben buna "ÖKÜZ" projesi adını verdiğim için "Çüşş" diye hitap etmeyi uygun buldum.
Adamlar o projede "İstanbul'daki havalimanlarına İngiliz polisler yerleştirelim" diyor. Bu projeyi hazırlayan İçişleri Bakanlığı üstelik.
Yani adamlar İngiltere'nin İçişlerinden sorumlu. Dedik ya bizi de hala İçişleri olarak görecek kadar azıtmış bir kafa yapısına sahipler. Bunlara "Çüşş" dışında başka şeyler de söylemek lazım ama bize yakışmaz. İngiltere'deki radikal tipler, Twitter hesaplarında, facebook'ta "IŞİD" hayranlıklarını dile getirip yazışıyorlar.
Bunları İngiliz istihbaratı, görüyor, takip ediyor ama kılını kıpırdatmıyor. Ancak kaçanların aileleri İçişleri Bakanlığı'nı "Neden engellemediniz" diye suçlayınca herifler namluyu bize çevirerek medya üzerinden hedef saptırıyor. Neymiş bizim havaalanlarımıza polis dikeceklermiş.
Ulan beyinsizler, biz gönderelim Türk Polis'ini Londra havaalanlarına, görün bakın bir kişi katılabilir mi IŞİD'e? Ama ülkenizdeki radikallerin Suriye'ye geçmesi işinize geliyor. Hem terör örgütünü besliyorsunuz, hem de İngiltere'deki radikalleri Suriye ve Irak topraklarında başka ülkelere imha ettiriyorsunuz. Bir taşla kim bilir kaç kuş vuruyorsunuz?
Dün Londra Finans merkezinde çalışan bir TÜRK ile muhabbet ettik. Londra'da inşaat patlaması yaşandığını söyledi.
Gökdelenler dikilip, peynir ekmek gibi satılıyormuş. "Tüm dünyada yaşanan terör olaylarından dolayı Ortadoğu ve özellikle Orta Asya'dan zenginler leblebi-çekirdek alır gibi plazalardan milyonlarca dolara lüks ev alıyorlar" diyor. "İleride ülkemiz karışırsa Londra'ya kaçarız" diyen çokmuş bu aralar. İngilizler terör korkusu sayesinde milyarlarca dolar kazanıyor.
Ve üzerine bir de Ortadoğu'yu dizayn ediyor. Bize de kendi topraklarıymış gibi hayasızca İngiliz Polisi göndermeyi düşünecek kadar delirmiş bir aptallık içine giriyorlar. Fransızlara IŞİD'e katılanları geri gönderiyoruz, haber veriyoruz, havaalanında karşılamıyorlar bile.
Danimarka da bas bas bağırıyor "Türkler IŞİD'e katılan vatandaşlarımızı engellemiyor" diye. IŞİD'e katılıp, adam kesip, geri dönenleri misafirhanede ağırlayıp İŞ buluyorlar, kariyer planlaması yapıyorlar. Bunların hepsi aynı kafa.
Hepsi müthiş oyuncu ve tezgahçıların önde giden öküzü!!!