FRANSIZLARIN işgal ettiği Adana'da doğmuştu.
Babası fakirdi.
Altı yaşından itibaren ağır işlerde çalıştı.
Babasına destek oldu.
Babasının isteği ile Motor Sanat Enstitüsü'ne kayıt oldu.
2. sınıfta devamsızlıktan okulu bırakmak zorunda kaldı.
O nerede bilecekti bir gün dünyaya damga vuracağını.
"İmparatore" "Commendatore"
Ve dahi "Salvatore" yani "Kurtaracı" diye adlandırılacağını...
Bilemezdi, bilmesi mümkün değildi.
Taa Adanalar'dan Milan'ın başına geçeceğini hayal bile edemezdi.
Fatih Terim'di o.
* * *
2008 Avrupa şampiyonasına gitmemiz imkansız gibiydi.
Son iki maçımızı da mutlaka kazanmamız lazımdı.
Hatta bu maçlardan birini grup ikincisi Norveç ile deplasmanda oynayacaktık.
Norveç'in finallere gitmesi için bizimle berabere kalması yetiyordu.
Gittik deplasmanda Norveç'i yendik.
Döndük Bosna Hersek'i devirdik.
Grup ikincisi olarak finallere çıktık.
Finallerde önce gruplardan çıktık.
Ardından yarı finale kadar yükseldik.
Yarı finalde Almanlar vardı karşımızda.
Ve bizim futbolcuların neredeyse yarısı sakat veya cezalıydı.
Hatta yedek kulübesinde bile kadroyu dolduramamıştık.
Ve Almanlar eksik kadromuzu güç bela 3-2 yenerek finale çıkabildi.
Dünya Fatih Terim'in patronluğundaki Milli Takımı konuşuyordu.
Aradan iki yıl geçti.
Güney Afrika'da 2010 Dünya Kupası Finalleri oynanıyordu.
Arsenal'in dünyaca ünlü FRANSIZ teknik direktörü Arsene Wenger de şampiyonayı yerinde izliyordu.
Wenger Johannesburg'da basın toplantısı düzenledi.
Gazeteciler adını, soyadını, ülkesini söylüyor sonra sorusunu yöneltiyordu.
Bir Türk gazeteci de ayağa kalktı.
Türkiye'den geldiğini söyleyip sorusunu yönelteceği sırada Wenger bağırdı;
"Stop... Stop... Stop..."
Ardından merakla sordu;
"Yahu siz de bir teknik direktör vardı...
Siz ne yaptınız bu adama?"
Gazeteci yutkundu, cevap da veremedi, sorusunu da soramadı.
Başını öne eğerek yerine oturdu.
FRANSIZ Wenger'in Afrika'nın bir ucunda sorduğu teknik direktörün adı; FATİH TERİM'di.
İki yıl önce ülkemizi Avrupa'da yarı finale taşıdıktan hemen sonra KOVULAN Fatih Terim'de kalmıştı aklı.
Anlayamamıştı.
Fransız iki yıl sonra "Neden kovdunuz?" diyordu.
* * *
Türkiye'yi yöneten ailelerin mezun olduğu Galatasaray Lisesi'nin...
FRANSIZ kültürü ile yoğurduğu BEYAZ YAKALILAR...
Adanalı gördükleri, Lise'den terk elemanı Galatasaray'dan kovdu.
Eleman diyorum çünkü bizzat başkan "O bir eleman" demişti...
Kovulan eleman Fatih Terim'di.
FRANSIZ dünyanın bir ucunda bir Türk'ü, Fatih Terim'i soruyordu.
FRANSIZ okulu Galatasaray'dan mezun olanlar da Türk'ü, Fatih Terim'i kovuyordu.
Fatih Terim şu saatten sonra işgale uğramıştır.
Bunu anladığımız an Türkiye'yi anlayacağız.
Anlayamadığımız için de bu ülkede olanlara FRANSIZ kalıyoruz.
1. NOT: Sanırım Galatasaray'ın başına Fransız Gerets gelir,
yönetimle Fransız şarapları yudumlayıp, Fransızca konuşur.
Adanalı zordu zaten!!!
2. NOT: Jonk Lö Dö Lo Vonklö'nün hiçbir anlamı yoktur.
Anlamaya çalışmayın!
