Tarihi 28 Kasım 2013

Tsuki wakawakashii

1500'lü yıllardı.
İngiltere'de saray ilginç bir konuyu tartışıyordu. "Kızımız Elizabeth'i Kanuni'ye verelim mi?
Osmanlı'ya gelin edelim mi?"
İspanyollar'la savaşa girmişti İngilizler.
Durumları kritikti.
İngiltere tahtına çıkıp kraliçe olacak Elizabeth'i Kanuni'ye eş olarak teklif edeceklerdi.
Günlerce tartıştılar.
Son gelinen noktada vazgeçtiler.
Eğer o gün farklı bir karar olsaydı bugün geldiğimiz noktada bambaşka siyasi sonuçlarla karşılaşabilirdik.
Ülkelerin kader çizgileri vardır.
O çizgiye varıldığında alınan kararlar tarihi değiştirir.
28 Şubat'ta Refahyol hükümeti durum değerlendirmesi yaptı.
DYP'li kurmaylar Çiller'e "Komutanları emekli edelim" dedi.
Çiller kabul etmedi. "Erken seçime gidelim" dediler bu defa.
O da kabul görmedi.
İkisinden sadece biri yapılsaydı belki bugün çok farklı siyasi tablolar ortaya çıkacaktı.
Türkiye yıllardır statükocu bir rejimle yönetildi.
Daha doğrusu yönettirildi.
Hangi iktidar gelirse gelsin güç başka yerdeydi.
Bu ülkeyi parçalayıp kuranlar kafamızı hep kuma gömdü.
Bir zamanlar bize ait olan topraklardan fışkıran petrolü içe içe bitiremediler.
Bizi de kumun altında yediler.
Masaya asla oturtmadılar.
Bizi ayakta bekleyen garsona çevirdiler.
Ne zaman masaya oturmaya kalksak darbelerle papyonumuzu çizdiler.
Eğer gerçekleri görebilseydik bugün bambaşka bir Türkiye vardı.
Eğer gerçek tarihimizi öğrenebilseydik, bambaşka kararlar vardı ortada.
Ancak bugün uluslararası güçlere direnen ve dışarıya açılan bir Türkiye var.
Kabuğumuzdan sıyrılmak istiyoruz.
Birilerinin altından masayı çekiyoruz ve "Biz de oturacağız" diyoruz.
Mücadele büyük olmasına büyük.
Maalesef bunu göremeyecek bir muhalefet küçük kalıyor bu ülkede. "Ne işimiz var orada veya burada" diyorlar.
Fransa Mali'ye asker yığmış, altın madenleri için savaşıyor orada.
Dün Orta Afrika Cumhuriyeti'ne müdahaleye karar vermişler.
İlk etapta 1000 asker çıkarıyorlar Afrika'nın bir ucuna. "İnsanlık götüreceğiz" diyorlar.
Yalanın daniskası.
Ama taa Afrikalar'a gidiyorlar.
İngilizler Irak'ın güneyini işgal etmiş, petrole oturmuşlar.
Amerikası, İsrail'ini bilmeyen yok.
Ruslar, Lazkiye'ye üs kurmuş.
Çin, Afrika'da cirit atıyor.
Peki bizim muhalefet ne yapıyor?
Japon Milli Günü'nde Başbakan'ın eşi ile uğraşıyor. Dünya Kadınlar Günü'nde kadına ŞİDDET'e bulaşıyor.
Bu kadar dar ve sığ bir muhalefet var memlekette.
Kamer Genç'in KADINA ŞİDDET projesine CHP'nin bazı koca milletvekilleri sahip çıkıyor.
Ortaçağ şövalyelerine dönüyorlar.
Japon Milli gününde kadını hizmetçi gören 500 yıl öncesi SAMURAY'ı mı zannediyorlar kendilerini ne?
Kamer "AY" demektir.
SamurAY Genç mi oldu adam ne?
Japonca'da Ay "Tsuki", genç de wakawakashii demektir.
Birileri Tsuki Wakawakashii'yi durdurmalı. NOT: Dünya Kadınlar Günü'nde Solcu kadınlar yürüyordu.
Ellerinde bayraklar ve sopaları vardı.
O sopaları kaldırıp kaldırıp güvenlik güçlerinin kafasına indirdiler. "Kadına şiddete hayır" diye bağırarak.
Şiddete şiddetle karşı çıkan şiddetli solcu kadınlar. Bizim sol böyle işte!!!