ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 13 Nisan 2014

Hayatımız dizi...

Çarşıda pazarda kulağınıza çalınıyordu; erkekler seçimleri konuşuyor, kadınlar dizileri... Demek ki tatil günümüzü beyaz camın bu renkli kurdelelerine ayıracağız. Üstelik bunu rakip iki diziyi kıyaslayarak yapacağız.
Biri Show TV'nin Fatih Harbiye'si, diğeri ATV'nin Bu Günün Saraylısı...
Önce genel hava... FH'de oyuncuların elinde gördüğümüz o son model cep telefonları olmasa bildiğiniz dönem dizisi.
Ahşap evleri, Arnavut taşlı yolları, hatta kanaviçe örtüleriyle pek bağdaşmayan ve bu yüzden hem izleyiciyi hem yapımcıyı iki arada bir derede bırakan olaylar ve diyaloglar. BGS ise zamanın ışığını katarak bu sorunu halletmiş görünüyor.
Eskiyi anlatan bir romandan adapte olduğunu çoğu zaman unutuyorsunuz.
Konu; Gerçek ailesini bilmeyen onlarca genç var bu günlerde ekranlarda. Bir kısmı Müge Anlı'da diğerleri de dizilerimizde. İşin içine senaryo girince 'kurgudur' diyebilirsiniz ama sahici hayattaki örneklerini de yadsıyamıyorsunuz. Kaldı ki Refik Halit Karay 'Bugünün Saraylısı'nı 1954'de yazmış. Yani durup dururken sırf modadır diye 'Ata beyin gerçek babası olduğundan habersiz bir Ayşen' yaratılmamış. FH'de ise maalesef 'bir küsüp bir barışan sevgililer' izleyiciyi sıkıntıya, senaryoyu da tekrara sokuyor. Akıp giden bir mevzu bolluğunu özlüyor insan.
Karakterler... Ortak noktaları, hiç bir iş yapmayıp sadece mecmua sayfaları karıştıran annelerden başlayabiliriz. Ve ikisinin de kızlarıyla sorunları var. Kızların ikisi de oğlanlara kafayı takmış, bunalımdalar. Bu benzerlik genel kişilikler olarak çıkıyor karşımıza. Zengin aile çocuğufakir kız, iş adamı babalar, sosyetik anneler, esas oğlanlara ve kızlara musallat diğer genç aşıklar, tüm bildik dertleriyle hizmetkarlar ve bazen senaryonun temel taşı haline gelebilen yan tiplemeler...
Ama BGS'nin karakterleri bir tık daha önde. Serhat Teoman'ın oynadığı 'Savaş'ın aynı zamanda kötü adam olması mesela.
Bu da hikayeye sahicilik katıyor. Jön deyince karizma da giriyor işin içine elbette.
Hakkını teslim edelim FH'nin baş aktörü Kadir Doğulu özellikle kızlar tarafından bir ilah olarak kabul görmekte. İlk bölümlerinin reyting üstünlüğünü de bu yüzden zaten.
Geriye kalıyor BGH'nin gizli jönü Ali Ersan Duru. Bu genç adamın farklı aksesuarlarla daha cazip hale geleceğini düşünüyoruz.
Gömlek yakalarını kaldırmak en basiti. 'Baayanlara' gelince, bu kez de Ayşen tipine cuk oturan Cansu Tosun'u rakipsiz buluyor izleyici. Aynı adama aşık sarışın Dilşad Çelebi ise başka güzel. Rakip dizinin Neriman'ı Neslihan Atagül'ün o mütevazı hal ve tavrıyla bu ikiliyle baş etmesi bu nedenle biraz zor.
Karakter oyuncularına ayrı bir parantez açmak gerekirse, Begüm Akkaya, Gözde Çığacı ve Mehmet Mehmetov rollerine yakışmak bir yana, harikalar yaratıyorlar.
Ve elbette tek başına Selçuk Yöntem... "Ata beyi o oynamasa, bu dizi bu kadar başarılı olmazdı' dedirtiyor insana.
Geriye kalıyor iki senaryoya kaynak teşkil eden o iki Türk romanı ve onların yazarları arasındaki dönem ve üslup farkı. Dediğimiz gibi Refik Halit Karay 'Bu günün saraylısı'nı 1954'de kaleme almış, Peyami Safa 'Fatih Harbiye'yi 1931'de... Buna bir de yapımcının tarzını katın, işte size ekranlara gelen iki dizi arasındaki bir dizi fark...