MGK'nın üzerinde "Gizli" yazan dosyaları servis ediliyor.
Birileri, birilerinin eline bavul dolusu devlet sırrı veriyor.
Başbakan Erdoğan "Bunların kim olduğunu biliyoruz.
"Kimliklerini açıklarsak yer yerinden oynar" diyor.
Osmanlı'yı parçalayan güçler hiçbir zaman içimizden çıkmadı.
Kamu binalarında, boğazda yalılarda onlar vardı hep.
Yargıda, orduda, üniversitelerde her yerdeydiler.
Bu ülkede "Allah'ın selamı üzerinize olsun" demeyi çağdışı söylem olarak beyinlere yerleştirdiler.
"Selamünaleyküm" diyen gerici, yobaz ilan edildi.
"Selam"la idare ettiler bizi.
Bir süre sonra "Selam"ı "Şalom"a çevirmekti amaçları.
"Atma kardeş" diye gülenler çıkabilir.
Onlar bilmezler...
Bilseler bile görmezler...
Ama yapılan zulüm asla unutulmaz.
Bu ülkede evrensel ezanı bile "Türkçe"leştirdiler.
Müslüman ülkede minarelerden "Tanrı uludur" diye bağırttılar.
Değişim yavaş yavaş olacaktı.
Bir zamanlar "İnsanlar secde ederken belleri ağrıyor...
Camilere secde edilen yere tümsek koyalım" dediler.
Küçük bir tümsekle başlayacaklardı.
Yavaş yavaş yükselteceklerdi.
O tümsek bir süre sonra "Sıra" haline gelecekti.
Sıralarda oturarak namaz kılan bir ülkeye dönecektik.
LOCA'larda bunun için mücadele eden siyasetçiler MONTAJladılar bu ülkede.
Hz. İsa dahil tüm Peygamberler namaz kılıyordu.
Allah'a kulluk ediyordu.
Bize uygulamaya çalıştıkları yöntemlerle Hz.İsa'yı "Tanrı" noktasına getirdiler.
Hristiyanları insana tapar hale çevirdiler.
Bunların yapamayacakları yoktu.
Dünyayı yüzyıllardır 10 aile yönetiyor.
Hepsi Musevi ve dünyanın en zenginleri.
Onların altındaki 300 büyük şirket patronu da 10 aileye deli gibi hizmet ediyor.
Tek hedefleri var;
Tek bir dünya, tek bir ülke.
Başkent Kudüs olacak.
Yüzyıllardır tüm dünyaya ahtapot gibi yayıldılar.
Alt örgütlerle sızmadıkları hükümet ve devlet kalmadı.
Her ülkede göbekten bağlı evlatlar buldular.
Onları o ülkenin en zengini ve kudretlisi yaptılar.
Güç artık ellerindeydi.
Başbakan ve Cumhurbaşkanlarının yatak odasına kadar girdiler.
Evet "YATAK ODALARI"nda onlar vardı.
Ahmet Özal'ı ağırladık dün akşam ahaber'de YAZBOZ programında.
"Babam devleti yönetirken KÖŞK'te her odadan leblebi gibi BÖCEK fışkırıyordu.
8'er 10'ar tane hem de.
Hatta YATAK ODASI'ndan bile.
45 günde bir dinleme cihazı taraması yapılıyordu.
Her defasında bir küfe dolusu BÖCEK bulunuyordu.
Rahmetli kanıksamıştı artık" diyordu.
İşte o Özal'a tam 80 suikast girişimi olduğunu açıklıyordu oğlu.
Bugün de değişen bir şey yok.
Ülke Başbakanı'na 100'ü organize 300 suikast girişimi...
Ve devletin "GİZLİ" belgeleri gazete sayfalarından
Bakkal dükkanlarına giriyor
Bu ülkeyi yönetmek ve BAŞKENT KUDÜS'e bağlamak isteyenler yerli işbirlikçileri vasıtasıyla YATAK ODALARI'na bile dalıyor.
Bavullar şu anda elden ele dolaşıyor.
YATAK ODALARI'ndan ŞANTAJ ODALARINA mailler geçiliyor.
Normal yoldan indiremediklerini KASETLERE bindirmeye çalışıyorlar.
Ve birileride onlara HAMALLIK yapıyor.
Her ne olursa olsun bu ülke insanı artık DOLMUŞ'a gelmiyor.
Ve devlet artık kim olduğunuzu biliyor.
Tarih HAMALLARIN bel fıtığı olacağını görecek.
Yerli taşeronlar ve onların ardındaki PARADORLARIN hesabı da defteri de elbet bir gün dürülecek.
Çünkü insanoğlu acizdir ve ALLAH'ın hesabı karşısında kum tanesi bile değildir.
Şunu unutmayın;
Bu ülkeye kimse "TANRI ULUDUR" dedirtemedi...
Dedirtemeyecek.
