Tarihi 25 Temmuz 2014

100 yıl önce neyse o!!!

Sultan Abdülhamid'in başmabeyincisi Tahsin Paşa görevden alınmıştı.
Meclis başmabeyinci olarak Cevat Paşa'yı atadı. Yeni başmabeyinci Jön Türkler'in adamıydı.
Masonların cirit attığı İttihat ve Terakki üyesiydi.
Zaten İttihat ve Terakki de sırf Sultan Abdülhamid Han'ı devirmek için kurulmuştu.
Tıpkı Mason locaları gibi gizli üye kabul törenleri düzenliyordu.
Kuruma hizmet edeceğine dair yemin ettiriyordu.
Yeminini bozan üyelere ölüm fermanı veriliyordu.
Cevat Paşa başmabeyinci olarak görevine başladığı gün ilk kez Padişah'ın huzuruna çıktı. "Ah efendiciğim" diye söze girdi. "Ben sizin sadık kulunuzum.
Benden önceki başmabeyinci ısrarla beni huzurunuza çıkarmadı.
Büyük ızdıraplar yaşadım.
Şükürler olsun ki bugün zat-ı şahanelerinizin huzurundayım"
dedi.
Sultan Abdülhamid'in kızı Şadiye Sultan da tanık oldu bu görüşmeye. "Yeni başmabeyinci yalvarır gibi konuşuyordu" diyordu manzara için.
Babasının çok üzüldüğünü söylüyordu.
Abdülhamid Han'ın bu dalkavuğun kendisine başkatip olarak verilmesine duyduğu üzüntüyü saklamak için büyük çaba harcadığını belirtiyordu.
Masonlar, İttihatçılar, İngiliz uşakları, vatan hainleri o günlerde etrafta cirit atıyordu.
Sultan Abdülhamid yeni başmabeyinciye bir deste para hediye etti.
Adamın nasıl biri olduğunu anlamaya çalışıyordu. Başmabeyinci parayı cebine atarak hemen padişaha secde etti.
Ayaklarını öpmeye kalktı.
Sultan Abdülhamid Han "Rica ederim, secdeler Allah'a mahsustur. Bu tarz hareketleri bir daha asla tekrarlamayın" diye uyardı.
Evet Başmabeyinci padişahın en yakınındaki kişiydi. Ayaklarına kapanıp secde edecek kadar dalkavuktu. "Size HİZMET etmek için hayatımı veririm" diyordu. Birkaç gün sonra Meclis Darbeyle padişahı indirmeye karar verdi.
Sultan Abdülhamid, "Madem ki otuzüç sene memnun edemedim, kimi isterlerse hayırlı etsin. Yalnız rica ederim bütün ailemle birlikte biraderimin oturduğu yerde ikametimi sağlayın" diye ricada bulundu.
Meclis bu isteği kabul etmedi. Selanik'e sürgüne gidecekti. Meclis kararını iletmek üzere Sultan Abdülhamid Han'ın huzuruna çıkan adam işte bu dalkavuk başmabeyinciydi. Üç gün önce padişaha secde edip ayaklarını öpmeye çalışan kişiydi.
HİZMET için öleceğini söyleyen adamdı.
Padişahın karşısına geçen başmabeyinci Cevat Paşa, ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulundu.
Galiz küfürler etti koca Cihan İmparatoru'na.
Önceki akşam yıllarca Washington'da gazetecilik yapan ağabeyim Hasan Mesut ile iftardaki sohbetimiz geldi aklıma.
Washington'dayken bir AK Parti kurucusu gelmiş yanına. Başbakan Erdoğan'a ağzına geleni söylüyormuş.
Ağır hakaretler ediyormuş. Washington'daki Türk elçiliğine geçmişler. Başbakan Erdoğan'ın çocuklarından biri varmış orada.
Üç saat önce Başbakan'a ağzına geleni söyleyen kişi birden değişerek övgüler yağdırmaya başlamış. "Ben Erdoğan için ölürüm" diyormuş.
O kişi şu anda Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun yanında ve ona medya üzerinden büyük destek veriyor.
Aydın Doğan Bey'in grubunda da üst düzey görevi var. Ve YENİ Türkiye tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi içeride en yakın bildiklerimiz ile ele geçirilmeye çalışılıyor. "Ülkeye hizmet edeceğiz" diyerek en yakına sokulanlar, Londra'ya, New York'a, Tel-Aviv'e hizmet ediyor.
Birçoğu ne yaptıklarının farkında değil.
Osmanlı'nın bir karış toprağını satmayan, vermeyen Abdülhamid Han'ı deviren paşalar, şeyhülislamlar, Jöntürkler, din adamları da "Vatanı kurtarıyoruz" diye bağırıyordu. Ancak onların her adımı Osmanlı'yı batırdı ve tarihe gömdü.
Çok ızdıraplar çeken bu ülke tarihten fazlasıyla dersini aldı.
Ve artık asla uyumuyor.