Tarihi 3 Eylül 2014

Dün bugündür

Bu ülke bizim, hepimizin.
Birlik ve beraberlik içinde yaşamamızı istemeyen GÜÇLER yıktıkları Osmanlı topraklarında öyle bir sistem kurdular ki yıllarca ne olduğunu anlayamadık.
Zaten amaçları da buydu.
Anlamamızı istemiyorlardı hiçbir zaman.
UYANIŞ demek sistemlerinin çökmesi demekti.
Uyutmak için de TARİH'ten koparılmamız gerekiyordu.
Hatta daha da ileri götürülüp TARİHİMİZE sövmemiz isteniyordu.
Öyle yaptılar.
Okullarımızda tarihe sövmeyi öğrettiler. Bize Osmanlı'yı değil, HİTİT medeniyetini okutarak ezberlettiler.
Dedelerimize kurdukları kumpasları anlatan KİTAPLAR YERE ATILMIŞTI.
Kitapları yere atacak tetikçileri hep buldular bu ülkede. Hiç zorlanmadılar.
Nasılsa KÖŞK de onlarındı.
O Köşke "DÜN DÜNDÜR BUGÜN BUGÜNDÜR" diyen liderler çıkarttılar.
Halbuki dün dündü ama bugün asla sadece bugün değildi.
BUGÜN aslında DÜNDÜ...
Dün ne olduysa bugün de aynısı oluyordu.
Balkanlar'ı, Ortadoğu'yu, Afrika'yı ayaklandırarak uzaktan akbabalar gibi seyrettiler.
Bizi içeride bizim olanlarla savaştırdılar.
Zayıfladığımız anda PARA'yla gelerek borçlandırdılar ve istediklerin satın aldılar.
Onları asla bizimle savaşırken görmedik.
Onları daima kurtarıcı olarak kucakladık.
Önümüze sürdükleri isyancı düşmanlara takılıp kaldık.
Bugün ilk defa HALK oyuyla seçilerek KÖŞKÜ o gizli ellerden geri alan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan'dayız. Yüreğimde hem sevinç hem de büyük bir hüzün var.
Hüznün nedeni DÜN'e ait.
Bize 100 yıl önce Yunanistan'ı işgalci olarak gönderip petrol bölgelerinin üzerine oturan güçler, aynı yöntemi Azerbaycan'a da uyguladılar. Ermenistan'ı, Azeri toprakları olan Dağlık Karabağ'a saldırttılar.
16 Mayıs 1994'te savaş bitmiş, barış imzalanmıştı. Tam 5 ay sonra 20 Eylül 1994'te ne oldu oldu peki?
Azerbaycan'ın Hazar kıyılarındaki petrol ve doğalgaz yatakları için masa kuruldu.
Ortak işletme ve üretimde pay dağılımı için 8 ülkeden 11 PETROL ŞİRKETİ ile anlaşma imzalandı.
Adına da "ASRIN ANLAŞMASI" dendi.
O anlaşma içinde saldırgan Ermenistan yoktu. ABD, İngiltere, Rusya vardı.
Ermeniler'i kullandılar, savaşın hemen ertesi günü petrol için masaya oturdular.
Ve istediklerini aldılar.
Herşey Petrol Şirketi BARONLARI içindi.
Bugün tüm İslam coğrafyasının çektiği acılar DÜN'den gelen PETRODORLARIN kazanma hırsı ve azgınlığındandır.
Bu azgınlığın tetikçisi İngiltere, Suudi Arabistan'da kurduğu vehhabilik mezhebi aracılığıyla yeni ACILARI körüklemek için planlar yapmaktadır.
Son plan, Suudi Arabistan'da Peygamber Efendimiz'in (SAV) kabrini Suudiler'e yıktırmaktır.
Nitekim İngiliz İndependent Gazetesi dünkü sayfalarında "Mescid-i Nebi'nin genişletilmesi çerçevesinde hazırlanan yeni imar planı Hz. Muhammed'in kabrini yıkabilir" diyor.
Gazetede, "İslam dünyasında bölünmeye yol açan plan kapsamındaki önerilerin sıkı Vahabi anlayışa sahip din adamları tarafından hazırlandı. Planda yeşil kubbenin yıkılması var" deniyor.
Evet kana doymayan alçaklar tarafından sürekli proje üretiliyor, zengin petrol yataklarının olduğu İslam coğrafyasında devamlı KAOS planları birer birer piyasaya sürülüyor.
Dün neyse bugün de o.
Bugün YENİ Türkiye'nin Cumhurbaşkanı ile İngiltere'ye uçacağız.
KÖŞK'ü geri aldıktan sonra yapılan ilk ziyaretlerin büyük anlamı var.
Artık "Dün Dündür Bugün de Dündür.
Her şeyin farkındayız"
diyoruz tüm dünyaya. Yere attığınız tarih kitabımızı kaldırıyoruz diye haykırıyoruz.
Evet İngiliz dayatması KİTAP ATMA projesi işe yaramayacak.
Yemen'e giden de geri gelecek İnşallah.
Ve Peygamber Efendimiz'in (SAV) kabrine kadar uzanmaya